Meclisten geçen türk tipi başkanlık sisteminin canlı örneği.
Arada sapıtıp saçma sapan adamlara futbol takımını emanet etmese (ismail kartal, oğuz çetin vs), işler iyi giderken başarılı adamların ayağını kaydırmasa (zico, aykut, ersun) iyi adam aslında.
Kısacası iyi şirket yönetiyor da, futboldan anlamıyor gibi.
eljif elmas 16 milyon euro ve ilave bonuslarla satılınca spor basınında bol bol övülen insan oldu kendisi. basına göre kendisi de bir şeyler söylemiş konuyla ilgili. peki 18 milyon euro karşılığında juventus'un satın aldığı merih demiral aynı dönemde serbest bırakılmadı mı? bu adam işe yaramaz diye gönderilmedi mi? o dönemin başkanı da aziz yıldırım değil miydi?
evet çok hizmet etti. lakin 20 yılda bir tane genç oyuncuda doğru iş yaptı diye övünmenin ya da övmenin manası yok. çünkü en canlı örnek merih demiral başta olmak üzere bir sürü de para kazanılamamış genç oyuncu var.
Bugun gene malum dava ile ilgili bir takım kararlar çıktı, yazıldı bilmem ne. Gerçi demoklesin kılıcı gibi bekleyen bazı yargıtay karaları var hala galiba ama her yeni gelişmede bu adamın haklılığı bir daha ortaya seriliyor.
Bu adam hakkında yargıtay hapis cezasını onadığında uçağa atlayıp fransadan geldi hapse girmek için "Hakkımızda ferman buyurulmuş, kalem kırılmış, geldik" diyerek. Daha da önemlisi "Fenerbahçe son kaledir teslim olmaz" dedi. Duruşunu hiç bozmadı, hiç susmadı hep konuştu, hep takımının hakkını savundu. O, o günlerde hakkımızda ferman buyrulmuş geldik diye racon keserken kupasını gerisin geriye teslim edip susanlar, bugün o kupanın resmine 'tertemiz' yazıp paylaşım yapıyor sosyal medyada yargıtay kararı sonrası.
Yıllarca Fenerbahçe kulübüne hizmet etmiş, Fenerbahçe davası uğruna kaç yaşında hapis yatmış ve büyük kesim fenerbahçe taraftarınca küfür edilerek uğurlanmış emektar Başkan. Yerine gelen yeni yalı çocuğu başkan, taraftarların Aziz başkanı mumla aramasına sebep verecek bir yönetim sergilemiştir.
1998 yılında 1 oy farkla göreve gelmiştir. göreve geldiğinde en yakın rakibinden 2 şampiyonluk fazlası vardı fenerin, yaklaşık 18 milyon dolar da borcu. 20 sene sonra en yakın rakibinden 2 şampiyonluk geride ve yaklaşık 650 milyon dolar borcu olan bir fenerbahçe bıraktı.
yalı çocuğu ne yaptı? cebinden 50 milyon doları kulübün kasasına koydu. kimin için? toplamayı, çıkartmayı bilmeyen taraftarlar için.
fenerin bugün içinde bulunduğu borç batağının bir numaralı sorumlusudur.
eyvah ki ne eyvah ama yalan yok, bizler gibi olaya amatör ve duygusal bakanlar için "gerçek fenerbahçe" yi yıllar sonra görebilecek olmaktan memnuniyet duyulacak geri dönüştür.
her ne olursa olsun; trabzonspor'un, götten uydurrma üç büyükler denilen cemiyete resmi olarak olarak dördüncü büyük olarak ilave edilerek tüm gelirlerden pay almasını sağlamıştır.
2011'den ötürü kendisine kırgınım ama olsun :) günün sonunda "aziz başkan"dır o.
aziz yıldırım'ın ola ki yeniden fenerbahçe'nin başkanı seçilmesi; istanbul oligarşisinin sacayaklarından biri olan fenerbahçe'nin, yıllar yılı ali koç'un elinde oyuncağa döndükten sonra şimdi de hepten çöküşe geçtiğinin, (yani başladığı noktadan ileri gitmeyi bırak, gerisingeri savrulduğunun) habercisi olacaktır. darısı diğer iki üvey kardeşin** başına.
mışlı muşlu cümlelerle insanlar hakkında ileri geri konuşarak ve sonrasında da beni konuşturmasın diyerek seçim kampanyası sürdüren eski fenerbahçe başkanı. ne saçmaladığını dinlemek gibi bir çabam yok ama karşıma çıktığında başkası adına utanç duymamı sağlıyor adam. yazık. gerçekten çok yazık. kampanyasının en büyük kozu olan mourinho elinde patlayınca iyice bel altı çalışmaya başladı. gerçekten de davranışları bir fenerli için utanç verici. efsane başkan idi. efsane olarak kalmalıydı.
hiç ihtimal vermiyorum ama olur da seçimi kazanırsa ben fenerli değilim. daha önce ali şen geldiğinde desteğimi çekmiştim. gene çekerim. ben de biliyorum ornitorenk dağa küsmüş dağın sikinde olmamış ama işte az veren çamdan çok veren şamdan...
düzeltme: ali şen geldiğinde demişim, cümle hatalı olmuş. ali şen oğuz ile aykut'u gönderdiğinde diyeyim. geldiğinde değil.
