Sözlüğün kurulduğu günden itibaren istikrarlı bir şekilde yazan vefalı bir yazar. Gardrobunda herkese yetecek fuları da mevcut hem. Ara ara fularını takıp elinde viski ve purosuyla girdi yazıyor. Bazen atıyor fularını kafasına göre yazıyor ama hep yazıyor, güzel yazıyor.
üslubu yer yer troll üslubu kadar sert ve zincirinden boşanmış olsa da, bilgili ve ilgi alanı geniş biri olduğu gayet açık olan yazar.
yer yer aynı başlıklarda buluşuyoruz kendisiyle. farklı düşünceleri ortaya koyma noktasında da yazdıklarını okutuyor. bunu bazen göze parmak sokarak yapıyor olsa da, beğenerek takip ediyorum. kulzos radyo'da yapacağı ilk yayında kendisini dinlemeyi planlıyorum, her ne çalarsa çalsın. umarım yakın gelecekte olur bu.
eleştiriye, tartışmaya ve fikir yürütmeye açık nice başlıkta görüşmek dileğiyle...
ne zaman kendisini görsem 'son kurtaranadam' olarak okuyorum nickini.. Neden bilmiyorum her defasında.. Hatta ilk başlarda son kurtaran adam olarak okuyup öyle olduğunu sandım bir süre.. Hatta üzerine düşünüp herhalde son'dan sonra virgül var, 'son, kurtaranadam' yapmak istedi herhalde diye kafa patlatmıştım..
kendisini tanımam etmem fakat nick'i yüzünden kendimi mal gibi hissetmeme neden oluyor.
tanım: sadece nick'i ile felsefe yaptırabilen bir yazar.
harbi harbi döndüğünü kendisinden teyit edip onayladım. dönüşüyle ciddi ciddi mutlu olduğum yazarlarımızdan. azıcık huysuz falan ama hangimiz değiliz ki? (sen sanki huylu musun?) [bi sus]
severim ben şahsen. tartışmalarımız bile güzeldi. yenilerinde buluşuruz nasıl olsa.
kulzos'ta yazan hiçkimseyle sözlük dışında bir alakam yok.
hiçbir zirveye katılmadım. yüzyüze görüştüğüm sadece bir yazar vardı, o da yıllar önce biraz yazdı, gitti. kimse tanımaz. bir yazarla da sözlükten yıllar önce farklı bir ortamda görüşmüşüz tam hatırlamasak da ki bu yazar da girilerini silip gideli yıl oldu.
sözlük yönetiminden kimseyi tanımam etmem. yıllar önce kategorileri temizlemek için "uzman yazar" diye bir ünvan getirildi. bu yazarlarla ortak bir watsapp grubumuz vardı. başarısına inanmadığım halde, bazı yazarların inanılmaz çalışkanlıkanlığıyla, onbinlerce boş giriye kategori atadık. bu sırada doğru kategorileri, işbölümünü bu grupta tartıştık. iş bitince grup işlevsizleşti, artık üyesi değilim. uzman yazar alımının herkese açık, tüm sözlüğe ilan edilmiş bir sınavla yapıldığını ekleyeyim.
herhalde sözlüğün en harlı kavgası benimle larden arasında yaşandı. ne olduğunu hatırlatmak bile istemiyorum. tansiyon yükseldi, çıktım gittim. ayrıldım sonra tıpış tıpış döndüm. larden watsappımda uzman grubundan ekli, giderken gık demedi, sadece sonradan girilerimi silmediğim için savaş protkolü havasında teşekkür etti. baktım bunun dışında konuşmalarımız buglar başlığına yazmaya üşendiğim bugların videosunu göndermemden, onun da benim bilgim dahilinde olabileceğini düşündüğü kategori, başlık vs. sorularında görüşümü almasından ibaret. her dediğimi de yapmıyor lanet olası federal. hala bir dünya konuda görüş ayrılıklarımız var. "sırası değil" savuşturmaları da var. ancak dün başka platformlarda ekledik birbirimizi, bu kadarı da olsun.
sözlükte bir tek giriyi yazarına bakıp oylamadım. yazılarını sevdiğim insanlar var. örnek vereyim çok muğlak kalmasın: jan baptis, laedri, little thirty, şimdi tam liste koyamayacağım, paragraf dolar. sadece sola bakında gördüğüm örnek bunlar. bu arkadaşların da eksilerini vermiş, özelden karşı çıkan mesajlar atmış, kurallara akırı girilerini şikayet etmişimdir. benimkileri de siliyorlar, eksiliyorlar, çok normal.
