-
süresi 2 saat 36 dakika olan film.
oldukça hareketli sahneler var filmin başında. -- spoiler --biri birini öldürüyor, derken bir başkası onu, bir bakıyorsun onu da bir başkası... bu böyle sürüp gidiyor.sonrasında bir durağanlık çöküyor filme. zaman zaman hadi bir şey olsun artık diye sabırsız bekleyişlere gark oldum, ama gecenin bir yarısı sayılabilecek bir saatte filmden çıktığımda iyi bir film izlemiş olmanın tatminini yaşıyordum. uzun süredir yerli yapımlara sarmış olduğumdan da şaşkındım. biz ne zaman bu tipte yapımlara imza atabileceğiz acaba...
-- spoiler --
azim, sabır, hayatta kalma içgüdüsü... bunlar üzerine kurulu bir film olmuş.
-
(bkz: öldürmeyen allah öldürmez) temalı inarritu filmi.
izlerken değil de, izledikten sonra etkisini gösteren bir film bence. daha doğrusu, uzun planları ve planlara eşlik eden etkileyici kamera açılarıyla teknik olarak bence izleyeni mest edecek kalitede. hikaye, intikam olunca çok fazla beklenti zaten olmamakla birlikte, di caprio 'nun performansı zaten filmin ana konusu.
bu filmle leo 'ya giden oscar heykelciği için şöyle bir sahne oluştu aklımda:
bütün akademi üyeleri aynı sinema salonunda bu filmi izlemektedir. leo 'nun atın içini deşip, çıplak şekilde içine girdiği sahne gelir ve bu gerçeğin karşısında woow seslerini, uğultuları (vay be, adam film için at kesip içine girdi gibi...) takip eden alkışlar eşliğinde heykel sonunda leo 'nun olur. yani mantık sanırım bu. evet oyunculuk gerçekten etkileyici ve akılda kalıcı, kimse itiraz etmesin. leo 'nun en iyi oyunu mu, tartışılır belki ama benim izlediklerim arasında en iyilerden birisi, belki de en iyisi.
kısacası, leo 'nun oscar 'la dansı filmin önüne geçmiş olsa da, teknik açılardan film ne kadar başarılı olsa da (teknik / görsel olarak son derece doyurucu bir sanat eseri), hakkı da buymuş zaten. leo 'nun performansı gerçekten filmin ötesinde...
-
leonardo dicaprio'nun kesinlikle en iyi performansı olmayan ama bir şekilde nihayet heykelciğine kavuştuğu film. film zaten üstün bir oyunculuk performansı değil daha çok zorlu iklim ve doğa koşullarına karşı dayanıklılık gerektiriyor.
film genel olarak bence görselliğiyle öne çıkıyor. gerçekten çok başarılı sahneler var. zaten inarritu görüntü yönetmeni olarak yine emmanuel lubezki ile çalışmış ve bu anlamda muazzam bir iş çıkmış ortaya.
filmde arada minnak tarkovsky göndermeleri çok net hissediliyordu.
bir de filmden zihnime kazanmış iki sahne var. biri "ayı saldırısı" diğeri de "at" sahnesi. gerçekten çok gerçekçi ve etkileyici sahnelerdi.
bayılmasam da genel olarak başarılı bulduğum bir inarritu filmi olmuş. -
Filmin tarkovsky izleri taşıdığı sık dile getirlen bir durum olmakla birlikte, konuyla ilgili şöyle de bir video mevcut. -
Film zevkimi sorgulatmış film. izleyemedim, film akmadı, sıkıntı bastı daral geldi.
Sanırım sorun çile çeken insan görmeye dayanamıyor oluşum. -
filmin çalıntı olduğunu hepimiz biliyoruz sanırım.
kanıt -
sadece leonardo dicaprio'ya değil, yönetmeni olan alejandro gonzalez inarritu'ya ve görüntü yönetmeni olan emmanuel lubezki'ye de oscar getirmiş 2015 yapımı film.
film tam bir belgesel bence. uzun süredir ertelediğime pek pişman olmamakla birlikte, inarritu'nun en iyi işlerinden biri olmadığı görüşündeyim. babel'in ya da birdman'in çekimlerini the revenant'la yan yana koyduğumda, sadece görsellik açısından bu filmin bir adım önde olduğunu düşünüyorum. ama dediğim gibi; tam bir belgesel. filmi quentin tarantino çekmiş olsaydı (ki ilk sahnede "acaba hep bu kadar aksiyonlu mu devam edecek?" diye düşünmüş olanlar çoktur), bence korkunç bir aksiyona kurban gidebilirdi. sessiz, sakin, derinden bir intikam hikayesini güzel kotarmış inarritu.
3 oscar'ın fazla olduğunu düşünüyorum. görüntü yönetmenliğinde tamam, kimse laf etmeyecektir. the hateful eight vardı adaylar arasında en güçlü olarak ama the revenant'ı geçmesi mümkün değil. en iyi erkek oyuncu adaylarında da, yalnızca michael fassbender (steve jobs filmi ile) yarışabilirdi. aksiyonu seven, acı çekmenin görülmesine bayılan akademi için dicaprio'ya heykeli vermek de mantıklı. ancak en iyi yönetmen oscar'ının biraz fazla olduğunu düşünüyorum. room ve spotlight da vardı adaylar arasında. biraz torpil geçilmiş bu dalda bence. "görüntü yönetmenliği'ne ödül verince, yönetmene de verelim" demişler gibi geldi bana.
uzun süredir aklımda "dicaprio'nun ayılı filmi" olarak yer etmişti. aradan çıkardığım için sevindim. süresinin uzunluğu göz korkutabilir, böyle bir intikam senaryosuna göre fazlasıyla durağan olan temposu sinir bozabilir. gene de izlemenizi öneririm. hayatınızdan kaybedeceğiniz yaklaşık 2 buçuk saati müthiş doğa görselleri ve yer yer "hadi be" nidalarıyla geçireceksiniz. bence buna değer. -
Milenyumun ve güney amerika sinemasının en güzel filmlerinden bir tanesini çekmiş adamın, gün geçtikçe yakasını hollywood'a nasıl kaptırdığını bizlere gösteren filmdir kendisi.
Benim tanıdığım ve sevdiğim İnnaritu, amores perros ve 21 gram gibi güzel filmleri çeken nev-i şahsına münhasır bir adamdır. Böyle her yönüyle buram buram Hollywood kokan bir herif değil!
dipnot: bu arada film çok kötü falan değildir. Sadece çok sevdiğim bir adamın böyle bir film çekmesini istemezdim o kadar. Mesela bu filmi ridley scott çekmiş olsa KESİNLİKLE böyle düşünmezdim... -
Büyük ekranda doğa manzaralarının hatırına izlenmesi gereken film. Manzaralar, oyuncular, çekim vs. Güzel fakat tempo düşük olduğu için sıkıcı geliyor. -
vasat film. -
Oscar alma tarifine uygun malzeme ve araç gereç ile çekilmiş film. İnarritu bu tarifi tutturmada gayet başarılı bir yönetmen. Zaten bu yüzden de sevmiyorum kendilerini. Ödül almak için yaptım bu filmi diye bağırıyor. Çaktırma bari.