Elektronik bir sinyalin dalganın genliği ile modüle edilmesi.
Eski radyo alıcılıarı bu teknoloji ile çalışırdı. Frekans sabit, genlik değişken olduğu için FM e göre daha basit bir elektronik devreye sahiptir. Eski radyoların üzerinde bulunan aşağıdaki kısaltmaların hepsi genlik modülasyonu için kullanılan frekansların kısaltılmış isimleridir:
Almanca'da çekim için konuluyordu galiba. Bunla ilgili komik bir video da vardı. Hoca anlatıyor anlatıyor en son "napıyormuşuz am'ımızı koyuyormuşuz." Diyordu.
dîvânu lugâti't-türk'te kendisine "kadınlarda dişilik aleti, Oğuzlar ve Kıpçaklarda" şeklinde yer bulan, Türkçede artık kullanımı ayıp sayılarak yerini latince kökenli ve "kılıç kını" anlamı taşıyan vajinaya bırakmış, dişi üreme organına verilen isimdir.
Nişanyan*, bu kelime için Moğolcada ağız anlamına gelen "aman" kelimesiyle bir bağlantı kurmuş ve orijinal halinin "amçık" yani "ağızcık" olabileceğinden bahsetmiştir. kaşgarlı mahmut yine aynı yazımla bir de "ilaç" anlamı taşıyan bir kelime olduğunu söyler. Bir de son derece tartışmalı nostratik makro dil ailesinde, çukur, delik anlamlarından türetildiğine yönelik bir iddia olsa da bunun ispatı mümkün değildir.
Sözcüğün oldukça eski olduğu açıktır. Ana, em(mek), mama (yiyecek anlamında) gibi sözcüklerde görüldüğü üzere, bir bebeğin en kolay çıkaracağı seslerle ifade edilmiştir. Muhtemeldir ki Türkçedeki Emre veya Macarcadaki Imre isimlerinin de en temel kökü bu morfemdir. Zira Emre, Eski Türkçe'de bir hükümdarın da ismi olmuş, Amrak kelimesinden gelir ve sevgili, sevilen anlamı taşır. Benzer bir sonekle üretilen ve aslında silah anlamı taşıyan yarak (yarmaya yarayan gereç) sözcüğüyle karşılaştırılabilir. Çok şükür ki Göktürklerin, en azından bildiğimiz kadarıyla hiç Yarak Kağan diye bir hükümdarı olmamıştır, biraz fazla garip olurdu.
Nişanyan'ın teorisi, yani am sözcüğü ve ağız sözcüğü arasında kurulan bağ, şu açıdan doğru gelmektedir; kadın cinsel organlarını tanımlamak için kullanılan sözcükler genelde Türkçede ağızla ilişkilendirilmiştir. Örneğin, eskiden bızır, günümüzde klitoris denilen bölge için Türkler "dılak" yani "küçük dil" sözcüğünü kullanırlar. Merak edenler için Nasreddin Hoca'nın eşinin klitorisine bir yengeç yapışmasıyla ilgili fıkrası bir örnek olarak verilebilir.
Bana kalırsa sözcük hem bir isim hem de bir eylemi ifade eder, aynı karşı cinsin üreme organı için kullanılan sözcük gibidir bu açıdan. Zira, eskiden "hedef, nişan" anlamında kullanılan "amaç" sözcüğünün de, bariz -(a)ç son ekiyle türetildiği açıktır. Ben bu arkaik kelimenin istemek, arzu etmek gibi anlamlara da sahip olduğunu düşünmekteyim. Zira, Amrak, amaç, imrenmek (orj. amranmak) gibi bazı Türkçe etimolojiyle açıklanabilen kelimelerin ortak noktasında bir duygusal arzu hali olduğunu düşünüyorum.
Bu girdi, başlığın dünün en beğenilmeyenler listesinde görülmesi üzerine, bir de ben yazayım düşüncesiyle yazılmıştır.
fm ve am radyo frekanslarından bir tanesidir.(eski radyolar am frenkansında çalışıyordu genelde). aynı zamanda ingiliççede de olmak fillinin 1. şahıs çekimi olup ''em'' şeklinde okunmaktadır. ergen başlığına çevirmek isteyenleri tatmin etmek adına kadın cinsel organının halk arasındaki adı olduğunu da belirtmek isterim
ante meridiem'in kısaltmasıdır. Latince "öğleden önce anlamına gelir. Gün 12 saat olarak ikiye bölündüğünde öğleden önceki saatlerin önünde veya ardında kısaltma olarak kullanılır. örneğin: 5 am.
aynı zamanda ingilizcede latince kökenli bir kelime olarak ante meridiem olarak bilinir, kabaca çevirisi öğleden öncedir. amerikan dizilerinde duyduğumuz (ben en azından daha çok oralardan duydum, ingiliz dizilerini ve saat sistemlerini bilemeyeceğim) 10 AM, 10 PM muhabbetlerindeki AM idir kendileri. onlar büyük harflerle yazıyor tabii bu kelimeyi. bizdeki gibi 24 saatlik dilimden ziyade 12 saatlik dilim kullandıklarından böyledir. aslında biz bile 24 saat kullansak da 15.30 değil de 3.30 diyoruz mesela ya da 8 dediğimizde akşam sabah belirtiyoruz. ha tabii öbür türlü kullanan varsa da bilemem, şimdiye kadar denk gelmedim pek, ergenken marjinalliğine öyle yaptığım oluyordu ama yalan olmasın şimdi (swh). yani, resmi olarak kullanılmasa bile, halk arasında bizde de kullanılıyor denebilir o açıdan bu tip bir sistemin benzeri.
romence'de avea (sahip olmak (ingilizce'deki " to have" gibi)) fiilinin birinci tekil şahıs için çekimi.
romence'de özne kullanmak zorunlu olmadığı için (fiil çekimlerinden özne anlaşılıyor) "eu am" yerine sadece "am" ile başlayan cümle kurabilirsiniz. "am carte" gibi mesela.
urduca'daki "am" ise giysisiz, çıplak gibi anlama geliyor.
yine "divan-ı am"ın işleyişine baktığımızda bununla da ilgili olabilir gibi duruyor. eskiden soyunmak tamamen, çırılçıplak soyunmak değil de saltanat giysilerinden arınmak olarak da kullanılıyormuş. mesela davut'un ahit sandığı'nı görünce soyunmasının böyle bir soyunma olduğu söylenilir bazı teologlar tarafından.