1. kitab-ı dede korkut'un iki yazma nüshasının birine ev sahipliği yapan kütüphanenin bulunduğu şehir.
    bir diğeri için (bkz: )
    #24092 kesret | 8 yıl önce
    0şehir 
  2. yaşanan bombardımanda şehir yerle bir olmuş. bombardıman sonrası fotoğrafların bir kısmı şurada. mashable.com/...
    yerle bir olan kentlerini bırakmamış sağ kalanlar. molozlar kaldırılmış. alman erkekleri savaştan dönemediği için ağırlıklı olarak 15-50 yaş arası kadın işçiler çalışmış bu işte. almanya genelinde moloz temizleyen kadınlar için bir de terim var. trummer frauen demişler bu kadınlara. en.berlinoschule.com/...

    savaş bitiminde dresden doğu almanyada kalmış. kentin periferisinde sovyet anlayışı ile inşa edilmiş çok sayıda yapı var. ancak merkezde berlin duvarı yıkıldıktan ve almanya yeniden bir bütün olduktan sonra yoğun bir restorasyon faaliyeti başlamış. frauenkirche, zwinger sarayı, semper opera house gibi yapılar arşivlerdeki plan ve çizimler esas alınarak ve molozlar arasında bulunabildiği kadarıyla özgün taşları yeniden kullanılarak tekrar inşa edilmişler.
    #165963 laedri | 5 yıl önce
    0şehir 
  3. ilk yerlileri polonya kökenli slavlar olan şehir. daha sonra gibi alman şehri olmuştur. zaten almanlar ve lehler tarihte bir şekilde hep iç içe geçtikleri için (bazen lehler almanları yönetmiş, bazen de almanlar lehleri yönetmiş) almanya ve polonya arasındaki toprak tartışmaları da fransa ve ingiltere arasındaki toprak tartışmalarına benziyor.

    gezilip görülesidir. en azından 16. yüzyıl sonrasında neden batıdan teknolojik olarak geride kaldığımız anlaşılır.
    0şehir 
  4. almanya'da ikinci dünya savaşında taş taş üstünde bırakmamacasına bombalanan, saksonya eyaletinin merkezi olan şehir.

    2016 sayımlarıyla 550 bin civarında nüfusu bulunan şehirde hoş bir nehir olarak salınan "elbe " nehri ve de hayranlık verici bir binaya sahip olan semperoper (opera binası) bulunmaktadır. yolunuz düşer de operaya gitmek isterseniz gelen ahalinin gece elbisesi, smokin veya frakla gittiğini belirtmekte yarar var.

    nüfusuna oranla barındırdığı müzeler ve galeriler son derece etkileyicidir. albertınum, dresden royal palace başlıcaları olarak göze çarpar.

    şehirde yürürken ilk mimari özelliklerine bakılarak restore edilen binalarda dış cepheye şöyle bir göz gezdirildiğinde sonradan eklenen her bir taş fark edilmekte bu da ayrı bir hayranlık uyandırmaktadır. sağlam duranı muhafaza etmekte zaman zaman zorlanan bizlere kıyasla tek taşı kalmış eski yapıyı tekrar binaya çevirebilmek nasıl bir başarıdır bu da başka bir şaşkınlık kaynağıdır.

    j.sebastian bach tarafından da tıngırdatılan devasa kilise orgu, mistik sesiyle frauenkirche (kadınlar kilisesi)'nde bulunmaktadır. özellikle her yıl 24 aralık tarihinde sonlanan striezelmarkt adı verilen yılbaşı pazarı şehri tatlı bir yılbaşı havasına sokmaktadır. görülesi dresden diyebiliriz yani neticede.
    #201392 la campanella | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0şehir 
  5. (bkz: )
    #236806 laedri | 4 yıl önce
    0şehir 
  6. yaklaşık bir ayımı bu şehirde geçirdim. dün de döndüm. anılar henüz tazeyken hakkında iki kelam edeyim. bencileyin yaşlı teyzeler için mükemmel bir yer. kalan ömrümü orada geçirebilirim. bunun bir sebebi şehir dümdüz, ne iniş var ne yokuş. evden çıkıp yorulmadan saatlerce yürümek mümkün ki öyle yaptım. şehir elbe nehrinin iki yakasında yer alıyor. bir yanda tarihi yapıların da bulunduğu altstadt bölgesi diğer yanda görece daha yeni olan neustadt var.
    nehrin iki kenarında yaklaşık elli metrelik bölgede yapılaşma yok. yeşil çayırlar bisiklet yolları, yayalar için patikalar var. en çok oralarda gezinmeyi sevdim. kıyı kıyı gezip köprülerden geçip biraz da öte tarafta dolandım.
    altstadt tarafı tarihi yapılar ve müzeler açısından zengin. bu nedenle turistik bölge. her yerde benzerleri bulunan restoranlar, hediyelik dükkanları var bolca. kentin alışveriş merkezleri de burada daha çok. covid nedeniyle müzelere önceden randevu alınarak ziyaretçi kabul ediyorlar. galerie neue meister'i gezdim. zengin bir koleksiyon. alman romantik resmine doyuran çok sayıda ve tablosunun yanısıra 19. yüzyılın tanınmış ustalarının resimlerini gördüm. 'nın küçük balerin heykeli de bu müzede.
    neustadt nehrin öte yakasına göre çok kozmopolit. dünya karması gibi. adım başı kebapçı, dönerci, hint, kore, çin, italyan lokantaları. kente dışarıdan gelen öğrenci işçi tayfası bu bölgede yaşıyor ağırlıklı olarak. neustadt tarafında ilgi çekici iki yer var. ve .
    şehrin nüfusu 500.000 civarında. istanbul cangılından sonra bomboş geliyor insana. en kalabalık gününde sokaklardaki insan sayısı bizim kısıtlama günlerinde market bahanesiyle gezmeye çıkanlar kadar oluyor ancak.
    24 saat çalışan bir tramvay ağı var. tramvaylar da boş. herkes bisikletle sağlıyor ulaşımını. küçücük kent zaten. bir ucundan öbür ucuna yirmi dakikada gidiliyor bisikletle.
    şehrin insanları çok gösterişsiz, gençler kız erkek ayırmadan spor şort veya eşofmanlarla geziyorlar. topuklu ayakkabı giyen makyaj yapan da pek nadir. herkes rahatını gözetiyor.
    şehrin hemen her muhitinde gezindim yaya olarak dikkatimi çeken bir şey oldu. evlerin alt kat pencerelerinde demir yok. hiç görmedim. zavallı almanların çalınacak bir şeyi yoksa demek ki. boşuna kıskanmıyorlar bizi.
    hava istanbul'a göre serindi gittiğim mevsimde. gölgeliklerde otururken ince bir hırka gerekti.
    dresdende geçirdiğim süreyi tek kelimeyle özetlemek gerekirse bende kalan izi huzur oldu.
    bir cumartesi günü de hiking yaptık ama o başka bir girdinin konusu olacak.
    #266254 laedri | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0şehir