bir işi olabilecek kadarıyla en iyisini yapmaya çalışan insanlara üstünkörücüler tarafından vurulan damga. "çok iyi, iyinin düşmanıdır" diye de bir argumanları var. olmaz olası. iyi diye yaptığın iş bi halta benzemiyor işte. hastalıklı derecede mükemmeliyetçiler iş bitiremez. iyi değildir. ama daha iyi yapılabilecek işi yalap şalap kotarıp yaptım şahane oldu zihniyetiyle de bir yere varamayız.
Mükemmeliyetçiyim ve bu hayatımı zorlaştırıyor çünkü her şeyin en iyisini yapmaya çalışmak üstünkörü yapmaktan daha zor, evet, ama yaptığım şeyin kalitesi, beni zorlayıp zorlamamasından daha önemli benim için. Dolayısıyla iş ve aile hayatında, özel hayatta diğerlerinin işini çok kolaylaştırıp, kendinize dar etmektir yaşamı mükemmeliyetçi olmak. Ama elde de değildir.
iyi mi kötü mü olduğuna karar veremediğim özellik. hayatınızı mahveder ancak elinizden çıkan işler de gerçekten mükemmele yakın olur. ilerleyen yıllarda dahi dönüp yaptığınız işe baktığınızda pişmanlık/utanç duymazsınız. tabii bu durum, giden onca zaman ve emeğe değer mi, bilemiyorum.
sosyal ilişkilerde ise tam anlamıyla bir beladır. daima en mükemmel kişinin arayışına girilir. bulunduğunda ancak ulaşılamadığında ise depresyona sokar, hayata dair bütün motivasyonu emer.
kendimden biliyorum. ayrıca inananlar için şunu da ekleyeyim, başak burcuyum. meh.
tanım gereği, herşeyin kusursuz olmasını ister mükemmelliyetçi.
örneğin,iyi bir işi vardır, kafasındaki mükemmellik kriterlerine uymadığı için huzursuz olur, ben daha iyisini hak ediyorum der, sonra evlenir, eşini hep daha iyileriyle kıyaslar, çocuğu olur, ama çocuk mukemmelikten cok uzaktir, zira oglunu sigara içerken gormustur, vs.
böylece, her tabi kusur goze batar, en kucuk kivilcimlardan yangınlar çıkarır.
çevresini değiştiremeyeceği için mutsuz olur.
bir de başkalarından değil de kendisinden mükemmellik talep edenler vardır ki bunların kavgaları tamamen kendileriyledir. hep kusursuz olmak gibi imkansız bir amaca yönelmenin tokadını yerler. günümüz insanı nasıl vurdumduymazlarsa bunlar da aksine o kadar hassas ve alingandir.
bunlar, mükemmelliğe ulaşmak için ne kadar çok caba sarf ederlerse, mutsuz olmaları hatta kafayı yemeleri o ölçüde muhtemeldir.
nasıl ki birinci kategorideki mükemmeliyetçi hayatı çevresine ziyan ederse, bu da kendi hayatını mahveder.
bir de bu iki tip mukkemmeliyetcinin bir araya gelmesi kesinlikle ikincisinin aleyhinedir. zira birincisi ikincisini kendi dikensiz bahcesi icin kullanir, ikincisi yine kendinde arar hatayı.
Mükemmeliyetciliğin Bir tık fazlası olunca insanı hata yapmaktan korkar hâle getirebiliyor bence. En basit şey üzerinde bile yeri geliyor tekrar tekrar kontrol etme ihtiyacı hissediyor insan.
Bir tık daha artmış hâli -bu sadece gözlemdir- okb'li insanlarda daha yoğun yaşanabiliyor.
Genel olarak fazlası; bence insanı yoran ve gerektiğinden çok zaman kaybettiren bir özellik.
iş mülakatlarında kesinlikle sorulan "bize biraz da geliştirilmesi gereken yönlerinizden bahseder misiniz?" sorusuna verilen genel cevap.
"Biraz fazla mükemmeliyetçiyim, yapılan işin kalitesini abarttığım durumlar oluyor. Çevremdeki insanlardan da aynı seviyeyi bekliyorum. Bu durum geçmişte iletişim kazalarına yol açtı. Mükemmeliyetçiliğimi sadece kendi işlerime odaklayabilmek için farkındalık çalışmaları yapıyorum"
Görüşmeyi bir plaza içerisinde yapıyorsanız ve içinize siniyorsa "odaklamak" yerine "fokuslamak" da diyebilirsiniz.
kendisi içimde sıkıntı yaratan kavram. çünkü içinde yan yana iki m var ama iki l yok. yani ben hep "mükemmelliyetçilik" demek istiyorum ama aslında kendisi "mükemmeliyetçilik". bir başak olarak bu bende büyük bir sıkıntı. kavramı tanımlayan kelimenin kendisi mükemmel değil. mükemmel olması için bence iki m harfi olduğu gibi iki de l olmalıydı. ve bu sıkıntı yüzünden kendini mükemmeliyetçi sanan pek çok kişi daha bunu ifade ederken yaptığı yazım hatası ile mükemmeliyetçilikten uzaklaşıyor. yaktın bizi tdk!
bir insanın sıkıcı olmasının ön koşuludur. bu bireyler, eyleme geçmekte çokça zorlandıkları için potansiyellerini gerçekleştirmede de başarısız olmaları muhtemeldir. ayrıca erken yaşlarda saç dökülmesi, mide, kalp hastalıkları görülme riski yüksektir bu kardeşlerimizde.
İşe koyulmaya engel olabilir.. heeeer şey mükemmel olmadan başlayamam diyen birisi için mesela. Mükemmel koşullar sağlanamadığı için sürekli ertelemeyle erteleme hastalığı olabilir.
Başlasa bile performans anksiyetesi nedeni olabilir. Eeeen iyi olmalı, ya olmazsa? Olmazsa dünyanın sonu değil.
tsukimori'nin mükemmeliyetçiliği kibrinden ötürüdür. çocuk yaşta başladığı kemanda en iyisi olmak ve hep bir adım öteye geçmek ister. bu sebeple de duygusuz birisi olup çıkmıştır. çalışı kusursuzdur ama annesi ve babasını hep kıskanır. çünkü annesi ve babasının enstrüman çalışı, kendisinin çalışı kadar soğuk değildir.
shimizu'un derdi ise estetik açıdan mükemmelliktir. bu sebeple uyumadığı her an çello çalışır. kafasındaki estetik güzelliğe ulaşmaya çalışır. enstrümanında en iyi olmak gibi bir derdi yoktur. tek derdi ortaya koyduğu ürünün kusursuz olmasıdır. bu sebeple de bach çalarken de modern bir çelloyla değil, barok tarzda yapılan çellolardan birisiyle sahneye çıkmıştır.