1. (3 film), (çizgi filmin neredeyse bütün bölümleri), (neredeyse tamamı), (the'sız olan animasyon serisinin tamamı), (ilk 4 sezonun tamamı) kendi elinden çıkmış müthiş insan 'nin 2019'da her şeyini yaparak başladığı, sevenlerinin "3. sezonu 2025'te yayınlanacak" yemini yemeye devam ettiği animasyon serisi. özellikle ilk sezonunun iki bölümü (3 ve 9; "a cold death" ve "coven of the damned") size insanlığı sorgulatan cinsten. izlemediyseniz şiddetle öneririm. sıfır replik içeren, fi tarihinde yaşamış bir in hayatını animasyon şeklinde izlemek ilk bakışta biraz sıkıcı görünse de, tartakovsky'nin önceki işlerini düşündüğünüz zaman gideri olacağını göreceksiniz.

    ben henüz ilk sezonu bitirdim, ki ilk sezonu da ikiye bölüp yayınlamışlar (2019 sonunda 5 bölüm, 2020'nin sonunda 5 bölüm şeklinde toplam 10 bölüm). 2. sezon da korkunç bir gecikmeyle 2022'nin yazında görücüye çıkmış. 3.sezon 2025'te diyolla ama ben onu 1 yıl daha atıyorum kafadan. geçen yılın yaz aylarında onayını almasına rağmen, 3. sezonun bu kadar gecikmesinin bence tartakovsky ve tabii ki 'le ilgisi var. adult swim küçücükken sayesinde korkunç hızlı bir şekilde büyüdü ve şirketin kaynaklarının neredeyse tamamını da kendisi kullanıyor. yoksa primal'ın yayınlandığı zamanda 2. sezonunun amerika dışında en çok izlenen 2. animasyon serisi olmasına ve ilk sezonunun en iyi animasyon seçilmesine rağmen, sezonlarının bu kadar geç akması baya kötü görünüyor tabii. tartakovsky de geçen yıl "primal bir hastalığa dönüştü benim için. 3. sezon gelecek, beklemede kalın" demiş ama sonrası gene kara delik. ilk kez izleyecekseniz, ilk sezonu laps diye bi' oturuşta bitirmeyin, gibi sonraki bölümler için aylarca ve hatta yıllarca beklersiniz.

    bir animasyon serisi izlerken boğazınız düğümlensin istiyorsanız, sjw ve woke bataklığının uzağında kalmış bir şeyler izlemek istiyorsanız, "bi' miktar kan revan olsun ama dozu da sevdicekle izlemelik sınırında kalsın" istiyorsanız doğru adres primal. 3. sezonu ile birlikte tartakovsky'nin tekrar "en ünlü animasyoncular" listesinin tepesinde belirmesi gerek ama bunun için primal'ın devam etmesi lazım tabii. çok uzattım, gittim: izleyin. ama çoluk çombalak olmaz. zaten replik yok, her şeyi mini boy insanınıza da açıklamak zorunda kalırsınız, aman diyeyim.
    #292403 lake of the hell | 4 ay önce
    7animasyon, dizi 
  2. yayınlanmış bütün bölümlerinin sonunu getirmeden bırakmak ve bir süre kendi kendine düşünmek gereken animasyon serisi.

    başlığı açarken baya övmüşüm. överken de biliyordum bir yerde patlayacağını çünkü dizilerin hepsi aynı boktur. bir yerde sizi bağlar; bir nosyona, bir fikre, bir amaca, bir karaktere, bir adalet duygusu kırıntısına, ufacık bir hümanizm belirtisine. sonrası ise bilmem kaç sezon, onlarca saat sürüklendiğiniz hayal dünyası güçlendiricisi olur. eh, primal bu konuda biraz daha farklı bir zihin matematiği güdüyor ama sonucu aynı yere bağlanacakmış gibi hissettiğim için son 2 bölümü bıraktım. eksilerini yazayım, toptan 2 girdiyi okuyanlar olursa akıllarında bi' şeyler belirmiş olsun. spoiler yok, korkmayın.

    -1: primal'ı kurgularken, henüz ilk bölümlerde bile 2. sezondaki saçmalıkları hayal etmemiş. bunu anlayabiliyorsunuz. hatta, 'nın filmlerinden biriyle neredeyse aynı anda bu iş kucağına düştüğü için pek de zaman bulamamış. ilk sezondaki ilkellikle şu an hali hazırda bulunan 20 bölümün tamamını kıyaslamak yersiz. gene de, 2. sezondaki tarihsel yanlışlara bakıp da "adam sıçmış" demek de baya kolpa kaçacak. çünkü tartakovsky'nin size alternatif bir geçmiş, hayali bir tarih anlatısı gösterdiğini unutmamanız lazım hiçbir zaman. ben özellikle 2. sezonun çoğu yerinde bunu unutarak elimdeki bardağı ekrana fırlatacak noktaya falan geldim, ki bu yüzden dizi izlemiyorum zaten. ancak, adam size "neandertal de olsa, herkesin bir hayat amacı var. bunu kendisi belirler, başkaları bu amaca onu itekler, köle gibi bu amaca saplanır, kalır; fark etmez. bir yol var ulan!" diyor aslında. bunu kavramak, sizi gerçeklikten uzaklaştırdığı gibi, dizinin özellikle ilk sezonunda "ben ne izledim o zaman?" diye de sorduruyor aslında. bence dizinin en büyük eksisi bu: madem alternatif ve gerçekçi bir geçmiş izliyorduk, neden 2. sezonla birlikte manipülasyon dehlizlerine balıklama daldık?