şuralarda işleri kişiselleştirmeyi çok abes buluyorum. bugün kapışırsın, yarın geçer. mimikler, ses tonu olmadan, bambaşka ruh halleri ile yazarken iş büyüyebiliyor. yine örnek vereyim: robert philip ile ağır atıştık zamanında, hakaret sınırında, sonra yazdıklarımızı okudukça anladık ki, yüz ayrı konu var anlaşabileceğimiz, onlar ön plana çıktı. hala bunalım girilerimi gördüğünde hal hatır sorar sağolsun. şu sanal sınırlı ortamda kimseyle buranın ötesinde bir ilişkim yok, bu çerçevede de her yazıyla baştan kurarız ne olacak. niyet iyi olsun.
planladığımdan çok daha uzun olan bu yazıyı nik altıma bırakıyorum ki ileride konu dahilinde merakı olana referans vereyim.
bir yazar ya da elestirmen e.hemingway için şunu demişti sanırım: "hemingway sozlerini bir elekte sallar ve gereksiz bütün isimleri, edatları, sıfatları ve bilumum sözcükleri eleyip sadece söylenmesi gerekli olanları ve elekte kalan degerli sozcukleri tutar ve yazar."
son kurtadam için de bu böyledir.
ne burada ne bildigim baska sozluklerde düşündüklerini bu kadar yoğun anlatan bir ikinci yazar yok bence.
itiraf ediyorum; girdilerinden çok yorumlarını okuduğum bir yazar kendisi^^ girdilerine lafım yok da bence daha çok yorum yazsın ki daha çok okuyabilelim ehehe^^ güldürürken düşündüren falan diye klişe sözlere gerek yok güldürüyor işte dümdüz, mürekkebi bol olsun *^^
ay tutulması'ndan etkilenip her an sözlüğü dağıtabilir diye köşede saklanıp bekledim ama hiçbir şey olmadı gerçi tutulma da bitmedi henüz, çok etkilenmese bari^^
dolu. çok dolu. yani böyle abartmıycam derya gibi insandır bilmem ne falan. düşündüklerini, hissettiklerini, oldukça etkili bir şekilde yazıya dökebilen, bu yüzyıldan kesin olmayan adam. insanlar seçerim ben hayatıma mesela, bakış açısı katarlar bana. son kurtadam da böyle. bir gün oturup rakı içerek, her şeyden ama hiç bir şeyden konuşmak istiyorum onunla. uzaktaki bir dost gibi, böyle sanki yıllar önce bir yerlerde bırakmışsın ama bir şey kaybolmamış paylaştıklarından gibi.
kendi fiziki çevremde göremeyeceğim ölçüde derinliğe sahip bir yazardır.
bilgisiyle ezer geçer gerçi ama sözlük yazarları arasında bilgi yoğun girdilerinden ziyade muhakemesi, kritik düşünme kabiliyeti ile öne çıkmıştır.
zaten bilgiye açık kaynaklardan ulaşmak çok kolay artık... bilginin herkese beleş olduğu bu çağda bir sözlükte salt bilgi aktarmak marifet değil, ama ''bir kurtadam bakışı'', ''kurt adam muhakemesi'' farklı, özel ve değerliydi.
yazmıyor bir süredir. sözlük için yeterince kötü ama bu benim-ve benim gibiler için özellikle kötü oldu.
hepimizin ara ara tatile ihtiyacı oluyor. bir süre buralardan uzaklaşmayı tercih etmiştir. yıllık izin dediğin en fazlası bir aydır. dönme zamanının yaklaştığını umuyorum. eksikliği hissediliyor.
solda adını görünce, döndü sanıp sevindiğim ama sadece ce-e yaptığını gördüğüm, kendini özletmiş yazardır. son kurtadam'ın alman kurtlarıyla imtihanını okumayı sabırsızlıkla bekliyoruz. *
sözlükle bütün bağlantısını koparmış yazar. öyle görünüyor. insan bu kadar katkıda bulunduğu bir yere arada dönüp bakmaz mı? BAKMIYOR.
bahse konu yazarla iletişimimiz hep kısa oldu. ben kendim mesafeli olduğumdan mesafeli biriyle iletişim kurmak ilave zorluk yaratıyordu. kısa kesiyorduk. ama yazılanlar üzerinden bir bağlantımız vardı. en azından ben öyle düşünüyordum. karşıt görüşlerde olduğumuz zaman bile tartışmak keyif veriyordu. bakış açısı çok ender rastlanan türdendi.
ayrıca bir gün okursan (diye yazıyorum) bana yardımcı olmak için yazdığın uzun mesajlar iyi gelmişti.