özetle; bazı anlar "uyursam bir şey olacakmış da gelişmeleri kaçıracakmışım" hissi yaratan çağımızın yeni bağımlılığı.
kişi sosyal medyada sürekli çevrim içi olma dürtüsüyle baş başadır. paylaştığı bir fotoğrafa gelen beğeniyi, yazdığı bir yazıya yapılan retweet'i, yayımlanan bir haberi saniyesinde görme isteği içerisindedir. arkadaş ortamında dahi ortamdan kopup birkaç dakikada bir tüm hesaplarını sürekli kontrol eder, bazen aynı sayfayı durmaksızın yeniler. gündemden uzak kalma korkusu vardır.
her ne kadar artık normal bir durummuş gibi görünse de uzmanlar, ilerleyen dönemlerde işin tedavi görme boyutuna ulaşabileceğini de söylüyorlar. dikkatli ve kontrollü olmakta fayda var.
Hiç hayatın sizi geçtiğini hissettiniz mi? Ya da arkadaşlarınızın, yerlerinde olmak isteyeceğiniz kadar eğlenceli şeyler yaptığını düşündünüz mü? Cevaplarınız evetse "kaçırma korkusu" denilen fomo ile tanışın.
başkalarının sizden daha çok eğlendiği, daha iyi hayatlar yaşadığı veya daha iyi şeyler deneyimlediği algısı ile anı kaçırma duygusu bu fomo denilen şey. Uzmanlar Derin bir kıskançlık içerdiğini ve benlik saygısını sarstığını söylüyor. Hayatımıza giren sosyal medya kavramı ile daha da şiddetlenmiş kaygı kaynağı. Başkalarının, şu anda sizsiz tatmin edici deneyimler yaşıyor olabileceği fikri üzerine kurulu bir kaygı türü.
Biraz araştırınca Keşfinin 2000'lerin başına dayandığını öğrendim. Pazarlamacıların tüketicilere aşıladığı "fırsatı kaçırma" psikolojisinin sosyal medya ile daha yaygın hale gelmiş hali.
Daha çok gençlerin taşıdığı bir kaygı imiş. Belirli bir yaşa erişmiş, sorumluluklar sırtlanmış bireylerin pek umrunda olacak durum değil. Herkes yapıyor diye aynı şeyi yapma baskısını hissetmek anlamsız değil mi sizce de?... Seçimlerimiz üzerinde başkalarının etkisi olmadığında mutlu oluyoruz. Her insanın hayattaki öncelikleri farklıdır. İçinde bulunulan şartların farkına vararak yaşamı geliştiren deneyimlere odaklanmak ideali. Bırakın Kim nereye koşuyorsa koşsun.