Subjektif olacak lakin, ride the lightning 'de yer yer, ufak ufak hissettiğim britanya kokusundan sıyrılmış, daha kompleks ve ayakları yere basan bir albüm olmuştur. Aslında her ikisini de konsept, tek bir albüm olarak değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Ride the lightning albümün A yüzüyse, Master of Puppets ?da B yüzüdür aynı plağın. Veya, şöyle düşünülebilir, yapıları itibariyle şarkıların benzerlik gösterdiğinden yola çıkarak diyebiliriz ki, Master of Puppets, Ride ?ın yeniden kayıt edilmiş şeklidir. Her zaman olduğu gibi, şarkıların hemen hemen hepsi efsane giriş melodilerine, tarihe kazınmış rifflere, ritmlere sahiptir.
Şarkı listesi ve şarkılarla ilgili naçizane tespitlerime gelirsek :
battery nefis bir akustik intro ile açılırken, devamında trash 'ın babalarına yakışarak şekillenir. Önceki işlere göre daha belirgin bir bas duyulabilir iken, nefis bir ikinci solosu vardır. Son derece dengeli bir şarkıdır melodisi ve hızı ile. Özellikle ikinci solodan sonra Ulrich 'in attığı nefis ve olayı güzelleştiren bir atağı vardır. Şarkının genelinde de Ulrich enfes bir performans yapmıştır.
master of puppets 'da bas soundu Ride The Lightning 'e göre, gene daha belirginken, basla güçlenen nefis bir girişi vardır. Sözlerin ilk iki satırı "end of passion play, crumbling away - i ?m your source of self destruction" şarkıyla o kadar güzel akıyor ki, vokalin melodisi hafızaya kazınıyor. Daha sonra gelen "come crowling faster - obey your master - your life burns faster - obey your master - master" dizeleride, bir kez daha dinlediğinizde hafızanızın en çabuk ulaşabildiğiniz noktasındaki yerini alıyor. Vokal melodisi gerçekten çok güzel ve akılda kalıcı şarkının kendisi gibi. Hetfield her "master" dediğinde, istemsizce eşlik ediliyor "master - master" ve elbetteki o inanılmaz ilk solo... ikinci solo ilkine nispeten daha hızlı olsa bile, gene yaratıcı ve etkileyici. İkinci solodan sonra gitarların senfoniye bağlayıp tutturduğu kısa süreli ritm muhteşem. Yapılmış en iyi Metallica şarkılarından birisi değil sadece, en iyi heavy metal şarkılarından birisi.
the thing should not be ilk şarkı ile organik bağı olan kısa akustik girişten sonra gene güçlü ve dolu riff - ritmleri ile ağır ağır giden bir şarkı. Vokal de hızlanmadan tüm hırsıyla duruma eşlik ediyor. Şarkı gizemli atmosferini koruyarak sonlanıyor. Naçizane fikrim, hızlı bir parça olmadığı yönünde ve -bence- bu havasıyla aslında welcome home ?a hazırlıyor biraz ortamı. Yavaş yavaş düşürüyor ateşi.
welcome home ( sanitarium ) girdiği ilk andan, basılan ilk notasından itibaren efsane bir şarkı. O çok bildiğimiz sanitarium melodisi unutulacak gibi değil. Aslında oldukça yumuşak başlayan vokal gitgide sertleşirken, vurucu ilk soloyla hız keser şarkı. Dünyanın en güzel, en tanıdık riffleri ile devam eder, solodan sonra gene vokalle yumuşarken, tekrar, yavaş yavaş ateşi yükseltir ve hızlanır, ilkine göre çok daha hızlı bir solo gelir. Biraz daha kısık duyduğumuz son gitar melodileri ise mükemmeldir ve şarkıyı geneline yakışır şekilde kapatır.
disposible heroes çok kral bir girişe sahiptir, şarkının geneli gibi. Bas gitar destekli duyduğumuz, son derece yaratıcı rifflere sahip bir şarkıdır. sözler girene kadar enstrümanlar şölen yaşatır. O kısacık ilk gitar parçası gene duyabileceğiniz en yaratıcı işlerden birisidir. Şarkının tam ortasında zil destekli Ulrich şov vardır, ardından soloyu duyarız. Gene güzel, gene yaratıcı, nefis... Katıksız, agresif bir trash metal başyapıtı değildir sadece, biraz daha melodik ve biraz daha 91 e yakın bir Metallica soundu hissedilir. Üçüncü kez tekrar eden muhteşem rifflerle karşılaşırsınız -ki aslında ben buna solocuk diyorum- ve Ulrich şov yapmaya başlar sonlarda sürati ile. şu solocuk dediğim hadiseye kulak kabartırsanız, gitardan çıkan makineli tüfek sesini duyarsınız! Ana soloda bile duyabilirsiniz o makineli tüfek hissiyatını, hatta davulda bile. Sert, hızlı, lakin benim melodik bulduğum, yani kesinlikle sadece hızlı çalmış olmak için çalınmamış, anlaşılır bir sürate sahip, efsaneler efsanesi bir şarkıdır.
