genellikle yeni nesil gençlerin desteklediği futbol takımı. sebebi şudur ki;
ingiltere lig tarihinde pek de parlak olmayan takımın en büyük başarısı 1960lardaki FA cup şampiyonluğudur. uluslararası alanda ise yine aynı dönemde avrupa kupa galipleri kupasını (sanırım yeni formattaki uefa kupası) alması haricinde bir başarısı bulunmamaktadır.
kulübün kaderi 2008 yılında değişti, ne zaman ki kulübü Abu Dhabi United Group satın aldı ondan sonra popülerlik ve başarı geldi. lig tarihindeki 2 şampiyonluk da 2012 ve 2014'de geldi. tabi ki popülerlik ve başarı daha fazla destekçiyi de beraberinde getirdi.
90 lı ve 2000li yılları görenler chelsea, mancherster united ve arsenal başarılarını daha çok gördüğü için ingiltere'den takım söyleyecekleri zaman bu üçünü söylerler genellikle, daha eskiler ise sanırım liverpool'u söylerler.
pep guardiola yönetiminde premier league'i domine eden mavili manchester ekibi. oynadıkları futbol çok ayrı bir seviyeye çıktı, rakiplerini silindir gibi eziyorlar resmen sahada.
kulüp açısından bakacak isek araplar satın almadan önce kayda değer bir geçmişi olduğu söylenemez fakat arapların yatırımıyla birlikte ingiltere ve avrupa futbolunun büyük aktörlerinden biri haline geldiler.
1968 senesinde şampiyon kulüpler kupasında fenerbahçe ile karşılaşmış, ingiltere 'de 0-0 biten maçın rövanşında fenerbahçe 'ye 2-1 kaybetmiş, kupadan elenmiştir. (bkz: 2 ekim 1968 fenerbahçe manchester city maçı)
şu takıma tarihi yok demek...türk taraftarı böyle gerçi misal şuna denk gelebilirsin. bir yabancı nette şunu der ''türk ligi yıldızların tercih etmediği bir lig'' ekşi'de atıyorum bunun başlığı açılır ve yorumları şu şekildedir ''ya koca anelka geldi, guti, carlos, ribery geldi bu bize laf atacağına araştırsın'' gibisinden. oysa adamın kast ettiği ''bir futbolcu yıldız iken türk ligini tercih etmez, 30'una dayandığı zaman posası çıkmaya yakın gider'' dir. ama biz adamı rekt eylediğimizi sanırız demek istediğini anlamadan. hah işte bu takıma da tarihi yok demek de aşağı yukarı budur. oysa ki transfermarkt abimize bir bakıverdiğimizde adamların araplardan önce ligi 2 kere, fa cup'ı 4 kere, league cup'ı 2 kere, kupa galipleri kupasını 1 kere kazandığını görüyoruz. yani elbette öyle ahım şahım tarihleri yok ama united'a hayvani yatırımlar yapılmadan, alex ferguson getirilmeden önce manu ne idiyse city de onun 1 tık altıymış. sadece city parayla çok daha geç tanıştı olan bu.
ingiliz takımı olanı St. Mark's Church of England isimli bir kilisenin üyeleri tarafından kurulmuştur. kurulma amacı gençleri alkoliklikten ve serserilikten korumaktır. o dönem manchester epey karışıkmış ondan böyle bir şey yapma ihtiyacı hissetmişler. "gençlerimiz enerjilerini futbol ile atsınlar" deyip, kilise takımı olmalarına rağmen "ne olursan ol gel" felsefesini benimseyip, herkese açık bir futbol kulübü olmuştur.
bu sene lig şampiyonluğunu garantilemiş, ileriki senelerde de ligi domine edecek fitbol takımı. bazen pas olayının bokunu çıkarsalar da efsane top oynuyorlar.
