Aniden yapılan harektlere karşı "oynama!" diyerek savuşturma mekanizması. Küfürlü olaları da var. Onları başka arkadaşlar yazsın fularımı kirletemeyeceğim. hıh.
dijital fotoğraf makineleri icat edilmeden önce kullanılan makinelerde bir görüntü aktarım sistemidir refleks. doğrudan objektifin gördüğünü aynalar sistemiyle vizöre aktadır. makinenin arkasındaki küçük kutucuktan baktığınızda objektifin gördüğünü görürsünüz. refleks makineleri profesyoneller ve fotoğraf meraklıları kullanırdı. galiba iyi makinelerde hala bu sistem var. tatil resmi çekmek için ucuza alınan şipşak makineler ise refleks değildir. vizörü makinenin sol yanındadır ve buradan baktığınızda karşınızda ne varsa onu görürsünüz. bir zamanlar çekilmiş fotoğraflarda görülen ve fotoğrafın yarısını kaplayan parmak resimleri o sebepledir. objektifin önünde ne olduğundan haberiniz olmaz. şimdinin tatil makinelerinde objektifin gördüğünü aktaran ekranlar var. parmak yok.
bu sebeple de bir şeyi unutmayacak düzeyde beynimize kazımak için, öğreneceğimiz şeyle sürekli karşılaşmamız şart.
eskiden şu kelime öğrenmek için hazırlanan kartlara çok ihtimam göstermezdim. ama müzik teorisi çalışırken tonal donanımları ezberlerken kullanayım dedim.
eskiden yaptığım tonal donanımdaki diyezlerin sırasına bakıp bunu daha önce öğrendiğim beşliler çemberi yle kafamda kıyaslıyor ve ona göre maksimum 10 saniye içerisinde donanıma bakıp tonu söylüyordum. bir de tabii son diyezli sesin yarım ses üstü de tonu veriyor. o da bir kısayol.
sonra kart yöntemini uyguladım. şimdi donanıma baktığım anda tonu söylüyorum.
tabii bu duruma gelebilmem için belki 50-60 test uyguladım.
ne kadar çok uygulama, o kadar keskin refleksler diyebiliriz sanırım.