1. dizeleri 'in sesinden dökülürken insanı bambaşka dünyalara götüren şair.

    *****

    "ölüm allahın emri
    ayrılık olmasaydı"

    (bkz: )
    #20641 kesret | 8 yıl önce
    0şair 
  2. pbs.twimg.com/...
    #21290 humblesquirtle | 8 yıl önce
    0şair 
  3. anlatamıyorum diyen ünlü türk şairi. ve ile birlikte nın kurucusu.
    "Ağlasam sesimi duyar mısınız,
    Mısralarımda;
    Dokunabilir misiniz,
    Göz yaşlarıma, ellerinizle?

    Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
    Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
    Bu derde düşmeden önce.

    Bir yer var, biliyorum;
    Her şeyi söylemek mümkün;
    Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
    Anlatamıyorum."
    #30168 morgase | 8 yıl önce
    0şair 
  4. şiirlerini, rahmetli 'in sesinden dinlemenin ayrı bir güzel olduğu,
    garip akımı ile o zamana kadar bilinen şiir algısında değişimlerin ve yeniliklerin ortaya çıkmasını sağlayan güzel insan.

    "İstanbul'da Boğaziçi'nde
    Bir garip Orhan Veli'yim
    Veli'nin oğluyum
    Tarifsiz kederler içindeyim

    Urumeli Hisarı'na oturmuşum
    Oturmuş da bir türkü tutturmuşum

    İstanbul'un mermer taşları
    Başıma da konuyor martı kuşları
    Gözlerimden boşanır hicran yaşları
    Edalım...
    Senin yüzünden bu halim.

    İstanbul'un orta yeri sinema
    Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama
    El konuşurmuş, görüşürmüş bana ne

    Sevdalım...
    Boynuna vebalim

    İstanbul?da, Boğaziçi?ndeyim
    Bir garip Orhan Veli?yim"

    müşfik kenter'in sesinden dinelemek için buradan devam ediniz.
    #30174 the ancient one | 8 yıl önce
    0şair 
  5. ikinci kuşak olarak adlandırabileceğimiz şairlerden sanırım en çok orhan veli'yi seviyorum. dili en bizden, en martı kokan ve en özlenen şair kesinlikle. beşiktaş üsküdar vapurundayken bir sonbahar günü, 'ben ölürsem bunları bastırır mısın nahit hanım?' diyecek kadar da aşk adamıdır. öyle kolay değil bir şairin henüz okunmamış şiirlerini daha 27 gündür tanıyan birine vermesi, vasiyeti bilmesi.

    (bkz: )
    #56599 no pasaran | 8 yıl önce
    0şair 
  6. Japon nazım şekli olan (bkz: ) yi edebiyatımızda ilk kullanan kişi
    Düzeltme: haikunun yazımı
    #61483 okardukalama | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0şair 
  7. büyük insan. güzel insan.
    şiiri basite indirger gibi görünür ama o basitliğin altında neler saklıdır...
    nasırı şiire getirmiştir, düşünün!

    ironilerle dolu hayatta kafiye, dönüp dolaşıp mezarında yakalamıştır onu: orhan veli 1914-1950

    etkisinde kaldığım şairdir de.

    'yı da size armağan ediyorum.
    #62567 la sagrada familia | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0şair 
  8. Öldüğü zaman cebinden diş fırçasına sarılı bu şiir çıkmıştır.

    Birincisi o incecik, o dal gibi kız,
    Şimdi galiba bir tüccar karısı.
    Ne kadar şişmanlamıştır kim bilir.
    Ama yine de görmeyi çok isterim,
    Kolay mı? İlk göz ağrısı.

    İkincisi Münevver Abla, benden büyük
    Yazıp yazıp bahçesine attığım mektupları
    Gülmekten katılırdı, okudukça.
    Bense bugünmüş gibi utanırım
    O mektupları hatırladıkça.

    .............. çıkar
    .............. dururduk mahallede
    ......................... halde
    ............ yan yana yazılırdı duvarlara
    ................... yangın yerlerinde.

    Dördüncüsü azgın bir kadın,
    Açık saçık şeyler anlatırdı bana.
    Bir gün de önümde soyunuverdi
    Yıllar geçti aradan, unutamadım,
    Kaç defa rüyama girdi.

    Beşinciyi geçip altıncıya geldim.
    Onun adı da Nurinnisa.
    Ah güzelim
    Ah esmerim
    Ah
    Canımın içi Nurinnisa.