araplar tarafından satın alınmadan önce iflasın eşiğinden dönmüş, ingiltere ikinci liginin (bkz: ingiltere championship leauge ) buram buram kokusunu almış şişirme takımdır. hatırlamak zor değil, hatırlamıyorsanız da 2008'den önceki manchester city maçlarına bakabilirsiniz. www.mackolik.com/... bir örnektir mesela. 2008'de middlesbrough'a 8-1 yenilip premier lig'de dokuzuncu olan manchester city, bugün 100 puanla premier lig şampiyonluğunu ilan ederken middlesbrough da championship leauge'de (ikinci ligde) beşinci olmuştur. bu sebeple, manchester city istediği tarafından bakılsın veya bakılmasın, bugünkü ihtişamlı günlerine çok affedersiniz ama arap parasıyla ulaşmıştır. (bkz: paran kadar yaşa)
bu akşam oynanan maçta ezeli rakibini 3-1 yenmiş antipatik takım. antipatik çünkü "parayla saadet olmaz" önermesini haksız çıkartan ve parayla saadeti bulmuş bir kulüp.
guardiola denen ispanyol tavşan muhtemelen tarihin en iyi teknik direktörleri arasına adını çoktan yazdırdı. gerek oyun gerekse oyuncular üzerinde müthiş bir etkisi olduğunu bu akşamki maçta mourinho'ya karşı hamlelerinde bir kez daha gösterdi. mourinho son haftalarda neredeyse her maçı geriden gelerek kazanma geleneğini bu kez devam ettiremedi çünkü guardiola tek bir değişiklikle bunu engelledi; ilkay gündoğan.
maçın son bölümünde 2-1 'den maçı çevirmek için mourinho oyuna mata ve alexis'i alınca o da agüero'yu çıkartıp ilkay'ı oyuna aldı. böylece orta sahada 1 fazla adamla topa sahip olma alışkanlığını sürdürmeyi istedi, bunu başardı ve hatta başarmakla kalmadı man city iki dakika içinde aralıksız 50 pas yapıp ilkay'la golü de attı.
bu sezon saçma sapan rekorlar kırıp (çoğuda geçen sezondan kalan kendi rekorları muhtemelen) ligi kazanmaları muhtemel.
Ffp kurallarına uymadığı için avrupadan 2 yıl men üstüne 40m euro para cezası almıştır. Karşılığını ligde de bulur mu (puan silme vb) bilmem ama elindeki kadroyu dağıtma, guardiola'nın kaybetme tehlikesi olabilir bunun üstüne.
2021-22 şampiyonlar ligi sezonunda da kupayı kazanamayan ingiliz futbol kulübü. bir diğer petrol zengini kardeşi psg ile birlikte her yaz gazozuna maç yapması gereken takım, zira şampiyonlar ligi ruhundan epey bir uzaklar.
chelsea 2012 yılında şampiyonlar ligini kazanırken başında roberto di matteo vardı ve jupp heynckes'in bayern'ine karşı "bir şekilde" kazanmışlardı. futbol bazen göründüğü kadar karmaşık değil; bu sene real madrid'in city karşısında oynadığı şampiyonlar ligi maçlarında gördüğümüz gibi. bazen sadece "büyük takım" olmak başarı kazanmanıza yetiyor. taktik tahtasına çizdiğiniz onlarca olasılık rakibinizin kazanma alışkanlığıyla bir anda yerle bir olabiliyor. man city'nin problemi bence bu, o büyük takım genini hala bulamadılar. chelsea örneğinde olduğu gibi, büyük paralar harcayıp oyununuzu geliştirecek adamları takıma toplamak yetmiyor kazanmanıza, bazen de "büyük karakter" toplamanız gerekiyor etrafınıza yardımcı olacak: drogba gibi, ancelotti gibi, benzema gibi, messi gibi, lebron veya jordan gibi; hayatta olduğu gibi, ona hükmetmeye çalışmaktan vazgeçtip bazen hayatın size hükmetmesine izin vermeniz gerekli. chelsea'nin di matteo hamlesi gibi. kısacası guardiola futbola bu kadar hükmetmeye çalışmaktan vazgeçip eksik parçayı tamamladığı anda city şampiyonlar ligini alacaktır.
Son yıllarda forma tanıtımları arasında çok iyi işler çıkabiliyor. Bu sene de man city'den çıktı bir tane. Adeta guy Ritchie filmi başlayacakmış gibi hissettirdi namussuz. Forma da güzel olmuş; puma