gittikçe yanlızlaşıyorum bir sen varsın karşılığı olmayan sorular düşüyor aklıma ve kuşların intihar tasarısından söz ediliyor kentte soğuyan ellerinde kalıyorum bir kırlangıç gibi ellerin bir mecnun yurdu, upuzun bir sessizlik birlikte okuduğumuz kitaplar kadar sımsıcak
biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçin her satırını çizip notlar düştük kıyılarına dünya upuzun bir çöl sanki, bir buzul kütlesi karşılık bulamıyorsun aklıma düşen sorulara ve düşüp duruyor kırlangıçlar, üşüyorum bir yolcu hüznüyle geçip gidiyor ömrümüz
sesine bir esmerlik düşüyor parçalanıyor yüzün kayıp gidiyor parmaklarımın arasından bir aşkı anlatmak için seçtiğim sözcükler hep yanlış numaralar düşüyor telefonlarda kaçırıyor korku bakışlarını eski tanıdıklar bir sen varsın kurtulursam bu aşkla kurtulurum
gülüşü süt mavisi insanlar vardı/ nerede şimdi çoğunun adını unuttum çoğunun kimliğinde kazınmış adresler nevin canına kıydı geçen gün, şiir gibi bir kızdı bilirsin öner enfaktüs geçirmiş içerde, kesik kesik öksürürdü eskiden ayşe ise acemi bir sokak yosması artık üşüyorum, ama sen anılarla sarma beni ve anlat yanlızlığımızı
bu kent kuşların intiharını umursamıyor artık ve göğsüm buz kesmiş bu üşüten yalnızlıkta birlikte çay içtiğimiz sokaklarda yürüdüğümüz o süt mavisi gülüşler güz solgunluğunda şimdi unuttum çoğunun adını çoğu voltalarda yıllardır nasıl da sessiz yaşanıyor gürültüler ortasında
bir daha hiç öpüşmeyecek gülçin o çok sevdiği porselen fincanla çay içemeyecek uzatamayacak saçlarını sevgilisinin istediği gibi gittikçe yalnızlaşıyorum, üşüyorum, unuttum sanıyordun yazılsa destan olacak bir aşkın serüveni şiirimde bir dipnot olacak şimdilik