Küçükken ilk ve son içişimde bi anda ereceğimi yahut içimden sihirli bi şey çıkacağını falan düşünmüştüm. Bir çay bardağı kadar vermişlerdi sadece ki onun da yarısını içememiştim tadı tuhaf diye.
Nasılsa kutsal diye alırlar düşüncesinin sonucu pet şişelere ordan burdan doldurulup üçe beşe satılan bir su haline gelmiş bugünlerde.
Hz. İbrahim Kabe'yi inşa ettiği zaman eşi Hz. Hacer ve oğlunu orada bırakır ve gider. Fakat Hz. Hatice susuzluktan dolayı oğlu daha o zamanlarda bebek olan Hz. ismail'e su bulmak amacı ile safa ve merve tepesi arasında telaşla su arayışı içine girmiş. Su bulamayınca ise oturup dua ederken Hz. İsmailin ayağı ile eşekediği yerde su çıkmaya başlar. Hz. Hatice o kadar heyecanlanır ki "zem, zem" der ve suyu durdurmaya çalışır. Zaten "Zem" arapça dur anlamına gelmektedir. Daha sonra su ihtiyacını giderir. Kabe'den 20 30 metre uzakta çıkmış olan bu su günümüzde tavaf alanının genişletilmesinden dolayı farklı kanallar açılarak çıkartılmaya başlanmıştır. Kabe çevresinde de içme suyu kuyularının haricinde zemzem suyu kuyusu da kaynak alınarak kurulmuş çeşmeler görülmekte. Ben bayağı merak edip o bölgenin iki suyunu da denedim. Üstelik ikisini de isimlendirmeden denediğimde meğer içmiş olduğum Zemzem suyunun tadı biraz değişik buldum. Yani sanki beklemiş bir su tadı değil de daha taze bir tadı var. Belki psikolojik olarak kendimi etkilediğimi düşünerek çevremdeki birkaç insanda da denettim. Şu iki suyun tadına baksana dedim tabi. En beğendikleri zemzemin tadı oldu. İlginç ama musluk suyu gibi değil doğal taze değişik bir tadı var yani deneyin bence.