-
Kartal tibet'in canlandırdığı tarkan karakterinin 1971 yılında çıkmış üçüncü sinema filmi.
Sezgin burak'in çizgi romanlarından aktarılan hikaye kağıt üzerinde bu nedenle tırt olmamakla beraber, filmin asıl önemi istanbulda bir plastik fabrikasında yaptırılmış ahtapot maketiyle dünya sinemasında da yetmişli yıllarda denizde maket kullanımıyla yer edinmiş olmasıdır. -
ciddi bir çocukluk travması yaratmış olan ahtapot sahnesiyle hafızalarda yer etmiş 1971 yapımı Türk filmidir. Bendeki anısı şöyledir;
Pazar sabahıdır. evin babası tarafından hazırlanan patatesli kahvaltı, çıtır taze beyaz ekmekler eşliğinde yapılmış, çayını kapan salondaki yerine kurulmuştur. Televizyonda Pazar günleri izlemeye alışkın olduğumuz Battal Gazi, kara Murat, savulun köpekler! filmlerinden biri vardır. Bir süre sahnelerdeki efektleri, tüylü kostümleri ve Tarkan’ın muazzam bıyıklarını incelerken uyuşan beyin, bir süre sonra Tarkan’ın ahtapota atılacağını farkeder. Kamera ahtapota zoomladıkça Monday’in kalbi sıkışmaya başlar. Şimdi izlense şimdi de iç ürpertecek ilgili sahnede yıllar sonra bir maketin kullanıldığı öğrenilir, ancak bu bilgi travma izlerini silmek için yeterli olmayacaktır. -
1971 yılında yapılıp gösterime giren filmdir. tarkan'ı bilirsiniz, el atmadığı coğrafya savaşmadığı millet kalmamıştır.
cesur kahramanımız başka bir filminde ölme ihtimali %90 olan * kaynar sulara bile girerken gözünü kırpmamıştır. tabi biz izleyicilerini hiç düşünmeden bunları yapması ise bildiğiniz vicdansızlıktır. viking kanı filmini izlerken meşhur bir ahtapot sahnesi vardı, bilirsiniz. ahtapot su yüzüne çıkmaya başladığı an bi titreme gelmiş, ardından bastıran bir çiş. korku, sıkışıklık bir arada. tabi bunlar bana olurken 9-10 yaşlarımdaydım. azlığın yarattığı heyecan ne büyükmüş, şimdikiler koronayla gerçek ölümleri duyuyor, vız gelir. -
serinin üçüncü filmidir. alametifarikası kullanılan ahtapot maketi olmakla birlikte öncülü gümüş eyer ve sonrasında gelen altın madalyon'dan daha zayıf bir filmdir benim gözümde. kadro gene yeşilçam'ın önemli isimlerini barındırır. serinin gediklisi isveçli sarışın eva bender gene kadrodadır ama bu kez büyücü gosha rolünde değil viking kralının kızı ursula rolünde. filmde "büyücü kadın" misyonunu yüklenen isimse bu kez çin prensesi rolüyle izlediğimiz lotus karakterine hayat veren seher şeniz'dir. tabi serinin geneline hakim olan büyü mekanizmasında ve çıplaklıkta gene değişiklik yoktur. kadın büyücüler nedense büyü ritüellerini dansla birleştirerek meşk ederler ve viking kanında da bu değişmez...
tanrılar bir şey istiyor ama ne???
tarkan filmlerine hakim olan prodüksiyondaki b film ucuzluğunda gene bir değişiklik yok. evet, viking gemileri , ahtapotlar, kalabalık figürasyon (soldaki abi filmin en dikkat çekici karakterlerinden), mekan kullanımında paradan kaçınmadık havasına eyvallah diyebiliriz ama ucuzluk ne yazık ki fazlasıyla sırıtıyor. bu özensizliğe verilecek güzel örneklerden birisi mesela figürasyondaki vikinglerin saçlarının papatya göbeği sarısına boyanmış saçları. bir süre sonra bu garip sarı saçlar öyle dikkat çekici bir hale gelmeye başlıyor ki her sahnede, alıyor sizi bir gülme.
asteriks ve oburiks değil; öz be öz viking...
kürek mahkumu tarkan
-- spoiler --
film adından da anlaşılacağı üzere viking diyarlarında geçiyor. hikayenin özü aslında tarkan'ın intikamı; hatta tarkan'ın da değil kurt'un intikamı. tarkan'la özdeşleşmiş kurt filmin başında vikingler tarafından öldürülür. aynı zamanda tarkan'ın yoldaşlık ettiği attila'nın kızı yonca hatun da çinlilere teslim edilmek üzere vikingler tarafından kaçırılır. böylece tarkan ve kurt'un oğlu hem yonca hatun'u kurtarmak hem de kurt'un intikamını almak için maceraya atılır. bu arada yonca hatun'u kaçırıp kurt'u öldüren kumandan toro da çinlilerle işbirliği yapmış, viking kralı gero'yu ahtapota yem edip öldürmüştür. tarkan da macerada devrik kral gero'nun kızı ursula'yla işbirliğine girmiştir...
güç bende artık
-- spoiler --
ragnar değil, toro!
mangal bir viking geleneğidir
film doğal olarak vikingleri barbar olarak tanıtma konusunda sıkıntı yaşamıyor. seride alışık olduğumuz o enteresan işkence yöntemlerinden özellikle de yonca hatun'la birlikte kaçırılıp tutsak edilen hun kadınları da nasiplerine düşeni alıyor. özellikle yonca hatun üstünde uygulanan yöntem sunduğu görsellikle enteresan bir tecrübe film adına.
bir işkence yöntemi olarak havaya fırlatılmak
tarkan serilerinde alışık olduğumuz bir sahne: kafatasından şarap içmek
kafaya inen baltalar, kapıya sıkışarak ölmeler; kesinlikle etkileyici...