-
Gitmesine, serbestçe hareketine engel olunan.
Örnek kullanım: Hayatı anlamazsan tutsak olduğunu bile bilemezsin, hakkını arayamazsın. (E. ışınsu) -
Bir şeye veya bir kimseye çok bağlı, kendisini bir şeyin etkisinden kurtaramayan kimse.
Örnek kullanım: Her insan kendi kuruluşuna uygun bir romantizmin tutsağı. (A. ilhan)