" filozofların devlet başkanı veya devlet başkanlarının filozof olduğu ülke" ütopyası gerçek olmuyorsa sebebi siyasetin hareket kanununun oportünizme ve pragmatizme dayanmasıdır. ideoloji ahlaki bir disiplin olarak algılanıyor olsa da ideoloji siyasileşir ve siyasileştikçe siyasetin bu iki ayağına yaslanmaya başlar. halkın hisleri oldukça pratiktir.
Neden kötü olarak algılandığını da anlayamıyorum. Fırsatçı resmen hakaret niteliğinde kullanılan bir cümle dilimizde fakat fırsatçı olmak, fırsatları lehine avantaj sağlayabilecek şekilde kullanmak ne kadar güzel bir şeydir!
Hayatımda ilk kez Mustafa Çalık'tan duyduğum terim. Kendisine göre insan gençken bir şeylerin mücadelesini vermezse, çalışmaz, didinmezse ileride tam bir oportünist oluyormuş.
ahmet abi'nin entel magandasında 'oportünizme bulaşmış tipik bir orta yolcusun ' sözleriyle aklımıza kazınan kısaca faydacılık olarak tanımlayabileceğimiz kavram