eski metallica sound'u taşımadığı, metallica'ya yeni bir imaj verdiği için eski metalciler/metallica fanları tarafından sevilmeyen albüm.
hayatımda hiç metallica fanı veya metalci olmadığım için (gerçi versailles ve moi dix mois da metal klasmanına giriyor değil mi?) olsa gerek çok hoşuma giden bir albüm oldu benim. elbette eski metallica ile alakası yok. kronolojik albümleri dinleyen herkes bilir bunu.
ama kariyer ortası albümü böyle olur mu tartışılır tabii.
bu albümü çölde araba sürerken dinlemek lazım. o havayı aldım ben. adamların nevada'sı falan var da, biz nereye gideceğiz?
dönemin metallica fanları tarafından pek sevilmez çünkü o kitleyi oluşturanlar zaten black album ile şaşkınlığa uğramış thrash tayfasıdır. load ile birlikte metallica'nın thrash defterini kapattığına ikna olmuşlardır. türdeki değişim yetmezmiş gibi imaj da değişmiş metallica glam rock guruplarına dönmüş bu da thrash'e ihanet olarak görülmüştür bir nebze.
kendi içinde fena da albüm değildir aslında ama thrash'ın babasından hiç beklenmeyen bir harekettir.
metallica'nın "radyo dostu" albümler yapacağının perçini, trash döneminin tabutuna çakılmış son çivi. zaten sonradan müzik endüstrisinin bekçi köpekliğinden savaş suçlarına sıcak bakmaya nasıl gerdan kırdıklarını gördük. "çanlar kimin için çalıyor, adaletin duvarları da yeşil"lerden nerelere.
aslında tarz değişikliğinin arkasında james hetfield'in yıllarca şan eğitimi almayı reddedip boğazına zurna muamelesi yapmasının payı vardı. ses tellerini toparlamak için vokal tarzını değiştirmesi, yola gelmesi gerekiyordu.
bir yotub videosunda, bir şan dersi hocası bunların 90'lardaki konserine bakıp "aslında ses tellerine çok zarar verir gırtlağa bu kadar düz yüklenmek ama bilidğim kadarıyla senelerdir ayaktalar, demek ki bir bildiği varmış" diyor. yok be ablacım. sonradan bunlarla seve seve toparladı işte.