zamanında başıma gelendir. evet, gençliğimde benim de saçlarım vardı tabii ki.
okuldan yeni mezun olmuşuz, ufak bir şirkette geceli gündüzlü çalışmaktan berbere gitmeye fırsat yok. cumartesileri de çalışıyorum, pazar günü ise berber kapalı. allah var, hoşuma da gidiyor uzadıkça.
haliyle saçlar uzadı, annem de söylenmeye başladı 'oğlum berbere git artık' diye. bir hafta söylen, iki hafta söylen derken bir pazar günü tak etti canıma açık berber aramaya başladım. sora sora kaç mahalle birden gittim, pazar günü açık bir tane buldum geçtim bekleme koltuğuna oturdum. gayet güzel, sessiz bir ortam, gazete falan okuyorum. berberin müşterisi kalktı, parayı verdi gitti, berber ile göz göze geldik kafayı sallayıp gel diye işaret etti oturdum.
önlüğümü bağladı aynadan bakışıyoruz. derken eliyle 'ne ayak?' işareti yaptı. o an anladım ki gençler, berber abimiz işitme ve konuşma engelli. yapacak bir şey yok, önlük boynumuzda. artık el hareketleri ile dert anlatacağım. benim de saçlar yeni dökülmeye başlamış, önden kahkülleri uzatıp kel örtmeye çalışıyoruz rıdvan dilmen misali. o nedenle saçın ön kısmı benim açımdan kritik. kesmemesi lazım. anlatmaya çalıştım. yemin ediyorum çalıştım. anladığını sandım. kafayı sallamıştı yemin ederim.
makineyle daldı :(
saçlarım berber önlüğü üzerinden takla ata ata yuvarlanırken şansıma küfrediyordum. içimden bir şeyler o saçlara sarılıp her bir teli ile yuvarlana yuvarlana düşüyordu dükkanın kıllı zeminine. ruhum ağlaya ağlaya bedenimden çıkıp, yere düşen saçları topluyordu. tükrükle, sakızla, göz yaşıyla, ne bulursam onunla yapıştırmak istiyordum saçlarımı, ama elim kolum bağlıydı.
berber kolonyasından ilk kez o gün nefret ettim.
'aile baskısıyla saçını kestiren gencin ilk günü' diye bir şey olmaz. o gün takvimlerden siliktir.
anneme inat, sonrasında altı ay gitmedim berbere.
aradan yıllar geçti, yaş kemale erdi. şimdilerde saç uzunluğum 5 milimetreyi geçse kendim dalıyorum makineyle. ya da jiletle sinekkaydı yapıyorum. ve şimdi anlıyorum ki berber usta, sen ne derin adammışsın... bilgelerden bir bilge, ululardan bir uluymuşsun...