İnsanın sitresini arttıran bir karmaşa halidir. Acaba Gidilecek mi, acaba sevecek mi, acaba şuan nerede, beni düşünüyor mu, bana değer veriyor mu gibi gibi aklımızdan geçen bir kaç cümle bunlar.
hiç sevmem, nefret ederim. en kötü belirlilik bile belirsizlikten evladır benim için. gel gelelim günümüzde bir dolu belirsizlikle karşı karşıya kalıyoruz. şu son dönemlerde iyice arttı bu durum, covid etkisi! o nedenle baş etmeyi öğrenmek gerekiyor. yoksam belirsizliklerle boğuşurken döne döne bir sarmalın içine girip kayboluverirsiniz mazallah, girdap gibi çekiyor içine.
pandemi ne zaman bitecek? kapanma yeniden gelecek mi? zamlar nereye kadar? dolar kaçta dengelenecek, ya da dengelenecek mi? altın artacak mı? ne olacak bu fenerin hali?
cevabı bilinmeyen sorular. plan yapmaya bayılan, plan plan diye ölen benim için kabus resmen. belirsizlik oldu mu planlayamazsınız. hep cevabı beklersiniz. bu durumu lehimize çevirmeye çalışmalıyız. biraz spontane yaşamaktan zarar gelmez, kendi ruh sağlığımız için. iyi düşünelim iyi olsun dimia.
yukarıda sıraladığım sorular çok genel tabi, onları bir kenara koyarsak; özel yaşamda ve iş hayatımızda karşılaştığımız belirsiz durumları kendi lehimize çevirmenin yolunu bulabiliriz. mesela iş yerinizde yeni ortaya çıkan bir çalışma sisteminin neler getireceğini bilmiyor musunuz? bu sistemin sizin isteklerinize/taleplerinize/şikayetlerinize...vs göre şekillendirilmesini sağlayabilirsiniz. sonuçta yeni oluşturulan bir sistem. vay da ne yapıcam ben şimdi diye hayıflanmak yerine, bu böyle olmuyor değiştirelim bunu demek konforunuzu arttıracaktır.
özel hayatınızdaki belirsizlikleri de belirli hale getirmek sizin elinizde. seviyorsan git konuş bence.
çevremize bakarız ve gördüğümüz şeylerin çoğunu isimlendiririz, ama isimlendirmemiz, isimlendirdiğimiz şeylerin özünü bilmemizi gerektirmez. bizim için önemli olan, ilk etapta şeyleri, güvenli bir alana indirgemektir. çünkü belirsizlik, konfor alanımızın dışındadır; yüzleşmemiz gereken bilinmeyen bir şey olduğunda, belirsizlik gelir ve bize saldırır; bizi şüpheye düşürür, yetersiz hissettirir ve rahatsız eder.
bu yüzden insanoğlunun bilinenin içinde olma çabası doğaldır; bu bizim, sürüngen beynimizin bir parçasıdır. insanlar olarak kendimizi bilinmeyene maruz bırakmak varlığımızı riske atar; beynimiz onu tehlike faktörü olarak görür ve bu sebeple kaygı ve korku yaratır. korku, belirsizlik karşısında olağandır, beklenendir. ancak korkumuza rağmen yüzleşmekten kaçınmadığımız, geçmiş deneyimlerimiz ile yeniyi öğrenmeye başlıyoruz; güvensizliğimizi güvenli kılmak için yeni zihinsel yapılar inşa ediyoruz ve varlığımızın büyüdüğünü fark ediyoruz.
bu nedenle belirsizlik, korku yaratmasına rağmen, bu korkuyu kendi lehinize aldığınızda ve her şeyin sizin lehinize çalışacağına inandığınızda, olumlu ve iyimser bir tavırla bilinmeyene karşı koyduğunuzda varlığınız bu durumdan olumlu anlamda beslenir. çünkü insanlar hayatın bilgeliğine ya da daha yüksek bir zekâya güvenmiyor,olan her şey öğrenmek ve ilerlemek için.
bir süre öncesine kadar epey kafa yorduğum, epey mesai harcadığım kavram.
sonunda anladım ki bir şeyleri belirli kılmak diye bir şey yok. insanın olduğu yerde kesinlik diye bir şey yok çünkü. bir şeyleri belirli kılmaya çalışmak da büyük bir kibir aslında. dünyanın etrafımızda döndüğü yanılgısından başka bir şey değil. ama hayatımızın olumlu olumsuz manada alt üst olabilmesi tek bir değişkenin gücüne bağlı. ne kadar planlar yapıp umutla beklesek de yaşananlara şahit olmaktan başka bir şey gelmiyor elimizden. sadece sonuçlarını gördüğümüz hayatımızda tüm olasılıkları hesap edemeyeceğimize göre anları heba etmenin lüzumu ne?
nietzsche bile "şüphe değil kesinliktir insanı deli eden" demişse vardır bir bildiği.
geleceğin bilinmezliğini tanımlayan ve insanı olasılıklar girdabına atan kelime. karanlık bir yolda ışığı aramak gibi inanıp yürümeye devam edersen aydınlığa ulaşmak olasılığı var ama kesin değil.
insanı tüketendir. her şey ile baş edebilirim ama belirsizlik...
ne yapacağını bilemez bi haldesindir, çaresiz hissedersin; nefesin kesilmiş gibi. seçenek de yoktur. adeta zamanın durması gibi. öyle boş boş bakarsın. kıpırdamadan.
ahşap bir ev için tahtakurusudur. cthulhu kendini göstermeden hemen önceki anda, açık denizde giden teknedeki bireyin içini kemiren duygudur. yönetilmesi çok zordur. en kötü kesinlik, belirsizlikten yeğdir.