biriktir; delik kese! yetiştir; toprak köse! hep kesiklik, eksiklik, hadisede hadise. nasıl alsın deryayı; kafa bir küçük kâse... akla yoktur çıkar yol; ne hesap ne hendese! gel de suda aksi tut! gölgeyi tık kafese! şu zaman dediğinden bir tek anmış son hisse. istırap ki, gövdesi, boşluğa sığmaz cüsse. rahatlık senin deden; benim annem vesvese. bu ukdenin dilinden, kalmadı anlar kimse. mezarda sır, mezarda; o bilir bilse bilse. kurtuluş mu muradın, yol mu aradın kese? ateşe gir, gölgelen! kaynar suda gülümse!
ne olduğu yazılmış da, nerede olduğuna dair bilgi yok. içimden geldi bir ukde doldurayım desem nasıl bulacağım ben onları. bir yerlerde var ise de çok iyi saklanmış. şu üstteki 'diğer' zımbırtısından ukde listesine de ulaşabilsek ne kadar hayırlı bir iş olur.
Biri bir başlığı ukde olarak açmışsa yazamam, sayfalar döktürecek olsam bile saygısızlık gibi geliyor. Sanki sahiplenilmiş gibi, ilk o kişi Yazmalı, bunun onun için bir anlamı olmalı. beni geriyor.
ukde "ben bu konuya ilgiliyim, meraklıyım, hakkında bir şeyler okumak istiyorum hatta yazmak da istiyorum ama başlığın ilk girisinin düzgün, bilgilendirici ve kapsamlı olmasını istiyorum" demektir.
örneğin halter sporuna merakım var, başlık açıp bir cümlelik tanım uydurabilirim ama ilk girinin türkiye'deki hali, zorluklarını da içeren, tekniklerine bakınızları verilmiş adamakıllı bir şey olmasını istiyorum, o zaman ukde veriyorum. yani ukde başlığa yapılacak en sefil şey özensiz tanım yapmaktır. lan o kadarını ukdeyi verene kadar yapardık zaten.
edit: ukde sistemi düzeldi, çalışıyor. ilgili bölümü kırptım.
bence daha kapsamlı doldurulması gereken bir zımbırtı. ukde dolduran arkadaşlarımızın şevkini kırmak istemiyorum elbette. bununla birlikte bence birisi bir ukde bırakmışsa iki üç satır bilgiyi yazmaya üşendiği için değil, başkası hakkını vererek doldursun diye bırakmıştır gibime geliyor. o nedenle ukdelere ben şahsen pek bulaşmıyorum. nitekim uzun uzun yazma konusunda isteksiz bir dönemdeyim.
şahsım açısından ukde: bildiğim, merak ettiğim ama hakkında sadece bir cümle tanım ile açabileceğim bir başlığı, hakkında bilgisi olan başka bir şahıstan, çok uzun olmasa dahi daha bilir-kişi edasın-da okumak olduğunu düşünüyorum. amaç zaten ben yazamıyorum, eminim bilen vardır o yazsın fikri. ukde bırakanın yapmaktan kaçındığı eylemi, ukdeyi dolduran kişinin yapması arasında bir fark göremiyorum.
Örnek kullanım: Geceleri bilhassa yatsı namazından sonra seccadede oturmuş, çocuk dilimle, içimde ukde olan meseleler hakkında Allah'la konuşur dururdum. (H. E. Adıvar)
içinde kalan anlamında olan, sözlükte de kendine yer bulmuş girdi türü. nacizane önerim her yazara belli sayıda sınır koyulması, örneğin aynı kişi yüz tane ukde bırakmamalı, öyle olunca ukdelikten çıkmış oluyor zaten.
Yapmak istenilip de yapılamayan, içe dert olmuş ve tekrar fırsat bulduğunda muhakkak bir ara yapılmak istenen anlamlarına gelen fakat "okuyamadım, bulamadım, daha iyi bulan-bilen-düzen-düzelen-düzüşen yazsın okuyayım" şeklinde adlandıran kişilerin ilk tanımlamayı yapanları kavram öğrenmeye davet eden enteresan bir kavram. *
Ukde verirken amaç başlık parsellemek mi? Yoksa gerçekten ulvi bir amaçla mı bırakılır?
