ama gerçekte olan bundan çok daha fazlası gibi. verilere bakalım:
mgm'ye göre mart ayında gerçekleşen sıcaklık ortalamalarının 30 yıllık değeriyle 2024 değerinin karşılaştırması: www.mgm.gov.tr/...
hemen hemen her bölgede 1.5-2 derece normalden fazlayken, türkiye genelinde 1.5 derece normalden fazla çıkmış sıcaklıklar.
şurada yine 30 yılın ocak, şubat, mart aylarındaki sıcaklık ortalamalarıyla, 2023 yılının aynı dönemdeki sıcaklık ortalamaları ve maviyle gösterilmiş 2024 yılının aynı dönemdeki sıcaklık ortalamalarına bakarsanız bu kışın olması gerekenden sıcak geçtiğini görürsünüz: www.mgm.gov.tr/...
2024 yılı son 53 yılın en sıcak kışı olarak kayıtlara geçti. tüm kış için yine şu grafiğe bakarsanız normale göre sıcak geçtiğini görürsünüz: www.mgm.gov.tr/...
soğuk aylar böyle geçtiyse temmuz'da olacakları siz düşünün. daha nisan ayında yanıyorum.
Valla güzel seneydi. Çok rest çektim, temize çektim, vedalaṣtım, kurtuldum, hafifledim.
Misal artık haftada dört gün çalıṣıyorum. Ṣirkete de posta koydum çünkü. Dur bir konuṣalım dediler.
Misal davalık olduğum komṣum ṣikayetini geri çekti. Tehdit falan da etmedim. Konuṣtum, karı- koca durumunun umutsuzluğunu fakettiler.
Bunlar tali elbette. Asıl kafam toprakta yürüdü, elektiğini boṣalttı. Beynimde bir bölüm öldü galiba lan? Ömürlük doğru bildiğim, sarsılmaz bazı meseleleri tarttım, yıktım. Kurtuldum demiṣ miydim?
Hayatın ne kadar kısa olduğunu idrak edince bir güç geliyor insana. Ya da güçsüzlük.
Ha bir de birayı bıraktım. Geçen senenin yeni yîl hedefiydi.
Hayat akışı içerisinde bir yerden sonra insan kendini dışarıdan film izler gibi izlemeye başlıyor.
Bitti.
Kavga, mücadele, kaderi yönlendirmeye çalışma bitti. Özellikle son 2 - 3 yıldır değiştim. Daha sakin, daha dingin, hayatı akışına bırakıp kendimi film gibi izlediğim bir yıl oldu.
Yargılamak, yargılanmak bitti. Kendimle barışabildim mi? Küs değildim ki olm. İnsan kendine küser mi manyak mısınız?
2024 yılında şunu gördüm. Duygularım iyice körelmiş. Hayatın bir heyecanı kalmamış. Başka insanlar için uç noktalar olabilecek sınırlar benim için "meh" seviyesine gelmiş.
Mesela babam öldü bu yıl. Aslında 3 yıl kadar önce ölmüştü, bilinci gitmişti geriye kalan babamın bize emanet ettiği bedeniydi. Bu yaz bakım sırası bendeyken elimin altında öldü. İnsanın böyle bir durumda nabzı yükselir değil mi? Yükselmedi. Kalp masajı ve suni teneffüs yaptım ama kurtaramadım. Sonrası resmi işlemler. Sabah babamın öldüğü yatağın çarşafını değiştirip gece aynı yatakta ben uyudum. Çünkü cenaze nedeniyle oluşan kalabalıkta evde yatacak başka yer yoktu. Tosur tosur uyudum. Çok acayip. İşte film izler gibi izliyor insan. İzledim ve şaşırdım.
Mesela evlendim bu yıl. Öyle kendimi hayat içerisinde izlerken evlendim. Düğünsüz törensiz ve katılımsız. Belediyeye nikah günü almaya gittik. "Bugün şimdi müsaitiz" dediler. "Şahit işini de hallederiz" dediler everdiler. