Arapça kökenli bir kelimedir. Hem araplar arasında hem de İslami literatürde kelimenin net karşılığı şudur: aralarında nikah akdi bulunmayan iki kişinin cinsel ilişkide bulunması.
Bundan dolayı İslam dininde faili evli olsun bekar olsun zina eylemi suçtur ve cezalandırılır. Bunun için dört adil şahit gereklidir. Bu adil şahitlerin de bu eyleme en net biçimiyle, yani erkek cinsel organının kadın cinsel organının içinde olacak şekilde şahitlik etmiş olmaları gerekir. Adil şahitlik için nelerin şart koşulduğu bir yana sırf bu net bir şekilde görme şartının ağırlığından dolayı islam hukuk tarihinde, zina için takdir edilmiş olan cezanın tatbiki bir elin parmağını geçmez. Şahitliğini bu şekilde belirtmeyenler, dörde tamamlanmamış şahitler ve adil olmayan şahitler iftira etmiş sayılır ve cezalandırılır. Bundan dolayı islam devletlerinde kokay kolay hiç kimse zina şahitliğinde bulunmamıştır. Bu ağır şartların pek çok hukuki gayesi vardır ancak uzatmamak adına burada kesiyorum.
Türk medeni kanununda ise zina; yalnızca evli bir erkek veya kadının, üçüncü bir şahısla cinsel ilişkide bulunması için kullanılmıştır. Maddi ve manevi tazminatın yanında boşanma sebebi de sayılmıştır.
''... üçüncü kişi tarafından gerçekleştirilen başkaca bir kişilik hakkı ihlali bulunmadıkça, salt evli bir kişiyle birlikte olmak şeklindeki eyleminden dolayı aldatılan eşin üçüncü kişiden manevi tazminat isteyebilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.'' | yargıtay içtihadı birleştirme büyük genel kurulu, 06/07/2018 t., 2017/5 e., 2018/7 k.