1. 'te bir dağın zirvesinde bulunan, uzunca bir kaya. yerden yüksekliği yaklaşık 700 metre. troll dili anlamına geliyor adı.

    www.earthtrekkers.com/...

    bu kodumun kayasına çıkmak baya bi meşakkatli, önce araç ile 6 km lik bir yol gidip dağın başlangıcına ulaşıyorsunuz. dağın başlangıcının bulunduğu yerde bir adet market, otopark ve tuvalet var. kamp yapmak yasak. marketin biraz ilerisinde tırmanışın başlangıç notkası bulunuyor. burada bir takım uyarı tabelalarıyla karşılaşıyorsunuz, üzerilerinde sabah 10'dan sonra tırmanmayın veya öğlen saat 3'e kadar trolltunga'ya ulaşamadıysanız geri dönün gibi ibareler yer alıyor. yani anlayacağınız biraz tehlikeli gibi gibi. zaten tırmanışı yapacak olanların geneli sabah saat 6-7 gibi başlıyorlar. eğer buraya tırmanma fikriniz var ise hafif bir çantanız, çantanızın içinde 2 adet tişört ve yiyecek bulundurmanızı öneririm. ben ve iki arkadaşım dağın bulunduğu yere öğlen saatlerinde ulaştığımız için o gün tırmanışı gerçekleştiremedik ve kalacak yer derdine girdik. bu market dediğim yer akşam 9'a kadar açık oluyor ve içinde oturabiliyorsunuz, biz de öyle yaptık akşama kadar. market kapandıktan sonra bizden başka kimse kalmadı o alanda, gelenlerin çoğu arabayla geldiği için geri dönmekte sıkıntı yaşamadılar. göt gibi kaldık kısaca. çadır da kuramıyoruz ne yapacağımızı düşünmeye başladık. aklını siktiğim arkadaşım hadi tırmanmaya başlayalım burada yasaksa bizde yukarda kamp yaparız yeaa diyene kadar, gece gece başladık tırmanmaya kafa lambalarıyla. 3 kilometreyi tırmandık altımıza sıça sıça, kurt filan uluyor, garip garip böcekler var filan. 3.kilometrede çadır kurduk boş bir alana. hava da 0 derece filandı yaklaşık. çok iyi uyuyamadık o gece soğuktan dolayı. sabah saat 6 gibi kalktık ve kalan yolu tırmanmaya başladık. bu tırmanış yolu başlangıçtan trolltunga adlı kayaya kadar tam olarak 11 kilometre. iniş çıkış toplamda 22 kilometre ve 12 saatinizi alıyor. yolun neredeyse tamamı eğimli kayalardan, çamurdan ve su akıntılarından oluşuyor, ocağınız sönüyor tepeye varana kadar. 4.kilometreden sonra hava değişimleri başlıyor, rüzgarlı oluyor baya. yol boyunca her kilometrede bir tabela oluyor. tabelalar haricinde de yol üzerindeki küçük küçük kayaların üzerinde ve ya ağaçlarda "T" harfi oluyor, bu "t" harflerini takip etmeniz gerekli yoksa kaybolabilirsiniz. en alttan zirveye kadar toplamda 2 tane survivor yani yaşam kabini var. eğer bir fırtına ya da benzer bir şey olur da orada mahsur kalırsanız bu kabinlere girebiliyorsunuz. kapıları açık, içlerinde 3 adet yatak, ilk yardım malzemeleri filan var. yamulmuyorsam bu kabinleri tırmanırken 6 ya da 7.kilometreden sonra görebiliyorsunuz. biz bi kabine girdik ve içinde oturduk biraz üşüdüğümüz için. zirveye vardığınızda direkt olarak bi kalabalık dikkatinizi çekiyor (bu güne ve mevsime bağlı olarak değişebilir tabi), ama kayanın üzerinde bir ya da iki kişi görüyorsunuz sadece. bunun sebebi kayada fotoğraf çektirme sırasının olması, kayanın üzerinde fotoğraf çektirmek istiyorsanız sıraya gireceksiniz ve kayayı yukarıdan gören alandan bir arkadaşınız fotoğrafınızı çekecek. arkadaşınız yoksa oradan birinden sizi çekmesini rica ederek makinenizi bırakabilirsiniz. kayanın bulunduğu alanda yemek yiyen insan bir hayli fazla, yol bayağı bir acıktırıyor insanı. biz yaklaşık 1 1.5 saat orada oturduktan sonra iniş yoluna başladık. iniş yolu da sürekli aşağı doğru eğimli olduğu için ayak parmaklarınız çok acıyor, son 1 kilometreye geldiğinizde yürüyemeyecek hale gelebilirsiniz. ama bunların hepsine değiyor mu derseniz, evet değiyor tamamıyla. o kayanın olduğu noktada müthiş bir manzaraya karşı oturuyorsunuz. kayanın ucuna yürümek ayrı bir heyecanlı, kayanın ucuna garip garip hareketler yapanları izlemek daha da heyecanlı. olur da norveç'e giderseniz kesinlikle bu tırmanışı yapmalısınız. ama ben bir daha tırmanır mıyım ? sikseler tırmanman.
    #385 vedder ne der | 9 yıl önce
    0coğrafi bölge