çalışıyormuş, çok yoğunmuş gibi görünmek istediğimde uzattığım kıl.
düzce depreminde 20 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan ve bu nedenle hüküm giymiş ışık apartmanı müteahhidi sakal bırakmış mıydı acaba cumhurbaşkanı danışmanı olurken. çünkü kişi sakal bıraktıktan sonra gerisi allah'ın takdiridir canım. nedir yani?
"Ben ömrümde bir tek güvenlik makalesi okumamış bir adamım. Okumadım yani." diyen de saldı sakalı. valla yakıştı. üst tarafla kontrast oldu hem. o da sakalı salınca memlekette asayiş berkemal, her şey kontrol altında falan oldu bence.
sakalsız bakan kalmasın tamam da bence sakalsız vatandaş da kalmasın. bak zamanında 5 maskeyi dağıtmayı beceremeyen bugün sakallı sakallı şifa dağıtıyor. vatandaş olarak biz de biraz sakal uzatabiliriz, çorbada tuzumuz olsun.
halkın imdadına koşmaya çalışan başta haluk levent'li ahbap ve oğuzhan uğur'lu babala ekipleri olmak üzere birçok devletten bağımsız fakat devlet organlarıyla koordineli çalışan topluluklara aba altından sopa gösterildi. bu sırada sayısını bilmediğim birçok cemaat vatandaştan deprem yardımı sebebiyle para topluyordu. ama onlara bir şey denir mi canım, onların her zaman çok güzel sakalları vardı.
Erkeklerin yanak, çene, çene altı gibi yüzün bazı kısımlarındaki kıl topluluğu: encrypted-tbn0.gstatic.com/... Çoğu sakallı bıyıklıdır ama bazı bıyıklılar sakallıdır. Alakasız: (bkz: sakallı bebek)
Kesince sakallı halden sonra alışması zor oluyor. Ben mesela laz kızı fadimeye dönüyorum direkt. Bizim bir arkadaşımız vardı, uzun süredir yoktu. Bugün geldi. Çocuğun birçok kızdan daha güzel saçları vardı, yakışıklı da elemandı hani, rus genlerinden olsa gerek. Neyse bunun saçları dökülmeye başladı aileden gelen bir etmen yüzünden, bu sakala abanıyordu tabi. Bugün geldi herifin sakalsız bir tipi kaymış. Yani size diyeceğim kesmeyin, inceltin. Zaten bir ankete göre sakal erkeği 4 kat daha yakışıklı gösteriyormuş.
zorlukları olsa da, neredeyse 10-15 yıldır vazgeçemediğim. uzun süredir top sakallıyım (annemin deyimiyle keçi sakal) :), traş olurken başlangıçta şekillendirme açısından zorluk yaşanıyordu ama insan belli bir süre sonra alışıyor kendine has şeklini vermeye ve neredeyse otomatikleşiyor. otomatikleşiyor dediysem hiç bir zaman tamamen kolaylaşmıyor, eğer traş olurken bir an dikkatiniz dağılırsa yok efendim sağ alt kısmından çok almışım, biraz da sol alt kısımdan alayım derken bir bakarsınız garip bir şekil çıkmış ortaya. her zaman dikkat göstermek gerekiyor. insan kendinde içine sinen bir değişiklik yaptığında, bundan vazgeçmesi zor oluyor sanırım. sonuçta belli bir süre geçtikten sonra o değişikliği kendinizle özdeşleştiriyor ve kanıksamış hale geliyorsunuz, hatta bir süre sonra sizin kişiliğinizin bir parçası, sizi ifade eden bir şey oluyor. sakal belki bir çok şekilci bakış açısına sahip insan için bir göstergede oluyor. o açıdan bazı insanların (özellikle şekilci bakış açısına sahip insanların) ilk gördüklerinde top sakalım dolayısıyla benim hakkımda bir fikre sahip olmaları ve bazı tartışma konularına girmemeleri bana kolaylık da sağlıyor. zaten ben onlarla bazı şeyleri asla tartışmak istemiyorum. bundan da artı bir değer çıkarım ya kendime helal olsun. :)
not: sayın moderatörler artık bu başlığı bir kategoriye yerleştirsek mi? :)