özel mülkiyet sahiplerinin oluşturduğu yönetici sınıfın bireysel değil genel çıkarlarının dile gelişidir. sömürücü toplumda hukuk, her şeyden önce, insanlar arasındaki ilişkilerde özel mülkiyetin çıkarlarını korur.
hukuk, devletin iradesini dile getirdiği için insan davranışlarını bağlayıcı bir kurallar sistemi biçimine bürünmektedir. friedrich engels , devletin iradesini belirleyen faktörleri şöyle açıklıyor.
"yönetici sınıf hangisi olursa olsun, sivil toplumun gereksinimlerinin, yasalar biçimine bürünerek genel geçerlik kazanması için devletin iradesinden geçmesi gereklidir... ama, bu sadece biçimsel olan iradenin (bireyin iradesi olduğu gibi devletinki de) içeriğinin ne olduğu ve bu içeriğin nereden geldiği sorusunu ortaya çıkarmaktadır. niçin şu istenmektedir de bir başka şey istenmemektedir? bu soruyu irdeleyecek olursak, modern tarihte, devletin iradesinin, tüm olarak, sivil toplumun değişen gereksinimleriyle; şu ya da bu sınıfın egemenliğiyle ve son kertede, üretici güçlerin gelişimi ve değişim ilişkileriyle belirlendiğini görürüz."