Sarı, yuvarlak, ekşi, turunçgillerden bir meyve. Yeşili de olabilir. Daha çok sebzelerle dostluk kurar, onlarla birlikte takılır, yancılık yapar. Pek çok yemeğin tamamlayıcısıdır. Tek başına tüketilmesi de çok sağlıklıdır.
İçtiğini suya bir iki damla bile damlatsanız bu kış günü sizi soğuktan, hastalıktan korur.
turunçgillerden, 3-5 metre yüksekliğinde, kışın yapraklarını dökmeyen, beyaz çiçekli bu ağacın sarı renkli, kabuğu kokulu, suyu ekşi meyvesi, sulu zırtlak.
diana'ya tapan cadılar, limonlara değişik renklerde toplu iğneler saplayarak evde bulundurduklarında bunun iyi şans getirdiğine inanırlarmış. hatta birbirlerine rastgele iğne saplanmış limonlar hediye ederlermiş, bu iğnelerin içinde siyah başlı olan varsa, bunu hediyeyi alan kişinin çok da uzun yaşamayacağı ama kısa olan hayatında da pek rahatlık içinde olacağına yorarlarmış. cadılar, portakalın güneşin meyvesi, limonun da ayın meyvesi olduğuna inanırlar, bu nedenle limonları diana'ya atfederlermiş.
ne güzel bir meyvadır(meyve demeye alışamadım hâlâ) bu! tek başına yenir. kurabiyeye, muhallebiye kabuğu konulur. neredeyse her yemeğe yakışır. balığı, şinitzeli, tantuniyi bir üst seviyeye taşır. yani tükettiğimiz üç temel et türüne; koyun/dana etine, tavuğa ve balığa yakışır. yeşil veya söğüş salata zaten onsuz olmaz. çay sevmem ama dilim olarak çaya atarsanız şahane olur. sodaya hem dilimi hem suyu yakışır. bir kahveye yakışmaz diyeceğim ama ishal olduğunuzda kıçınızı tutsun diye bir koca karı ilacı olarak kuru kahve üzerine limon sıkıp içebilirsiniz. onun da tadı güzel olur. kısacası bu "ibine"nin yakışmadığı bir şey yok. iki yukarıdaki girdide pilava da yakıştığı belirtilmiş. daha ne olsun. limon sevmeyen ölsün!