şimdi bu iş bir süredir revaçta. ben de izliyorum. ara ara çok büyük yanlışlar içerdiğini düşündüğüm videolara da denk geliyorum, yapmaya başladığından beri ağzını yüzünü düzeltmiş insanların yorumlarını da okuyorum derken, dedim şu işi baştan doğru düzgün araştırayım.
olayın mantığı basit: yüz kaslarımızı çalıştırıyoruz, dolayısıyla yüzümüz simetrik hale geliyor, sarkmıyor, kan dolaşımı hızlandığı için cildimiz güzelleşiyor, alttan destek geldiği için de çizgilerimiz düzeliyor. güzel. mantıklı. kaslar için kullanılan "use it or lose it" mottosunun yüzümüze de uygulanabileceğini söylemişler. yılların sporcusu olarak benim kafama yattı.
araştırmalarım kapsamında 3 kitap okudum. temel referanslarım bunlar:
kitaplarda meditasyon, vücut yogası ve acupressure mevzularına da girmişler. bu "doğunun bilgelikleri" işleri beni aşırı baydığından oralarla ilgilenmedim. size uyuyorsa ayrıca araştırmalısınız. bu yazıda sadece egzersiz meselesini ele alacağım.
oturup roman okur gibi okumadım bunları, bayağı ders çalışır gibi not çıkararak, pozları deneyerek geçtim 3 kitabı da. 1 haftadır bu işle uğraşıyorum. önce zaman kaybı mı diye düşündüm ama vaad o kadar büyüktü ki bu 1 haftayı harcamayı göze aldım.
vaad: sabah akşam onar dakika çalışarak, bedavaya, doğaya ve başka canlılara zarar vermeden yaşlanmanı yavaşlatabilirsin, güzelleşebilirsin. el netice: bence işe yarar bu.
bu kitaplardan bence en iyisi fumiko'nunki. çevirileri var mı bilmiyorum.
zaten her sabah uyanınca ve gece yatmadan önce esneme hareketleri yaparım, ki bence kesinlikle herkes yapmalı bunu, bir de yüz egzersizi yapmak zor görünmedi bana. şimdi bire bir şunu yapın bunu yapın demeyeceğim çünkü ne böyle bir eğitimim var, ne de yüzlerimiz birbirinin aynısı. benim göz çevrem ve alnım yaşıma göre (35) çok iyi durumda. oturmuş kırışık hiç yok, gülünce olanlar da olsunlar bi zahmet. yukarıdaki kitapların yazarları koro halinde en kolay bozulan ve en zor toparlanan yerin göz çevresi olduğunu söylüyorlar. öte yandan ağız çevrem (işte car car konuşup durursam olacağı buydu) ve boynum nispeten kötü durumda. bu aslında büyük avantaj, alın ve göz bölgesinde çok az kas varken, ağız çevresi kas dolu. ben programımı bu doğrultuda oluşturdum. benim gibi yaşı geçmişler nereleri dertli daha rahat tespit edebilirler, öte yandan 18 yaşında yapayım diye düşünüyorsanız, fumiko'nun kitabında (referans 1) yaşı büyük aile bireylerine bakmanızı önermişler. benzediğiniz aile büyüğünüze bakın bakalım, neresi daha kötü durumda. o bölgeyi daha ciddi çalıştırmanızda fayda olabilir.
yukarıda kitabını paylaştığım kişilerin youtube kanalları da instagramları da var. kitapları okumakla uğraşmadan direkt buralara da dalabilirsiniz. ben kestirme yollardan hazzetmeyen biri olarak okudum. kimsenin okuduğunu sanmıyorum bu kitapları.
botoks olayına ben çok karşıyım. motor sinirleri uzun vadede öldürerek yüzü donuklaştırıyor, yüzün simetrisini bozuyor, ama en fenası hayvan deneyleri. "dünyanın en güzel kadını olacaksın deseler" bile şu vahşette payım olacağına, çirkin suratımı tercih ederim. uzatmayayım, botoksa bir ara kendi başlığında söverim. konumuzla ilgisi şu: botoks yaptırıyor olmak yüz yogasına engel değil. ancak botoks zamanla sinirleri ortadan kaldırdığı için yapamayanlar oluyormuş. kıyamam.
sabah akşam onar dakikalık programlarımı oluşturdum, ama henüz ne yapacağımı ezberleyemediğim için o neydi bu neydi diye bakarak sadece sabahları, bilgisaayar karşısında yapacağım şimdilik. bu kısım epey sıkıcı olacak gibi ama fitness'a ilk başladığım zamanlarım gibi düşünmeye çalışıyorum. başta çok zaman kaybediyordum ve doğal olarak sıkılıyordum, öğrendikçe eğlenceli hale geldi. umarım bu da öyle olur. adettendir diyerek öncesi fotoğraflarımı da çektim. üşenmezsem güncellerim.