Beton kasa sağ-Kemalist. Güzel Racon keser. FavorileriM,
"Her gecenin bir sabahı olmaz."
"Kıbrıs'a kaçacağımı söylüyorlar. Peh, benim mezarım belli fakat bunu yazan şerefsizler nereye Kaçacak, merakla bekliyorum."
Seviyorum ben bu adamı ya.
Ekleme, Kendisini sevmemde son dört yılda, "vizyon" kelimesinden tiksinmemin de payı büyüktür. Biri vizyon deyince, boğazına bıçağı saplayasım geliyor artık yemin ediyorum.
asarım keserim tarzı atarlı başkanlık stilini sevsek de, mourinho hamlesi ve branco'nun varlığıyla vizyon reis ali koç başından beri savunduğu kurumsal kimliğe kavuşmaya başlamış görünüyor. aralarındaki temel fark ali koç'un en başından beri mario branco tarzı birisiyle çalışmayı deneyip futbol şubeyi, futbolu bilen adamlara bırakmak istemesi, aziz yıldırımın'sa ben her şeyi bilirim felsefesi. gerçi aziz yıldırım da vakti zamanında mario branco tarzı adamlarla çalışmıştı ama kalıcı olmadı bu hamleler. bu noktada hafta sonu yaşanan mourinho devrimiyle birlikte ali koç kongre sürecinde aziz yıldırım'a müthiş bir "ciddiyet" farkı da atmış oldu.
aziz yıldırım'ın söylemi "ben borç ödemeye değil, şampiyon yapmaya geliyorum" olurken, ali koç mourinho hamlesiyle bunu dillendirmeden pratiğe dökmüş oldu. bu bağlamda aziz yıldırım'ın aksine agresif söylemlerden kaçınarak da aslında aziz yıldırım'ın "ne borç ödemesi" söyleminin yarattığı antipatiden yararlandı. belli bir yaşın üzerindeki fenerbahçeliler için aziz yıldırım'ın kulübü gerçekten borç batağına sürükleyebileceğinden şüphesi yok. ali koçunsa maddi açıdan kimsenin içine böyle bir korku saldığını sanmıyorum. bana kalırsa kongre sürecinde oy kullanacaklar için en önemli karar etmenlerinden birisi bu olacak.
kendi adıma aziz yıldrımın saldırgan söylemlerinden çok yukarıda anlatmaya çalıştığım ciddiyetsiz tavırlarından rahatsız oluyorum. yaşanan kongre sürecinde ali koç yanında mourinho ve brancoyla güven verirken, aziz yıldırım serseri kurşun gibi güvensizlik aşılıyor. belki aynı rahatsızlığı mourinho da yaşadı ki, seçimini aziz yıldırımdan yana değil ali koçtan yana kullandı.
aklıma hiç ali koç öveceğim gelmezdi ama miadını doldurmuş, hedef şampiyonluk derken gerçekçi ve uygulanabilir bir finansal planı olmayan, bazı devletsek derin sorunların esip, gürleyerek çözülemeyeceğini tecribe ettiği halde idrak edememiş, emekliliğini yaşaması gereken bir onursal başkan.
pek ihtimal gözükmese de seçilirse fenerbahçe'yi gerçek anlamda yok oluşa sürükleyebilecek bir potansiyel.
başlık aziz yıldırım olsa da bundan sonrası rakibi ali koç'la ilgili.
kurumsal olacağım diye başladığı yönetimde damiel comolli'den yediği kazıklar, ardından tribünlere oynayarak yaptığı saçmasapan hamleler, derin devleti yok sayan spor politiği yöntemi ile fenerbahçe'nin 4-5 yılını heba etmiş olsa da prensipleri, bir baz startejisi ve kurumsallığa giden bir yol haritası var mevcut başkanın. obradovic'i küçümseyip, yerine aldığı nba koçunu kaçıracak kadar kendi kurduğu ekibine güvenen bir adam. comolli'de yaptığı hata gibi derya yannıer de basketbol için büyük bir hata mesela.
ama öğreniyor, artık güveni boşa çıkarmayacak kalibrede hocaların isteklerine göre ve bütçeyi zorlayarak transferler yapacak bir olgunluğa erişti. aziz yıldırım'ı mağlup edip, seçilirse fenerbahçe için ilk defa son yirmi yıldır umutlarım yeşerecek.
tanım: kongreyi kaybedecek fenerbahçe sk başkan adayı.
