İki kez (2005 ve 2006) şampiyon olmuş formula 1 pilotu.
Babası aslında ablası için bir kart aracı yapıyor ancak bizim minik Alonsomuz buna biniyor, böylece yarış hayatına ilk adımını atıyor. Gel zaman git zaman babasıyla memleketi İspanya'da yarışlara katılıyor, ödüller alıyor, sponsorlar buluyor genç Alonso. F1 dünyasına Minardi ile adım atıyor. Arkasından Renault ile şampiyon oluyor ve hoop McLaren-mercedes'e, yıl 2007 ve bizim tanışma yılımız oluyor. 2007 aynı zamanda f1 ve Lewis Hamilton denen sevimsizle de tanışma yılım. İşte alonsocuğum da sevmiyor onu zaten. Kavgalar gürültüler derken bizimki "eeh yeter" diyip feshediyor sözleşmeyi. "Şu salağı göreceğime tazminat öderim" diyor ve eski evi Renault'ya geçiyor fakat bizim sevimli ispanyolun kafasında Tilkiler gezinip duruyor. Sonunda geçiyor ferrari'ye, çekiyor kırmızıları. Yanında da eski dostum, bu sene bir türlü emekli olamamış Felipe Massa var, Hamilton suratsızından iyidir, massa iyi adam. 2014'te bu ortaklık sona eriyor ve bizimki McLaren-honda'ya geçiyor. Hala da orada. Şu goo.gl/... göz alıcı şeyi sürecek bu yıl.
Alonso'nun başka takımlara gidebilecek bir pilot olmasına rağmen kendisini şöyle youtu.be/... bağırtan, böyle youtu.be/... utandıran bir takımda kalmasının 2 sebebi var bence. İlki Alonso, pilotu olduğu takımlarda hep 1 numaralı olmayı istiyor, bunda Hamilton'ın etkisi olduğunu düşünmeden edemiyorum ama bu durum böyle. Ortalıkta kimi Raikkonen, Sebastian Vettel, Lewis Hamilton ve yeni parlayan yıldız max verstappen gibi gerçekler varken Alonso'nun redbull'da, ferrari'de, mercedes'te 1 numaralı pilot olması maalesef zor hatta imkansız. İkincisi sebep ise para deniliyor. Bir rivayete göre geçen sene Renault'yu reddetmesinin sebebi hali hazırda daha fazla para kazanıyor olması. Buna tam olarak doğru diyemem aslında, çünkü Alonso zaten zengin biri. Bana kalırsa hayatını verdiği bu sporda geçireceği son birkaç yılını huzurlu yaşamak istiyor. Bu sene olmazsa seneye emekli olur diye tahmin ediyorum zaten. En fazla 2020'de görürüz.
Son olarak... ilk aşkımdır. Eğer aşk diye bir şey varsa ben ona aşık olmuşumdur. Hatırlıyorum da hamilton'la kafa kafaya giderken (o zamanlar mclaren-mercedes'teydi) evde bağırırdım 'Alonso alonso' diye. Sonra o kask çıktı, malum şampanya patlatacak. 'Aaa, Alonso bu muymuş?' Dedim. Daha izlediğim ilk yarışta 'ben Alonso'yu tutuyorum.' Dedim evdekilere. Hala da öyledir. Geçen sene bu kazadan da sağ çıktı şükür. Bu senenin de başlamasına az kaldı, bakalım bekliyorum canımın içini turuncu arabasıyla.
az önce bu adamın son yarışlarda kaybettiği 2010 ve 2012 şampiyonluklarını seyrettim ve şöyle bir şeye vardım: bu adam sıradan bir f1 pilotu değil. çünkü sıradan f1 pilotlarına bu adamın 2015-2017 yılları arasında kulandığı honda motorlu araçlar verildiğinde, muhtemelen mclaren o sezonu taş çatlasın 1 yada 2 puan anca alarak kapatırdı. ama bu adam, 2015 sezonunda o aracı kullanmasına rağmen, takım arkadaşı jenson button ile beraber 26 puan toplamıştı ve bu puanların 11 puanı alonso'ya aitti.