Ukde nedir? Nasıl sikilir? 400 ukde veren bi yazar, 10 tanesini bile doldurmamışsa, bu ukdeler gerçekten sikilebilir mi? Yoksa bu başlıkları ukdeyi bırakan yazar mı sikmiştir?
Sanıyorum, ukdelere alıştıktan sonra bağımlılık gibi oluyor. Bir veren bir daha bırakamıyor. Sonra sen iki üç cümleyle o başlığı doldurup, sonraki yazılara da bir açık kapı bıraktığında sikmiş mi oluyorsun?
Tabii bir de romantikler var: yok, ukde nasıl doldurulmalı? Nasıl ukde bırakana referans bırakılır? Yok, ne yazarsak ukdenin hakkı verilir? Kafayı bunlara takmışlar. Neymiş, fava değer ukde dolduranlar varmış? Fava değmeyen ukde dolduranlar varmış? E kim fav için girdi girip de kendisine sözlük yazarı diyor? Ya da fava değer olup olmadığına kim karar veriyor?
Sikin abicim ukdeleri. Yeter ki yıllarca o tozlanmış ukdelerde kalmasınlar. Gelin benimkini de sikin hatta. Yeter ki dolsun o ukdeler.
Tembelliğinizi gidip de sözlük yazarı adıyla satmayın.
Güzelim kulzos'ta bulunduğum bir yılda 488 tanesini doldurduğum olay. Kimi tozdan markası bile okunmayan ukdelerdi, kimi taze. Kimini bırakmış kişiler aramızdaydı, kimininse ölmüş eşekten kalan semer gibi adları kalmıştı.
Doldurması subjektif bir iş. Kimi biraz daha emek harcayıp Vikipedi gibi doldurur, kimi de copy paste. "Kaynak gösterme" uyarıları alınca dinleyen olur, hiç takmayan. Ya da Ukdeyi bırakan kişiyi etiketlemek, şov mudur jest mi? Tartışmalı... Genellikle bu kıyasların ilkini yaptım, ama arada ikinci kabullere göre hareket ettiğimiz olmuştur. Sonuçta ukdeler öyle bir havuza döndü ki, öyle uzun boylu bilgi gerektirmeden yalapşalap girdi girmek bile bu dağı eritmek babında onaylandı. (bkz: tozlanmış ukdeleri doldurma kampanyası). Ne kadar riayet ettiğim tartışmalı yine.
Evet Bunları yaptık, zira babamızdan olmasa da sözlükteki abilerimizden (ve ablalardan elbette) öyle gördük. İzin verildiği halde yine de alelacele doldurmayıp bir yerlerden alıntı yapmış, yıllardır aktif olmamış kullanıcılara etiket attıysam yine gördüğümü yapmışımdır. Şimdi madem ki yeni bir sistem oturuyor, buna da saygı duymak gerek. Bildiğimiz gibi, değişmeyen tek şeydir değişim. Ve yine bildiğimiz gibi, Değişime uymayan neandertalLer tarih sahnesinden çekilmiştir...
Bu konuda ukde doldurana favori verilmek zorunda hissedilmesi tespitiyle taşı kuyuya atan deli olarak hakkında birkaç kelam edeyim.
Ekşi sözlük'te adı ukte olan sistem, burada ukde adıyla mevcut. Ancak şöyle bir farkla, ekşi'de birinin profiline girip özel olarak ukteleri sekmesine tıklamazsanız ya da kelimesi kelimesine, harfi harfiyle biriyle aynı sözcüğü, aynı cümleyi yazmazsanız bir ukteyle karşılaşmazsınız. Böyle olunca da orada "aman başlık mı parselledin, aman oraya mı işedin, buraya mı iz bıraktın, aman çok başlığın olsun diye mi kastın?" sorgulamalarına yer olmaz.
Burada ukdeler sol frame'deki bir sekmede canlı akışla da görülebiliyor ve kişilerin profillerinde verdikleri ukdeler de onların başlığı olarak sayılıyor. Bu da minik ego sorunları yaratmış görülen o ki.