    -2: dizinin wiki sayfasında bütün bölümlerin özetleri var. izlemeden bakmayın, izledikten sonra ise kesinlikle okuyun bölüm bölüm. tartakovsky'nin özellikle ilk sezonda bahsettiklerinin %80'inden fazlasını anlamanız mümkün değil, bunları okumadan. bunlar 2. sezona aktarılan şeyle değil tabii ama neandertalimiz olan spear'ın iç dünyası ile ilgili devasa bilgiler anlıyorsunuz. ama 2. sezondaki siyasi ve tarihi manipülasyonu ne rusya'nın zamanında novgorod olarak kapladığı coğrafyaya ne de ingilizler ve slavların zamanında yaptığı barbarlıklara değinmeden anlatmak baya eksi benim gözümde.

    -3: ilk ekside amaçtan bahsetmiştim. spear'ın ve fang'in (kim olduğunu bölüm bölüm izlerken wiki'den okuduklarınıza göre kendiniz anlayın, spoiler yok dedik) birlikteliğinin nedenselliği ilk sezonda nefis kotarılmıştı. gene amaçsızlık ve amaçların genelliği üzerinden ilerliyordu ama ilk sezonu böylece geçiştirebiliyorduk. 2. sezon ise, özellikle spear'ı dünya'nın merkezine koyup sonrasındaki "gerçek" tarihle ilgili de korkunç ipuçları ortaya koyuyor. ben bu noktada tartakovsky'nin 'den fena halde etkilendiğini düşünüyorum ama yanlış yönde. şöyle ki; rick and morty'nin paralel evren mantığı primal'daki spear'ın üzerinden gerçeğe dönüştürülmeye çalışıldığında, hem batı toplumlarının tarih anlatısı hem de doğu toplumlarınınki arasındaki korkunç farklılıklardan ötürü havada kalıyor. yani; spear paralel bir geçmiş oluşturuyor, evet ama aynı zamanda binlerce miti de yok ediyor; hem de haklarında tek bir kelime söylemeden. özellikle vikingler, slavlar, araplar, yer yer çin civarındaki halklar bu tarihi anlatının köşesindeki kötü karakterler olarak gösterilip geçiyor. e be aga, ilk sezondaki spear'ın olgunlaştığını ve tarihi olaylardaki etkisini az ya da çok fark etmeksizin anladığını nasıl ve ne zaman gösterdin bize? göstermedin çünkü. bu kısım çoğu reddit ve quora post'unda da tartışılmış. tartakovsky'nin hep sonraki bölümlere yem atan bir "pr bitch" olduğuna dair güçlü kanıtlar da mevcut bence. o zaman "3. sezon onayı 1 buçuk yıl önce alınmışken, nerede ulan bu sezon?" diye böğürmek gerekiyor belki de.

    -4: dizinin dozu ilk sezonda ilkellikle birleşen konularda nefis bir eklenti oluyordu, pastadaki krema gibi. ama 2. sezonda bu iş artık şuna dönüşmüş: "ben size kan gösterdiğime göre, bi' yerlerde bi' sıkıntı var demektir. algılarınızı kontrol edin". üzgünüm ama elin neandertalini, kendisi henüz aklının içini hiçbir şekilde bilmezken, ben neden sorgulayacağım? hem de gelecekte yapacağı aksiyonlar üzerinden, he mi? meh.

    tartakovsky keşke bu diziyi ilk sezonla birlikte bıraksaymış. hem spear'ın mekanları, çevresi, hayat alanı çeşitli değildi hem fang'in halet-i ruhiyesinden bize ne idi hem de mira'nın gereksizliği izleyenleri şartlı refleksle birlikte boğmuyordu. 2. sezonu ile birlikte buram buram para kokusu aldım ben. umarım sizde böyle işlemez. en azından ilk sezon ile 2. sezon arasındaki farkları yazacak kadar izlemiş olursunuz diziyi. izlerseniz de yazın, kulzos yok olmanın eşiğinde bir yer olarak kalmış olsa bile.
    #292475 lake of the hell | 4 ay önce
    0animasyon, dizi