bir de babaannem ile annemden gelme birer öneri paylaşayım, bence yüz yogasının ruhuna uygun. babaannem yüzü sarkmasın diye bir kaba buzlu su koyardı, 20-30 kez yüzünü bandırıp çıkarırdı haftada 2-3 kez. denemedim; ama mantıklı buluyorum. annem de sert yiyecekler (havuç, yeşil elma, ceviz vs) yemenin ve çam sakızı (çünkü sert) çiğnemenin yanakları ve gıdıyı dolduracağını, sarkmayı engelleyeceğini düşünüyor. cidden hiç sarkmadı annemin yüzü. yaşı 53. taş gibi hatun hâlâ ya. babama çeken tipimi si.. neyse.
evet canlarım, kişisel programımı oluşturup 6 hafta kesintisiz hemen her gün (toplamda 5 gün yapmamışım, evet çetele tuttum) günde yarım saat yüz yogası eda ettikten sonra sonuçlarımla döndüm.
ilk ve kesin yorumum şu, yüz yogilerinin (sizin ben kendinize beğendiğiniz yogi sıfatını seviim, ne gülüyorum şu ifadeye: face yogi. ay götüm ahahah) iddia ettiği kadar muhteşem sonuçlar vermesi imkânsız! sakın kırışıklarım düzelecek, ağzım yüzüm muhteşem olacak beklentilerine girmeyin.
ama hiçbir işe yaramıyor da diyemem. benim her gün yapmaya aynen devam etme kararım var.
yüzümde şöyle bir değişiklik oldu, yanaklarım bildiğiniz sıkılaştı. boynumda da kesinlikle iyileşme var; ama onun sebebi başka olabilir (bkz: dermaroller) o yüzden çok kesin konuşamıyorum.
her gün yarım saat nasıl uğraşıyorsun diye sorarsanız, hiç zor olmadı. haftanın 5 günü online derslerim var, hocalar laf anlatıyor, ben ağzımı yüzümü yamultuyorum karşılarında. allah muhafaza bilgisayarın üstünden kedi geçer de kamera falan açar, kayıtlara yamuk ağzımla girerim diye kameranın üstüne etiket yapıştırdım. hafta sonları da tekrar derslerini dinlerken yapıyorum. siz de dizi ya da sevdiğiniz bir youtube kanalını falan izlerken yapabilirsiniz pekâlâ.
başta karşımda aynayla, listeyi gözden geçirerek, hareketlerin videolarına bakarak yaparken (bu kısım büyük eziyetti) şimdi aynasız ve listeye bakmadan yapabiliyorum, 2. haftanın sonunda bu aşamaya geldim. hatta geçen gün ders dinlerken bir yandan hulahop çeviriyor bir yandan yüz yogası yapıyordum. eşim gördü, "sen kaç işi bir arada yapabiliyorsun?" diye dalga geçti. ben de hiç durur muyum yapıştırdım cevabı "sen görmüyosun ama bi yandan da kegel yapıyorum ehehe" iyice yavşaklaştım yani. alıştı mı yapılıyor, gözünüzde büyütmeyin. öğrenene kadarki kısım sıkıcı ama.
benim hareketler de videolarda gösterilenlerden farklı yalnız. bazı hareketlerin ciddi yanlış olduğuna karar verdim. mesela yummy face pozunu (google it) yapmıyorum, çünkü göz çevresi kırıştırıyor ya da bazı pozlarda ellerimle oluşan kırışıkları düzeltiyorum ki yeni kırışıklıklara sebebiyet vermeyeyim. mesela the nasolabial smoother (google it) pozunda ellerimle yanaklarımda oluşan kırışıklıkları hafifçe çekerek düzeltiyorum gibi. ha diyebilirsiniz ki "sen kim köpeksin, onlardan iyi mi bileceksin, onlar koskoca face yogi tamam mı!!11!1!" yani kendiniz bilirsiniz tabi. ben doğru bildiğimi söylüyorum.
sabah akşam yapıcam diye başladıysam da o iş yürümedi. sabah ders başında yarım saat yapıp geçiyorum; ama isterseniz ikiye üçe bölün kafanıza göre. fark edeceğini sanmam.
bazı pozlardan sonra bayağı yanaklarım ağrıyor.
yüzünüzün nemli olması; ama vıcık vıcık da olmaması gerekiyor. sabahları uyanınca yüzümün nemi genelde yeterli oluyor, akşamdan nemlendirip yattığım için. ama kuru uyanmışsam c vitamini serumu sürüveriyorum birkaç damla. dudaklarınızı da kesinlikle nemlendirin başlamadan önce.
valla aklıma gelen başka bir şey yok. yalnız bunu yapıp aşırı mutlu olan arkadaşlarım var. aynı arkadaşlarım her şeyden aşırı verim alıyorlar her nasılsa. dermaroller kullanırlar ooovv süper derler, retinol sürerler ciltleri 10 yıl gençleşmiş gibi hissederler falan. bende hiç öyle mucizevi sonuçlar ortaya çıkmıyor. bence onlarda da çıkmıyor da bozmuyorum, mutlu olsunlar yeter ki ❤
sorusu olanlar sorabilir, isteyenlere programımı da gönderirim özelden. ama çok kişiye özel program, bence vakit ayırıp kendi programınızı oluşturmanız daha iyi olacaktır. öptüm sevdim, bye.