1. Yurdum kebapçı ve pidecilerinin kasalarında bir tabağın içinde tohumları bulunan ve hesabı ödedikten sonra isteyen müşterilerin alması istenen tohumların müsebbibi bitki.

    Karanfili alıp ağzınızı yemekten sonra yakabilir, saçma bir acılığın ve ağız uyuşmasının doruklarına bakabilir, acılık ve uyuşma azaldıkça tohumu dişlerle ezip kırıp daha yoğun acılara gark olabilirsiniz.
    Eee afyon içip ayfon kullanıyoruz moruq.
    Bağcılar çocuğu diyiliz, akıllı ol.
    #25613 Tukenmekte olan kisi | 8 yıl önce
    0baharat 
  2. nedendir bilmem; bir dönem kasap vitrinlerindeki koyunların poposunu süsleyen çiçektir.
    şimdilerde siyasi partiler falan mitinglerde halka dağıtıyor, güceniyorum.
    #36369 fly | 8 yıl önce
    0çiçek 
  3. Hep böyle halktan bir çiçek gibi gelir bana karanfil. Yoksul ve mütevazı. Ne orkidenin kibri ne de papatyanın bohemliği vardır onda, bildiğin halktır karanfil. Kokusu ise misstir.

    Kızıl karanfiller ölen devrimcileri simgeler aynı zamanda.
    #36377 petra von kant | 8 yıl önce
    0çiçek 
  4. Osmanlı çinilerinde sık kullanılan motiflerden biri.
    #36445 succubus | 8 yıl önce
    0çiçek 
  5. bence çok güzel bir ahmet haşim şiiridir;

    karanfil

    yârin dudağından getirilmiş
    bir katre âlevdir bu karanfil,
    rûhum acısından bunu bildi!

    düştükçe, vurulmuş gibi, yer yer
    kızgın kokusundan kelebekler,
    gönlüm ona pervâne kesildi...

    ahmet haşim

    fakat orhan veli ustamız, haşim'in bu şiirini, yine çok güzel bir şiirle diline dolar,

    hakkınız var, güzel değildir ihtimal
    mübalağa sanatı kadar
    varşova'da ölmesi on bin kişinin
    ve benzememesi
    bir motörlü kıtanın bir karanfile,
    "yarin dudağından getirilmiş".

    iki büyük şairin tartışmasından bağımsız olarak, ismet özel'de karanfil imgesini yaz mutluluğu şiirne ustaca yerleştirmiştir.

    sen bir karanfilsin, delisin
    içlisin de, bükersin hemen boynunu
    mendilimin içindeki kirazdır
    mendilimin içi kiraz
    bilmem ki ne desem, yaz mutluluğu.

    nasılız ay ışığındaki dostum
    bütün bir gecenin uykusuzluğu
    bek şimdi her şey bir dengeye uydu
    bir domates, birkaç domates hemen hemen tartıldı
    bir sancı gibi yerleşti şuramıza özgürlük
    kirazlar kirazlar
    gözyaşları günbatımının
    karanfil kokusu da

    sevgilim, canım mendilim
    mendilim kiraz dolu
    anlatamıyorum galiba
    hüzün değil yaz mutluluğu.

    edip cansever'in yerçekimli karanfil şiiri de ne muhteşem bir şiiridir;

    biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
    oysaki seninle güzel olmak var
    örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
    bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
    midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.

    sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
    sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
    o başkası yok mu bir yanındakine veriyor
    derken karanfil elden ele.

    görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
    sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
    bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
    birleşiyoruz sessizce.

    ahmed arif'in ''karanfil sokağı'' sevdalı yüreklerimizin başkentidir.
    #162832 memosh usta | 6 yıl önce
    0şiir