yargıtay 3. hukuk dairesinin 08/10/2019 tarihli ve 2019/3976 esas - 2019/7556 k. sayılı kararına göre; ''kiracıların birden fazla olması durumunda, kira sözleşmesinin feshinin ve kiralananın tahliyesinin kiracıları tarafından birlikte yapılması gerekir. kiracılardan birisinin fiilen kiralananı kullanmaması tek başına kiracılık sıfatının sona ermesine yol açmayacağı gibi kiralananın tahliye edildiği sonucunu da doğurmamaktadır.''
yargıtay 3. hukuk dairesinin 05/04/2017 tarihli ve 2017/3172 esas - 2017/4720 k. sayılı kararına göre; ''Kira ilişkisinin varlığı tanık ifadesiyle ispatlanamaz. Davacının bu yöndeki iddiasını yazılı belge ile ispatlaması gerekir. Bu husus dikkate alınarak davacının bildirdiği tüm delilleri toplanıp dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmış olduğu da gözetilerek mahkemece davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.''
yargıtay 3. hukuk dairesinin 23/01/2019 tarihli ve 2018/7751 esas - 2019/493 k. sayılı kararına göre; ''dava, davacının oğlunun konut ihtiyacının doğmasına dayanmakta olup, ihtiyaçlının kirada oturduğuna ilişkin akit dosya arasında bulunmaktadır. konut nedenine dayalı tahliye davalarında kirada oturan ihtiyaçlının kirada oturması ihtiyacın varlığının başlıca kanıtıdır. dinlenilen davacı tanıklarının da ihtiyaç iddiasını doğruladıkları anlaşılmaktadır. bu durumda ihtiyacın samimi, gerçek ve zorunlu olduğunun kabulü icap eder.''
yargıtay 3. hukuk dairesinin 19/09/2017 tarihli ve 2017/4490 esas - 2017/12254 k. sayılı kararına göre; ''davanın süresinde açılıp açılmadığının belirlenmesi için öncelikle kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin ve süresinin bilinmesi zorunludur. davacının bildirdiği bu tarihlere davalı karşı çıkarsa uyuşmazlığın tarafların gösterecekleri tanık dahil bütün deliller toplanarak bir hadise olarak çözüme kavuşturulması gerekir.''