lepper messiah 'ın girişinde Burton ?un bas gitarını duydukça şarkıya kattığı agresifliği ve sertliği hissederiz. Evet, hırslı bir şarkıdır. Davulun crosslardaki yaratıcılığını sevmemek elde değildir. Şarkı yarısına kadar bu öfkeli tavrı, vokal ve davullarıyla dinletirken, yaklaşık 3. dakikasından sonra, solonun girmesiyle insanın aklını alır. Solodan sonrada olağanüstü rifflerin büyüsüne kapılır zaten insan. Ritmiyle en öfkeli şarkı budur kuşkusuz.
orion enstrümantal, ne kadar zor duyulsa da yer yer basın, gitarların arkasında destan yazdığı bir şarkıdır. Bası rahatça duyabiliyor iseniz, işte o bölümlerde zaten yazılmış destana da tanık oluyorsunuz demektir. Hammet 'ta kendi yaratıcılığının tavanına vurmuştur bu şarkıda. Solosundan, ritmlerine her şey ile kusursuzdur ve aslında iyi ki de vokal yoktur dedirtmiş bir müzik ziyafetidir. Ride the lightning 'de karşılığı the call of ktulu 'dur.
damage, ınc. vakvaklı yumuşak girişinden sonra, fena halde agresif bir çehreye bürünür. Katıksız bir trash metaldir, ki hızlı fakat her bir notayı ayrı ayrı seçebildiğiniz deli de bir solosu vardır. tüm şarkı boyunca Lars ?ı dinlemekte ayrı bir keyiftir bu parçada.
10 kasım'da Master of Puppets Reissue adı altında deluxe pack olarak tekar piyasaya sürülecek. remastered edilmiş kaydın pek iyi sonuçlar vermediği söyleniyor ortalıkta ki pek kötü bir kayıtta değildi aslında. benim albümün ismini ilk gördüğümde aklıma gelen stüdyoya girip şarkıları tekrar çaldıklarıydı (manowar yapmıştı benzeri bir hareket; kings of metal ve battle hymns'ı stüdyoya girip tekrar kaydetmişlerdi). ne yazık ki umduğumu bulamadım. evet, muhtemelen konser performansları vardır ilgili şarkılar için ama benim için metallica sıçıp batırıyor şarkılarını canlı performansta. sonuç olarak kendi adıma metallica'nın ride ve master albümlerini göt kılları ağırmaya başlamışken tekrar adam gibi çalmaları en çok istediğim müzik olaylarından birisi; bu kez direkten döndü...
metallica'nın uyuşturucu bağımlılığını ele alan şarkısıdır. uyuşturucu bağımlıları kukla(puppet) iken kendilerinin efendisi(master) de uyuşturucudur.
ilk solonun uyuşturucu kullanıldıktan hemen sonra hissedilen gevşemeyi, ardından gelen ikinci solonun ise uyuşturucu komasına girildiğinde yaşanan travmayı temsil ettiğini düşünüyorum.
end of passion play, crumbling away i'm your source of self-destruction veins that pump with fear, sucking dark is clear leading on your deaths construction
taste me you will see more is all you need dedicated to how i'm killing you
come crawling faster obey your master your life burns faster obey your master master
master of puppets i'm pulling your strings twisting your mind and smashing your dreams blinded by me, you can't see a thing just call my name, 'cause i'll hear you scream master master just call my name, 'cause i'll hear you scream master master
needlework the way, never you betray life of death becoming clearer pain monopoly, ritual misery chop your breakfast on a mirror
taste me you will see more is all you need dedicated to how i'm killing you
come crawling faster obey your master your life burns faster obey your master master
master of puppets i'm pulling your strings twisting your mind and smashing your dreams blinded by me, you can't see a thing just call my name, 'cause i'll hear you scream master master just call my name, 'cause i'll hear you scream master master
master, master, where's the dreams that i've been after? master, master, you promised only lies laughter, laughter, all i hear or see is laughter laughter, laughter, laughing at my cries hell is worth all that, natural habitat just a rhyme without a reason neverending maze, drift on numbered days now your life is out of season i will occupy i will help you die i will run through you now i rule you too
come crawling faster obey your master your life burns faster obey your master master
master of puppets i'm pulling your strings twisting your mind and smashing your dreams blinded by me, you can't see a thing just call my name, 'cause i'll hear you scream master master just call my name, 'cause i'll hear you scream master master