yargıtay 6. hukuk dairesinin 09/11/2015 tarihli ve 2015/6195 esas - 2015/9632 k. sayılı kararına göre; ''Kira sözleşmesi hususi şartlar 7. maddesi uyarınca su, doğalgaz ve apartman giderlerinden kiracı sorumludur. Türk Borçlar Kanunu 315. maddesinde kiracının, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya verenin kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmenin feshedileceğini bildirebileceği, kiracıya verilecek sürenin en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gün olması gerektiği, bu sürenin, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı düzenlenmiştir. Bu nedenle yan gider olan su, doğalgaz ve apartman giderlerinin kiraya veren tarafından konut ve çatılı işyeri kiralarında yazılı olarak verilecek 30 günlük sürede ödenmemesi temerrüt nedeniyle tahliye davasına konu yapılabilir. Ancak anılan yazılı ihtarın sonuç doğurabilmesi için ihtara konu yan giderlerin öncelikle kiraya veren tarafından ödenmiş olduğunun kanıtlanması gerekmektedir.''
yargıtay 6. hukuk dairesinin 25/02/2024 tarihli ve 2015/792 esas - 2015/1847 k. sayılı kararına göre; ''Davalı, Bakırköy 42. Noterliğinde düzenlenen 31.01.2013 tarihli tahliye taahhütnamesinde ... Mahallesi ...No:1 Bağcılar adresinde kiracı bulunduğunu açıklayarak "28.01.2014 tarihinde hiçbir ...gerek kalmadan tahliye edeceğini ve boş olarak teslim edeceğini" taahhüt etmiştir. Taahhüdün düzenlendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde (TBK'nun 39. maddesinde açıklanan sürede ) tahliye taahhütnamesinin iptali istenmediğinden tahliye taahhüdü geçerli olup,dava süresinde açıldığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru değildir.''
yargıtay 6. hukuk dairesinin 27/03/2014 tarihli ve 2014/3007 esas - 2014/3899 k. sayılı kararına göre; ''Kira sözleşmesinin bir yıl süreli olması ve bu sürenin henüz dolmamış olması taahhüdü geçersiz kılmaz. Sözleşme yapıldıktan sonra tarafların bir araya gelerek süre dolmadan da kiralananın tahliyesi için anlaşmaları mümkündür. Bu nedenle davanın açılıp yürütülmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davalı tarafından taahhüdün baskı altında verildiği hususu da kanıtlanamadığına göre itirazın iptaline takibin devamına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hüküm bozulmalıdır.''
yargıtay 6. hukuk dairesinin 06/05/2014 tarihli ve 2013/13547 esas - 2014/5798 k. sayılı kararına göre; ''tahliye taahhüdü altındaki imzanın davalıya ait olduğu tespit edilmişse, taahhütteki tanzim ve tahliye tarihlerinin sonradan davalı rızası hilafına doldurulduğu davalı tarafça yazılı bir belge (kesin delil) ile kanıtlanması gerekmektedir. davalı, taahhütteki tanzim ve tahliye tarihlerinin sonradan davalı rızası hilafına doldurulduğuna ilişkin yazılı belge sunamamıştır. bu durumda tahliye taahhüdü geçerlidir ve tarafları bağlar.''