    Yedincisi, Aliye, kibar bir kadın.
    Ama ben pek varamadım tadına.
    Bütün kibar kadınlar gibi
    Küpe fiyatına, kürk fiyatına.

    Sekizinci de o bokun soyu.
    Elin karısında namus ara,
    Kendinde arandı mı küplere bin.
    Üstelik .......
    Yalanın düzenin bini bir para.

    Ayten'di dokuzuncunun adı.
    İş başında şunun bunun esiri,
    Ama bardan çıktı mı,
    Kiminle isterse onunla yatar.

    Onuncusu akıllı çıktı
    ....... gitti .........
    Ama haksız da değildi hani.
    Sevişmek zenginlerin harcıymış
    İşsizlerin harcıymış.
    İki gönül bir olunca
    Samanlik seyranmış ama,
    İki çıplak da, olsa olsa,
    Bir hamama yakışırmış.

    İşine bağlı bir kadındı on birinci,
    Hoş, olmasın da ne yapsın,
    Bir zalimin yanında gündelikçi.
    .........leksandra
    Geceleri odama gelir,
    Sabahlara kadar kalır.
    Konyak içer sarhoş olur,
    Sabahı da işbaşı yapardı şafakla.

    Gelelim sonuncuya.
    Hiçbirine bağlanmadım
    Ona bağlandığım kadar.
    Sade kadın değil, insan.
    Ne kibarlık budalası,
    Ne malda mülkte gözü var.
    Hür olsak der,
    Eşit olsak der.
    İnsanları sevmesini bilir
    Yaşamayı sevdiği kadar.
    #65365 egzistansiyalist | 7 yıl önce
    0şair 
  9. Abartılan bir şairdir.
    #72963 rudolfabel | 7 yıl önce
    0şair 
  10. Nazım hikmet'in hapishane'den çıkarılması için melih cevdet ve oktay rifat'la üç gün açlık grevi yapan, bir haftalığına geldiği ankara'da belediye çukuruna düşerek yaralanan, melih cevdet'le geçirdiği trafik kazası sonucu günlerce komada yatan ahmet hamdi tanpınar'ın öğrencisi. orhan veli'yi ölüm döşeğinde gören ahmet hamdi gördüğü tabloyu şu cümlelerle ifade eder: “ daha orta mektebin birinci sınıfında talebem olan orhan'ı cerrahpaşa hastanesi'nde son defa oksijen çadırının altında yarı çıplak, güçlükle nefes alır ve o kadar güzel hayallerin akaladığı dünyamızı yalnız akı görünen gözlerinden boşanırken gördüğüm günü hiçbir zaman unutamam. şiirimize tatlı anlaşmazlığı ve lezzeti getiren zeka, kendisi olmaktan çıkmıştı. "
    #101613 piraye | 7 yıl önce
    0şair 
  11. Ben bu adama aşığım. Hayatımda böyle naif bir ruh tanımadım. Gerçi onu da şiirlerinden ve anılardan tanıdım ama canım benim Orhan Veli. Eğer ölmüş biriyle konuşmak gibi tek kullanımlık bir hakkım olsaydı onu seçerdim.
    #101616 korkusuz korkak | 7 yıl önce
    0şair 
  12. garip akımının öncüsüdür.

    şiirlerinde, toz-toprak, börtü-böcek ne varsa işlemiştir.
    #107902 invictus | 7 yıl önce
    0şair 
  13. doğum: 13.04.1914
    ölüm: 14.11.1950

    /kimse duymadan ölmeliyim
    ağzımın kenarında
    bir parça kan bulunmalı.
    beni tanımayanlar
    ''mutlak birini seviyordu'' demeliler.
    tanıyanlarsa, ''zavallı, demeli,
    çok sefalet çekti...''
    fakat hakiki sebep
    bunlardan hiçbirisi olmamalı./

