bizi ayıran nehir -kuruyabilir! çek, çıkar beni bu umarsız oyundan, beyaz ve siyahın kardeşliği, aşka dönüşebilir; aşk beyazdır -içilir, bir yudumdur yanağın, beyaz uzaktır -gidilir; döndüğüm yerde sar beni!
bizi ayıran nehir -kuruyabilir! yosunum olur musun? gözyaşım; ansızın ve sihir. renksizliğin kardeşliği aşk sanılabilir; ben siyahtım -içildim, istasyondum, eşyasız yolcuydum, siyah yakındır -silinir; ölsem -ölemem ki; bir daha! bir daha! bir daha! dağlara vur beni!
bizi ayıran nehir -kuruyabilir! al bu kalbine saplanmış çomağı; al her şey devrilebilir! yok olur humma ve ölüm dirilir -seslenirim; bir şiir nasıl kendini yazabilir, sözcükler el vermeden? ben sana ay parlatırım, sen bana beni eskitir -yazarım; silinir.
bizi ayıran nehir -kuruyabilir! an ne denli hoyrat, sen bunca deniz -deniz kabukları gibiyiz, kimsenin duymadığı ses; ikimiz. kokusu sesimin, kar; yazmadıkça anlaşılmaz şiir -kadehimsin; içerim -başlarken bitilir. bir çin masalında her şey terkedilebilir.
bizi ayıran nehir -kuruyabilir! şehir ki hayalet; bizi yalnızca yazı anlayabilir; yazsam -silinir içimdeki çocuk, içimdeki uyak yenilir. ben sana anlatmasam; nasıl bulunur bu leş -başlamak bitirmekten yorgun ve bitirmek başlamaktan azdır -o yalan basamak, çıkmadan inilir.
bizi ayıran nehir-kuruyabilir! dağ kendini anlayabilir; şiir gibi. ummadım; unuttum, şiir bilir-kağıda verilen renk görülmez; sevmek senin evinde iyidir; iyilik sizi de terkedebilir!