her insanın hayattan belirli standartları, beklentileri vardır. hem maddi hem manevi olarak bu böyledir. tek tek insanların standart ve beklentileri ortalamaya vurulduğu zaman toplumun genel standardı ortaya çıkar. toplumun genel standardı dediğimiz şey ise, vasattır.
her dönem insanların hayattan beklentileri, istekleri içerik ve şiddet bakımından değişir. dolayısıyla toplumun beklentileri ve standartları da değişir. bu akışı takip etmek ve kontrol altında tutmak için, bu eğilimleri iyi okumak ve belirli bir doğrultuda tanzim etmek gerekir. bu yüzden de her dönemin, her zaman diliminin kendine has bir vasatı vardır. hakim paradigmanın her dönüşümünde, vasat da kendini bir lastik gibi ''esnetir''.
vasatizm, burada bahsettiğimiz vasatın imkanlar dahilindeki en geniş zaman aralığında, aynı seviye ve içerikte muhafazası, buna bağlı olarak da mevcut haliyle toplumsal hafızaya yerleştirilmesidir. bunun işlemesi için de vasattan aşağı inilmemeli, üstüne çıkılmamalıdır.
1-) vasattan aşağı inilmemelidir, çünkü: vasattan aşağı inilirse standartlar iyice düşer, toplumun beklentileri dibe vurur ya da hiçbir beklentisi kalmaz. sonuç olarak kitlelerin hayata yönelik bir amacı da kalmaz. insanların hayata yönelik bir amacı kalmadığı zaman da, toplumun verili nizamına itimat etme zorunluluğunu kaybeder. toplum baş döndürücü bir hızla nihilizme sürüklenir. var olan her şey, her olgu, her düşünce, her gerçeklik, her standart, her beklenti manasını ve itibarını yitirir. artık toplumun genel standardı (vasat) diye bir şey de kalmaz. toplum hızlıca çözülür ve paramparça olur.
2-) vasattan yukarı çıkılmamalıdır, çünkü: vasattan yukarı çıkılması, mevcut vasatın işlerliğini yitirdiğine delalettir. vasattan bir kez yukarı çıkıldığı zaman, ''ne kadar ileriye gidileceği'' belli değildir. vasattan bir kez yukarıya çıkılması, kitlenin özgüvenini artıracak, ola ki kitleler elini korkak alıştırmaz ise vasattan daha da yukarılara çıkılmasını talep edecektir. bu bir domino taşı etkisi yaratacak, beklentiler ve talepler birbirinin peşi sıra gelecektir. bir noktadan sonra vasat bu beklentileri karşılayamayacak ve durağanlaşmak için var gücüyle direnmeye başlayacaktır. vasatın bu durağanlığı ve hantallığı ise kitleleri iyice kızdıracak, günah benden gitti diyen yığınlar vasatı sırtlarından kaldırıp atmaya karar vereceklerdir.
tüm bu veriler ışığında vasatizm, vasatın verili zaman diliminde olabilecek en mümkün ve en hasarsız şekilde sabit ve düzenli kalmasına yönelik bir inşadır. vasatın kendisini sürekli kılmasını sağlayan ve toplumun verili durumdaki sağlamlığını mümkün kılan işte vasatizm adını verdiğimiz suni denge halidir.