    bir ömrü
    hem en hafif haliyle umursamazca,
    hem de varoluş sancılarını derinden hissederek yaşayan,
    bana hem şiir okumayı, hem de yazmayı sevdiren adam.
    bilmem şimdilerde rakı şişesinde bir balık mıdır ruhu ama
    rakı şişesini her elime aldığımda içinde ufak bir balık hayal etmem
    onun mısraları yüzündendir.
    #116819 the ancient one | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0şair 
  14. şiirleri kadar öykülerini de sevdiğim şair, yazar. samimi bir dil kullanması insanı ayrı mutlu ediyor. müşfik kenter tarafından seslendirilen şiirleri çok güzeldir. aynı zamanda kendi sesinden okuduğu şiirler de çok güzeldir.
    #142586 birfinlandiyaruyasi | 6 yıl önce
    0şair, yazar 
  15. Bir garip Orhan Veli demişler ona. Hayatı komediler içinde geçmiş , hatta ölümü bile garip
    Bir gün Beşiktaş dan karşıya vapurla geçecekmiş. Vapurun tam hareket edip kalktığı sırada koşmuş ve vapura atlamaya çalışmış. Tabi ayağı kaymasaymış , belki gene yetişirmiş ama… Vapura binmek yerine denize düşmüş. Herkesi bir telaştır almış.
    -Adam denize düştü .
    -Koşun yetişin
    -Adam ölecek yardım edin
    Herkes yardım etmek için pervane .Orhan Veli ise tam tersine ne panik , ne şaşkınlık var yüzünde. Tüm keyfiyle denizde yüzmekte. Ona bağıran , yardım etmeye çalışanlara da şöyle seslenmekte ;
    -Her gün bu kadar güzel mi bu deniz
    Böyle mi görünür gök yüzü her zaman?
    Her zaman güzel mi bu eşya bu pencere
    Değil , vallahi değil
    Bir iş var bu işin içinde
    #154867 kaskfirlatankiz | 6 yıl önce
    0şair 
  16. Şiirlerini çok beğenerek ve severek okuduğum şair.
    Kendisi garip akımının 3 temsilcisinden biridir.
    Ayrılış şiiri favori şiirlerim arasındadır.

    Baka kalırım giden geminin ardından;
    Atamam kendimi denize, dünya güzel;
    Serde erkeklik var, ağlayamam.
    #154868 aptiisakrak | 6 yıl önce
    0şair 
  17. 20'li yaşlarıma kadar okuduğum abudik gubidik şairleri unutturan ve kendi şiir yolculuğuma ışık tutan şair.
    istanbul'u, denizi ve aşkı türkçe'de en güzel anlatanlardan. sözcüklerin ardına zorlama anlamlar iliştirmek yerine, sözcükleri kendi anlamına kavuşturan naif şair. her şiiri başkadır ama benim için dünyayı durduran dizeleri aşağıdadır.

    Denizden yeni mi çıkmıştı, neydi;
    Saçları, dudakları
    Deniz koktu sabaha kadar;
    Yükselip alçalan göğsü deniz gibiydi.

    Yoksuldu, biliyorum
    – Ama boyna da yoksulluk sözü edilmez ya –
    Kulağımın dibinde, yavaş yavaş,
    Aşk türküleri söyledi.

    Neler görmüş, neler öğrenmişti kim bilir.
    Denizle boğaz boğaza geçen hayatında!
    Ağ yamamak, ağ atmak, ağ toplamak,
    Olta yapmak, yem çıkarmak, kayık temizlemek…
    Dikenli balıkları hatırlatmak için
    Elleri ellerime değdi.

    O gece gördüm, onun gözlerinde gördüm;
    Gün ne güzel doğarmış meğer açık denizde!
    Onun saçları öğretti bana dalgayı;
    Çalkandım durdum rüyalar içinde.

    Deniz kızı - Orhan Veli Kanık
    #154912 ceyrekkokorec | 6 yıl önce
    0şair 
  18. benim en iyi arkadaşlarımdan biridir. fakat beraber içerken durur durur, kendisini ''abi neden ankara'ya böyle laf sokarsın? senin gibi baştan ayağa aşk bir insan neden ankara'yı sevmez ki?'' diye sarsarım. hiç bir şey söylemez. sadece gülümser.

    büyük usta müşfik kenter'den ''bir garip orhan veli'' oyununu izlemeyen canlar için çok üzülüyorum. ben 3 defa izledim ustamızın sağlığında.

    sabah uyandığımdan beri içimde dışımda bir şiiri okunmakta. neden onlarca muhteşem şiiri arasında bu şiiri bilememekteyim. fakat ben de süleyman efendi kadar sade ölmek istiyorum.

    hiçbir şeyden çekmedi dünyada
    nasırdan çektiği kadar
    hatta çirkin yaratıldığından bile
    o kadar müteessir değildi;
    kundurası vurmadığı zamanlarda
    anmazdı ama allah'ın adını,
    günahkar da sayılmazdı.
    yazık oldu süleyman efendiye

    mesele falan değildi öyle,
    to be or not to be kendisi için;
    bir akşam uyudu;
    uyanmayıverdi.
    aldılar, götürdüler.
    yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
    duyarlarsa olduğunu alacaklılar
    haklarını helal ederler elbet.
    alacağına gelince...
    alacağı yoktu zaten rahmetlinin.

