kendisini hiç tanımıyorum. kendisini tanıyan hiç kimseyi de tanımıyorum. iyi biri miydi, kötü biri miydi, neydi, ne değildi hiç bilmiyorum. ama hiç kimsenin ona böyle bir şey yapmaya hakkı yoktu, onu çok iyi biliyorum. o nedenle kimse onu, başına gelenleri ve ona bunu yapan mahlukatı unutsun istemiyorum.
henüz 20'sinde bile değildi... bu hayattan kopardılar onu... en güzel günler, en güzel çağlar yaşanmamıştı onun için... yaşanamayacak olarak kaldılar...
keşke başına böyle şeyler gelmeseydi be güzel insan... keşke... keşke seni böyle tanımasaydı türkiye... keşke iyi bir psikolog olduğundaki başarılarınla bilselerdi seni... ama... ne yazık ki olmadı... bu hayatı senden çalanların, seni ailenden, sevdiklerinden, geleceğinden çalanların allah bin belasını versin...
rahat uyu demeye utanıyorum... nasıl rahat uyuyabilirsin ki? seni koruyamadık, toplumu sana kıyan canilerden arındıramadık... affet demeye de dilim varmıyor güzel insan... düğümleniyor sözler boğazımda... senden sonra da koruyamadık onca canımızı... hep bazı caniler çıktı ve masum insanları katletti, hayallerini, hayatlarını mahvetti... kadının korunmaya muhtaç olduğu algısını kıramadık, kadını mal gören zihniyeti değiştiremedik, onları bir türlü adam edemedik güzel insan... sen nasıl rahat uyuyacaksın ki?
senin için bunu dilediğim için önce kendimden sonra, erkekliğimden, sonra da tüm insanlıktan milyonlarca kez utanıyorum ama, ne olur çok acı çekmeden ölmüş ol, olur mu?
içimden hep diyorum, keşke, böylesine kokuşmuş bir ülkede yaşamasaydın. belki de her şey çok daha farklı olabilirdi. belki de "özgecan aslan" olarak değil de, "psikolog özgecan aslan" olarak tanırdık seni. olmadı ama.
umarım bulunduğun yerde rahatsındır. ışıklar içinde uyu, güzel insan...
Hepsinin acısını bana verseler de onlar hiç acı çekmeseler istiyorum. Rahat uyu demeye utanıyorum sana. Miniminnacık ömrümüz zaten, onu da yaşatmadılar.
sadece katledilme günlerinde samimiyetsizce andığımız gencecik bir insanımızdır. dünyanın en yüksek vergilerini ödesek de devleti tarafından hiç bir hakkı hukuku korunmayan ve hizmetlerin en kalitesizine reva görülen insanlar bizim insanlarımız. yaşam hakkı da buna dahil.
özgecan aslan, münnever karabulut, emine bulut gibi insanlarımız haspel kader basında gündem oldu ve sembolleşti. her gün bu vahşetler yaşanmakta ülkemizde.
dolmuşçuluk sistemi dünyada sadece biz ve arap ülkelerine mahsus ucube bir taşıma sistemi. her gün kaç tane bu tür vahşice kadın cinayetlerinin kıyısından dönülüyor kimsenin haberi yok ve umrunda değil. haberi basına yansıyınca sadece lanetleyip cinsiyetçi küfürler falan ediyoruz.
bu insanımızın katillerinin cezaevinde öldürülmesi ünlü bir mafya babasının pr çalışması olarak basına yansımıştı. bu bile kötülüğe hiç bir zaman engel olma çabası içinde olmadığının ispatıdır birilerinin.