Ukde sistemi şudur, "ben bu başlığın bu sözlükte açılmış olmasını isterdim, aradım bulamadım, içimde ukde kaldı." Gerisi niyet okuma. Yok başlık parsellemek, yok başkasının ukdesini hakkıyla doldurmak, yok başlık kasmak falan... çocuk musunuz arkadaşlar, sözlük kullanıp eğleneceksiniz alt tarafı.
Ben ukde sistemini hayvan gibi kullanıyorum, dönüp kendi ukdelerimi doldurma amaçlı da kullanıyorum, ben doldurana dek daha hevesli, daha hakim, daha yazası olan biri isterse o da doldurabilsin diye de ukde veriyorum, kendime not olarak düşmüyorum. Paşa gönlüm öyle istiyor. Ki bu daha tutarlı bence, kendime not olarak kaydetsem belki benden önce biri ukdeyi görünce benden daha iyi dolduracak ve burada daha iyi bir girdi bulunacak... ha kötü mü doldurdu, ne güzel başlığı açılmış oldu, ben de gider ikinci girdiyi yazıp eksiklerini tamamlarım.
Ukde dolduranlar, ukde verenler, ukdecilere kızanlar, dolduranları uyduruk doldurmakla suçlayanlar... üç günlük dünyada bunun için burada birbirinize demeç verir gibi politik politik bildiriler yayınlamaya utandık mı? Hadi bakalım... *
ukde hakkında bilinmesi gereken bir bilgi;
başka sözlüklerde de böyle mi bilmiyorum ancak kulzos sözlükte bırakılan ukdeler doldurulduğunda, açılan başlık istatistiki olarak başlığı açanın (yani ukdeyi dolduranın) değil, ukdeyi bırakanın hanesine yazılır.
bu, bence ukde doldurup başlık açan yazara biraz haksızlık gibi.
aklına gelen herhangi bir şeyi ukde bırakıyorsun, suya sabuna dokunmadan bir sürü başlık sahibi oluyor, istatistiklerde sözlüğe çok katkın varmış gibi görünüyorsun.
yine de aklıma geldikçe ukde bırakmaya devam edeceğim, zira şu anda aklıma gelen herhangi bir şeyi yarım saat sonra hatırlamam mümkün değil. çünkü yaşlılık.
bir de ukdeden vazgeçme özelliği gelmeli artık.
ben unutmayayım, sonra yazarım vs. diye ukde bırakıyorum, sonra onu da unutuyorum.
not: eğer ki bırakmış olduğum ukdeler hakkında yazmak istiyorsanız ve istatistik olarak sizde görünmesini istiyorsanız bana mesaj atın, bir şekilde o ukdeyi kaldırmanın yolunu araştırırım.
ukde hakkında bazı yazarların (bence) yanlış düşündüğünü öğrendim bugün. yanlış düşünmek derken, yazacağı başlığın ukde olduğunu görünce vaz geçen, bunu da belli mantıklı sebeplere dayandıran yazarlar az değilmiş.
sırf ben ukde bıraktım diye sözlük nerden baksan 400'den fazla başlıktan olmuş.
öncelikle kişisel olarak söyleyeyim, bıraktığım ukdelerin çoğunu "şimdi iki satır yazıp bıraksam unutur giderim, bu konuda yazacaksam hakkını vermeliyim" düşüncesi ile bırakıyorum.
ancak ukdeyi "ben doldurucam" diye bırakanlar da varmış. bunun dışında bir başlık açıp iki satır yazacakken tam da benim ukde bırakmamla aynı sebepten yazmaktan vaz geçenler de varmış.
daha önce söylediğim gibi,
ukdemi doldurmak isterseniz, yazdığınız girdiye razı iseniz elbette yazın, doldurun.
"ukdeyi doldurursam başlık @maraz1'e yazılacak, ne anladım öyle işten?" derseniz, bana mesaj atın bahsettiğiniz ukdeyi kaldırayım.
"yazacaktım ama baktım ukde imiş, ben de vaz geçtim" düşüncesi aşırı aşırısı saçma bir düşünce.