2016 sezonunda ise yine honda motorlu aracıyla, jenson button 21 puan toplarken bu adam 54 puan topladı. 2017 sezonunda belki de kariyerinin en lanetli sezonunda ise bu adam, aracından dolayı yarışlardan ya çekilmek zorunda kaldı yada arıza nedeniyle otomatik olarak yarış dışı kaldı. ancak, buna rağmen o motor ile macaristanda en hızlı turu attı ve 6. oldu. yani uzun lafın kısası bu dönemki f1'de vettel, hamilton, verstappen gibi pilotlar, sadece araçlarından dolayı iyi işler başarıyor. ve ne yazık ki, alonso gibi pilotlar ise takımlarının kendi hatalarından dolayı takımlarının kurbanı oluyor, ve onca şeye rağmen, f1'de iyi işler başarmaya çalışıyorlar.
Kağnı gibi olan 2014 ferrari aracı ve ölmüş lastikler ile 2014 macaristan gp'de bir savunma serisi var ki akıllara zarar. son 10 tur dolaylarında sadece savunma yaparak damalı bayrağı görmesine ramak kala avocado* tarafından geçilmesi beni üzse de o yarışta ikinci olması bile tebrik kere tebriklik bir durumdur. bir daha da hiçbir zaman turbo hybrid çağda galibiyete bu kadar yaklaşamadı.
başka bir parantez de 2017 singapur gp'deki startına gelsin; bu herif her zaman singapur yarışlarında mükemmel kalkış yapmıştır. o kalkışlardan biri de üstteki yazar beyciğimin de altını çizdiği gibi 2017 mclaren aracı aksamlı bombası ile 2017'nin yoğun yağmurlu lastikleriyle yaptığı füze gibi kalkış. alonso herifi beyciğimiz o yarış gridin orta sıralarından füze misali bir kalkışla 3. sırayı almıştı. ancak vettel'in azizliği neticesindeki zincirleme kazalar dolayısıyla ikinci virajda bwoah* ve dickhead*'in çarpmasıyla bütün pozisyonlarını kaybetmişti. yarış koşulları tam olarak alonso tanımına uyan cinstendi ve araç bunu destekleyen cinsteydi. alonso'nun yıllar sonra ilk podyumunu izlemiş olacaktık ama -bilmiyorsanız- kendisi cenabet.
hadi bir parantez de 2017 meksika gp'ye gelsin; startın ardından son sıraya düşen lewis hamilton'un şampiyonluk için tırması gerektiği ve tırmanış güzergahında alo'nun olması... pist mercedes'e en az uyan pistlerden biriydi ve hamilton ancak son turlarda alo'ya kadar gelebilmişti. en az uyan pistlerden biri olsa dahi pistin en hızlı ikinci otomobili konumunda olduğunu da belirteyim. takvimdeki en uzun düzlüğe ve hemen sonrasında gelen başka bir düzlüğe sahip olan bu pistte bu iki düzlük tek drs ölçüm noktasıyla drs'yi bahşediyordu. ve hamilton düzlük hızı en yüksek olan araçla düzlük hızı en düşük olan aracı drs yardımıyla geçmek üzere atak yapacaktı. peki ne oldu? alonso hafife alınmış olmasının da verdiği yeteneğiyle birkaç tur dayanmayı başardı. geçildiği tur ise savunma nasıl yapılır derslerinden biri veriyordu.
F1'e döndüğü ilk yarış bahreyn'de ikinci pit stop sonrası yarıştan çekildi Alpine takımı. Alonso'nun kullandığı aracın fren soğutma kanallarından birisi sandviç poşeti tarafından tıkanınca ısınma problemi ortaya çıkmış.
twitter'da kendisi için mükemme bir video edit yapılmışbattle beast eşliğinde. ilk izlediğimde formula one grand prix introsu izliyorum sandım, öyle de retro damarlarım kabardı.
Habersizce tanıştığım f1 pilotu. Jenson button ile göcek'e gelmişlerdi, tur yapacakları yat kaptanı akrabam olur, beni arayıp evden unuttuğu şeyleri istedi. Marinaya gittiğimde yanında 2 şapkalı adam vardı, merhaba deyip tokalastim, sonra gittiler tekne ile. Akşam kaptan akrabam; tanıdın mı adamları, fernando alonso ve Jenson button deyince dumur olmuştum.