    tüfeğini depoya koydular,
    esvabını başkasına verdiler.
    artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
    ne matarasında dudaklarının izi;
    öyle bir rüzgar ki,
    kendi gitti,
    ismi bile kalmadı yadigar.
    yalnız şu beyit kaldı,
    kahve ocağında, el yaz işiyle:
    'ölüm allah'ın emri,
    'ayrılık olmasaydı.'
    #161443 memosh usta | 6 yıl önce
    0şair 
  19. Türkçe şiirin önemli akımlarından biri olan ‘İn üçlüsünden biri. Garipçiler için, bir nevi MFÖ diyebilir miyiz? Bence dememeliyiz

    Vaktiyle izlediğim bir belgeselde kız kardeşi anlatmıştı, Ben de buraya nakledeyim. Orhan Veli Babasının yanında asla sigara içmezmiş. Bir gün kız kardeşi bunun sebebini sormuş. Orhan Veli de “babamın üç beş günlük ömrü var. gözünün önünde sigara içip onu üzmek istemem.” demiş. Ancak üç gün sonra kendi vefat etmiş.

    Ayrıca (bkz: )
    #183561 mitwelt | 5 yıl önce
    0şair 
  20. Belediye çukuruna düşüp ardından 2 hafta sonra vefat etmesiyle hayatı garip sonlanmış garip akımı şairi.
    #200385 bulbasquirtlechar | 5 yıl önce
    0şair 
  21. türkiye'de yetişmiş en şairlerden.
    #205626 hortoloji | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0şair 
  22. İlk şiirlerini mehmet ali sel ismiyle çıkarmış şair.
    Başlattığı garip akımıyla şiiri ayağa düşürdüğü iddia edilse de o şiiri özgürleştirmiş, kalıplardan kurtarmıştır. Şiir sadece burjuvanın, onu yazanın malı değildir.

    İyi ki bu dünyadan bir Orhan veli geçmiş.
    0şair 
  23. Melih Cevdet ve Oktay Rıfat ile birlikte yenilikçi Garip akımının kurucusu.
    #206476 wernerkarlvonhaeften | 5 yıl önce
    0şair 
  24. Ben Orhan Veli
    1914'te doğdum
    1 yaşında kurbağadan korktum
    2 yaşında gurbete çıktım
    7'sinde mektebe başladım
    9 yaşında okumaya
    10 yaşında yazmaya merak saldım
    13'te Oktay Rıfat'ı
    16'da Melih Cevdet'i tanıdım
    17 yaşında bara gittim
    18'de rakıya başladım ve şarkı söylemesini çok sevdim
    19'dan sonra avarelik devrim başlar
    20 yaşından sonra para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim
    25'te başımdan bir otomobil kazası geçti
    Çok aşık oldum
    Hiç evlenmedim
    Ben Orhan Veli
    Ben Orhan Veli
    Yazık oldu Süleyman Efendi'ye mısra-i meşhurunun yazarı
    Duydum ki merak ediyormuşsunuz hususi hayatımı
    Anlatayım
    Evvela adamım yani sirk hayvanı filan değilim
    Burnum var kulağım var pek biçimli olmamakla beraber
    Bir evde otururum
    Bir işte çalışırım
    Ne başımda bulut gezdiririm
    Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet
    Ne İngiliz kralı kadar mütevazıyım
    Ne de Celâl Bayar'ın ahır uşağı gibi aristokrat
    Ispanağı çok severim
    Puf böreğine hele biterim
    Malda mülkte gözüm yoktur
    Vallahi yoktur
    Oktay Rıfat'la Melih Cevdet'tir en yakın arkadaşlarım
    Bir de sevgilim vardır pek muteber
    İsmini söyleyemem
    Edebiyat tarihçisi bulsun
    Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım
    Meşgul olmadığım ehemmiyetsiz
    Sadece yazarlar arasındadır
    Ne bileyim belki daha bin bir huyum vardır
    Ama ne lüzum var hepsini sıralamaya
    Onlar da bunlara benzer
    -Orhan veli kanık
    Üstat kendini böyle anlatmış daha üstüne bir şeyler demek haddim değil
    #206791 melancholy man | 5 yıl önce
    0şair 
  25. 36 yaşında hayatını kaybeden usta türk şairi
    #207441 nickimdedegil | 5 yıl önce
    0şair