Turistik gezi yapacaklar için baştan söylim, eğer sabahın erken saatlerinde başlarsanız gezmeye, yaz aylarında havanın on gibi karardığını da göz önünde bulundurursak, geç saatlere kadar yürüyerek görülmesi gereken kilit noktaları görüp fotoğraflarını ds çekerek hızlı bir şehir turuyla bir günde amsterdam merkezini gezmeyi bitirebilirsiniz.
Lakin, gezi birisinde elinizde heidi biribirine benzeyen, farklı köprülerden çektiğiniz ana gerisi birbirinin aynısı yüzlerce kanal fotoğrafı olacaktır.
Dengesiz bir havası vardır, sabah kat kat giyinip üşüdünüz, yağmura yakalandınız ama öğleden sonra tişört yetti...bu en olası senaryo. Şemsiye ile gezin.
1. En önemli noktası şehrin elbetteki dam meydanı olsa gerek. Lakin, gördüklerim arasında en az etkileyici olanı. Siena, brüksel, gent, brugge gibi daha ufak ve daha az tanınan şehirler misal ilk görüşte insanı ağlatabilecek kadar güzel meydanlara sahipler, dam meydanı ise eh işte kalıyor bunların yanında.
2. Jordan denen bölgeyi gezin, anne frank evi ve civarı biraz daha sakin ve nezih gelebilir, görülebilir. Yakınında the 9 streets denen bölge var, orayı da görmüş olursunuz. Sonra istikameti çiçek pazarına verirseniz hem güzel bir katolik kilisesi göreceksiniz, hem de kanallara doyarsınız.
3. Çok fazla yamuk, eğri, yan yatmış ev görceksiniz şaşırmayın.
4.sokaklarda gezerken ya bok ya da esrar kokusu duyacaksınız şaşırmayın.
5. Geçiş önceliği bisikletlerde, şaşırmayın. Zibil gibi bisiklet var, üst üste park ediliyorlar hatta bazı noktalarda. Başta, "allahım medeniyet bu işte" diyerek sevinmeyin, bir süre sonra yürümek bisikletler nedeniyle can sıkıcı hale geliyor, uyuz olma evresi başlıyor.
6. İ amsterdam yazısıninda bulunduğu müzeler bölgesi ilginç olabilr, gezilebilir. Red light district aynı şekilde ilginç olabilir haliyle, lakin öyle aman aman bir beklentiniz olmasın. Kadınlar, sex shoplar, live showlar falan ama girip para harcamayacaksanız fotoğraflarda gördülerinizden farklı bir dünya yok, abartacak bir durum da yok. her köşeyi döndüğünüzde çıplak kadın falan görmeyeceksiniz.
7.tren garı, mimarisi yanında büyüklüğüyle de ihtişamlı. Etrafında fotoğraf çekebilirsiniz, dam meydanına çık yakın olduğu için vakit kaybı olmaz. Dam meydanına vs. Buradan gidip gelirken birbirine paralel iki caddeyi de kullanırsanız bol bol mağaza görürsünüz. Tek cadde kullanmayın.
8. Ajax ile ilgili bi bok yok şehir merkezinde, belki adidas mağazalarında forma sadece..Futbol merakınız varsa, ajax ile ilgili materyalleri sadece stattaki fan shop'tan alabilirsiniz. Yürüyerek ulaşım pek olası değil.
9. Herkes türk, şaşırmayın. Yardıma ihtiyacınız olursa yoldan çevirin biruni türkçe sorun, baktınız anlamıyor ingilizce veya tarzanca. Ayrıca hollandalılar yardımsever ve sıcakkanlı.
10. Toplu taşıma ile heryerden heryere gidebilirsiniz, biraz çalışmak lazım ama mutlaka. Otobüslerden bilet temin edebilirsiniz. Aile kartı veya durağa göre gidiş dönüş bile alabilrsiniz biletleri. Ancak ulaşım pek ucuz değil.
11. Eğer müze görmeyeceksiniz bir gün yeter, sonraki günlerde çevre köylere gitmeyi deneyin.
12. Tekneyle kanal turu elzem değil, zamanınız kalmazsa çok üzülmeyin.
13. Genç nüfus yoğun. Şehir, planlama da dahil dokusuyla medeniyet aynası gibi gözüktüğü için ilk bir kaç gün garip hissediyor insan. Kanallar, daracık evler derken, oldukça farklı bir kent dokusu ve çok etkiliyor. Kalabalık irite etmese, keşke yaşaydım diyeceğiniz şehirlerden birisi amsterdam.
yüksek alkollü biralar arasında görece tatlı oluşuyla dikkat çeken lager bira markasıdır. ülkemizde satılanı "anadolu efes" grubu tarafından üretiliyor.
50 cl olarak satılan "amsterdam navigator" ürününün alkol oranı yaklaşık %8'dir.
Kuzey avrupanın güzide şehirlerinden biri. Yakın zamanda ziyaret etme fırsatım oldu ve büyülendim. Her şeyden önce gerçek bir özgürlükler şehir. Bir açıdan en güvenli deneyim edinme yeri denebilir. Özellikle ot, halüsinojen mantarlar ve seks işçileri açısından.
Amsterdamda yaşayan insanlara çok imrendim, çünkü şehirde temel ulaşım aracı bisiklet. Çocukluklarından itibaren aktif bir şekilde bisiklet kullanan insanı da 7sinden 77sine fit ve sağlıklı görünüyor. Günlük ulaşım rotasında o muhteşem parkları kullanan insanlar da dolayısıyla nazik ve güleryüzlü.
Van gogh ve Rijks müzelerini hakkını vere vere gezmek için bir günü ayırmak şart. Ancak kapıda bilet bulmak çok zor o yüzden internet üzerinden almakta fayda var. Kanallar etrafından yürümek keyifli, bisiklet binmek biraz tecrübe istiyor. Zira bir bisiklet trafiği var ve yayalara not: geçiş önceliği bisikletlerde.
Görülmeye, gezilmeye değer bir şehir. Hiç bir şey için değilse bile ufuk açıcı olduğu için.