bir varmış,bir yokmuş kalıbı ile başlar aslında masalın yazımsal anlamda pek değeri yok bence masalı harika yapan tamamen anlatıcının kabiliyetine bağlı masala duygularını vermezsen veya eksik verirsen aha böyle olursun (sbkz:www.youtube.com/... )
önemli ve değerlidir. kültürün sözlü aktarımının aracıdır masal. her kültürün kendi masalları vardır ve yaşlılar tarafından büyüklerinden duydukları şekilde küçüklere aktarılır. zaman içinde bu masallar yazıya aktarılmıştır. eski türk masalları deyince akla hemen dede korkut gelir. bir de 1940'ların başından itibaren 30 yıllık bir süreçte yaşayan halk masallarını derlemiş olan eflatun cem güney vardır.
çocuk edebiyatı türüdür; türleri çocukların yaş düzeyine göre sıralarsak "ninni"lerden sonra gelen türdür. çocukların masallarla ilgili ilk çağı, çocukların henüz okuma yazma öğrenmemiş oldukları ama ezber yetenekleriyle masal kitaplarını hatmedebildikleri şaşırtıcı bir çağdır. bazen masal kitaplarını alıp okuyormuş gibi yapar, kitabın çizimlerine de baka baka masal kitaplarını baştan sona ezbere dillendirirler.
masalların en güzel yanı, masallarda yer ve zaman netliğinin olmamasıdır, bu durum çocukların hayal güçlerini geliştiren bir durum. o yaşta zaten her şeyi gerçek sanıyorlar, "ormanda şirinler yaşıyor, uslu olursan, sen de onları görebilirsin" gibi.
masallar, sözlü gelenekten gelen bir tür. eski zamanlarda "masalcılar" olarak adlandırılan insanlar varmış. yani insanlar masallar için çalışıyor. o sözlü kültürden günümüze kadar gelebilen birçok masal da vardır. büyükanneler ve anneler çocuklarına masal anlatır, masal dinleyerek yetişen çocuklar da büyüyünce aynı şeyi yapar ve onlar da kendi çocuklarına ve torunlarına masal anlatır; masallar da böylece bir kültür ve gelenek unsuru olarak yaşamaya devam etmiş olur. çocuklara masal okumanın ya da masal anlatmanın kadınlara özgü olduğunu söylemek mümkün, geçmişte erkekler, değil çocuklarına masal anlatmak ya da masal okumak çocuklarını sevemezlermiş bile ama bugün bakınca okuma-yazma bilen büyükbabaların ve babaların çoğu, torunlarına ya da çocuklarına masal anlatabilmekte ve masal okuyabilmektedir. sonra zaten çocuklar büyür ve ikinci masal çağına geçerler ve okuma yazma öğrenir ve kendi masal kitaplarını kendileri okumaya başlarlar.
masallar, masal dinleyen çocukların yaşları düşünüldüğünde, uzunluk olarak kısadır doğal olarak. şiir ya da düz yazı iki şekilde de yazılabilirler. masal karakterleri ve masallardaki olaylar olağanüstü olaylardır. masallar, sözlü bir kültürden geldiği için özellikle masal derleyen ve onları yazıya çeviren yazarlar vardır. bazı masallarda tekerlemeler vardır ya da bazı masallarda kafiyeli anlatım çoktur. çocukların ilgilerinin dağılması çok kolay olduğu için, masallarda onların ilgilerini çekebilecek ve ilgilerini canlı tutabilecek konular seçilir ve bu seçilen konular yalın bir dille, eğitici ögelerle anlatılır. masallarda evrensel konular işlenir ve masallar hayal gücü temelli bir tür olduğu için masallarda olmayacak şey yoktur; masallarda sık sık gerçek olmayan kahramanlar; cinler, periler, devler vb. gibi hayal kahramanları kullanılır. masal dünyası iyilerden ve kötülerden oluşur. karakterler ya iyidir ya da kötüdür ve masallarda hep iyilik kazanır ve masallar hep mutlu sonla biter.
gülten akın'a ait bir şiirdir, "büyük sözlüklerin diliyle konuşan/küçük çocuklar sanki, sözcükler/şeytan uçurtmaları/değmeden kimseye akıp gidiyor/uçup gidiyor"
kan revan bir gündüzün sonunda
tüylü gece ılık gece bizi koru
odalar bizi sar
bir var ki ekran
kocaman bir ağız kocaman
sıfırlar dokuzlar dokuzlar sıfırlar
derin kuyu, sargın kuyu, koltuğunda
sesin yalnız yankıları yitirilmiş
bağır bağır bağıramıyorsun ama
çevir çevir çevirebilirsin
çünkü size de çıkabilir
çürük dişler, üretilmiş sahte şeyler
seç beğen al harca tüket kullan
büyük sözlüklerin diliyle konuşan
küçük çocuklar sanki, sözcükler
şeytan uçurtmaları
değmeden kimseye akıp gidiyor
uçup gidiyor
azarlar sitemler çağrılar hoşgörüler
art planda
ayağını beyaza boyayan kurt
ve dolara endeksli efendiler
Büyük, küçük, gençli, yaş, kızlar, delüvanlılar! Herkesin mutlaka okuması gerekmektedir. Çocukların okuması ya da çocuklara okunması, çocukların hayal gücünü geliştirir gibi bir kütle kanı hakim olmasına karşın, kesinlikle yetişkinlerin de okumasının gerektiğini düşünüyorum. Çünkü hayal gücü 100 olunca gelişim bitmiyor. Benim levelim 93 mesela, hayal gücü kasıyorum 156ya kadar çıktım. Şaka şu yana, hayal gücünün gelişimi, sürekliliği, perspektifi, genişliği, hızlılığının artması için hayal gücünü kurcalamayı elden bırakmamak gerek. Yoksa ağzın açık "olm gavur yapıyor yea" diye izlersin dozerleri filan. O deyil de bu roketleri nası yapıyolar moruk ya. Te uzaya gidiyo. Amarika uzayda ülke kuracağımış diyolla. Umarım ayda şahmeranla karşılaşırlar da analarından emdiği babalarının dolarları olur. Kolayı da böceklerden yapıyoarlarmış.
güzel prensesler, beyaz atlı prensler, cadılar, büyücüler, konuşan varlıkları barındıran, olmazın olmadığı sonsuza dek mutlulukla biten hikaye türüdür. edebiyatın en güleç basamağıdır. en hüzünlü basamak nedir derseniz; (bkz: şiir )
not: orijinal masallar kötü sonla bitiyor diyolla, çok da şeyapmamak gerek.
Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür.
Örnek kullanım: Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. (N. Cumalı)