-
kendisi dışında başka bir şeyin yerini alabilen, onu düşündüren nesne, görüntü veya olgu.
örneğin fotoğrafım benim göstergemdir. o fotoğraf ben değilim.
hepsini göster
#22667
kesret |
8 yıl önce
-
okey oynarken kullanılan taş.
hepsini göster
#22733
ceaser |
8 yıl önce
-
Bir şeyi belirtmeye yarayan şey, belirti, im, işaret
Örnek kullanım: Bu, yeterince cesur olamadığımın bir göstergesi olabilir. (İ. O. Anar) hepsini göster
-
Bir durumla ilgili çeşitli aşamaları gösteren liste, icmal.
hepsini göster
-
Bir gelişimi gösteren nicelikler veya değerler arasındaki ilişki, endeks, indeks.
hepsini göster
-
Anlamla biçimin, gösterenle gösterilenin kaynaşmasından oluşan dil birimi, belirtke.
hepsini göster
-
Bir aracın işlemesiyle ilgili bazı ölçümlerin sonucunu kendiliğinden gösteren araç, müşir (II), indikatör.
Örnek kullanım: Göstergesi gece gündüz İstanbul üzerinde duran hayli eski ama sağlam radyoyu açtı. (A. İlhan) hepsini göster