kitap okumak iyi gelir. klişe milişe, çok işe yarar. ne zaman biraz kitap okuyup yatarım desem, okumayı hedeflediğim saate kadar dayanmıyor gözlerim. tabi bu faaliyetten tam verim alabilmek için gün içinde bünyeyi yoran faaliyetlerde bulunmuş olmak gerekli
48 saate yaklaştığında, düzensiz beslenmeyle birlikte (hayır, halisünasyonlardan bahsetmeyeceğim) insanın yorgunluğunu bile unutturandır. "yatsam da uyuyamam ki" kısmına geldiğiniz anda ise, bir sonraki günü değil, geceyi nasıl geçireceğinizi düşünürsünüz.
en güzeli, uzun süreli uykusuzluktan sonra sıcacık bir duş almak ve sıcak bir şeyler içip yatağa kıvrılmak. uyku illa ki gelecektir, sabretmek gerekiyor.
uyuyamamanın nedeni hareketmiş diye okumuştum bir yerde.
eğer yatakta gözleriniz kapalı, aynı pozisyonda, kıpırdamadan 15 dakika yatabilirseniz uykuya dalmanız kesinmiş. 15 dakika içinde beyin uykuya gidermiş. denemedim, okuduğumun yalancısıyım ama aklıma yattı. denemek lazım.
iki gündür koşturup gece vakitlerde eve gitmeme rağmen, bu gece de uzun bir parti var ve harıl harıl fotoğraf çekeceğim- buna rağmen gram uyuyamıyorum. ne aklımu hissedebiliyorum ne bedenimi. uyuyayım diye bira üstüne şarap içtim ıhı yine uyuyamadım. şimdi uyuyamamanın verdiği bir baş ağrısı ile koşa koşa yine gidiyorum işe. gece 2'ye kadar üstelik. gidilecek kapı da olmazsa gelsin buz gibi bankların yataklığı.
Bes ile yedi gun sonrasinda o vucut top atar, beyin bile mallasir ve neredeyse durur... limbik sisteminiz zikerim senin yapacagin isi deyip kendini kapatir. En az 15-20 saat uyursunuz.
istem dışı ise kronik bir sorun haline gelen illet şey. geceler bitmez olur, gece olsun istemez insan. gün içinde sarhoş gibi dolaşır, gözleri acır. evrendeki en gavat organ olan beynin ibnelikleri işte.
son 2 senede gecenin 3 ünde 4 ünde uyanıp bir daha uyuyamama problemi çekiyor, işe gidene kadar yatakta dönenip duruyor, uyuyamıyordum. daha önce kullandığım uyutucu antidepresanları da gözlerimi bozduğu, okuma zorluğu çektiğim gerekçesi ile kullanmak istemediğim için alternatif yöntemlere yöneldim. envayi çeşit bitki çayı denedim (papatya, adaçayı, kantaron -sarı kantaron sanırım, adaçayı) hiçbiri ilaç olmadı. süt müt denedim uyumadan iyi güzel uyuyorum ama uyanınca bir daha uykuya dalamıyordum. sonunda doktora gitmek zorunda kaldım. bana gyrex diye bir ilaç verdi 50 mg. yan etkilerinden dolayı -çene sıkma, görme bozukluğu, cinsel isteksizlik, esneme- kullanmaya sıcak bakmadığım antidepresanları yine kullanmaya başladım.4 aydır kullanıyorum yan etkilerinden sadece görme bozukluğuna biraz etki etti onun dışında herhangi bir soruna denk gelmedim. aynı sorundan müzdarip olan arkadaşlara öneririm.
ketilept ile son verdiğim rahatsızlık. yalnız sabahları uyanması zor oluyor diye pek de içemiyorum hafta içi. 2-3 de uyuyup 7de kalkıp zombi gibi çalışmaya devam. napalım
artık hayatımı ele geçirmiş, teslim olduğum durum. göz acıması, refleks kaybı, huysuzluk, sıfır enerji. hepsi hayatımın bir parçası. yok ne yaptıysam, ne denediysem doğal yollardan hiçbiri çalışmadı. ilaç kullanımı da sağlıklı olmuyor, bu kez de ruh gibi dolanıp çok fazla uyuyorsun. sıcak duş, kitap, spor, alkol, göz bandı...
Özellikle erken kalkmam gereken zamanlarda gelişen durum.Tüm dahiyane fikirler nedense gece olunca aklıma gelmeye başlıyor gündüzleri aklıma gelmeyen yaratıcı fikirler, dünyayı değiştirebilecek planlar kafamın içinde dönüp duruyor en kötüsü de alarmın çalmasına kısa bir süre kala uykuya dalmayı başarabiliyorum.
ertesi gün iş/okul yoksa bir nebze çekiliyor. gecenin sessizliğinde kayboluyorsunuz, bir tek ses yok. baktım uyuyamıyorum, kalkıp evde volta atıyorum, köpeği seviyorum (uyursa ellemiyorum).
gecenin yalnızlığında kaybolup gidiyorum.
sonra gecenin yalnızlığı ile çıkıp çorba içmeye gidiyoruz.
genelde hesabı ben ödüyorum, bir kere ödediğini görmedim.
sonra aklıma larden geliyor, "keşke sesize almasa da taciz etsem" diyorum ama telefonunu sessize aldığın biliyorum. hiç olmadı özelden bafra pidesi fotoğrafı yolluyorum ki sabah kalkınca sövsün diye.
bahadır baruter'in çok çok eskiden lombak'taki köşesiydi. Şimdilerde mine söğüt'ün cumhuriyet'teki köşesinin adı. Baruter, köşe adını sevgili eşine devretmiş, pek güzel ve sıcak bir ayrıntı.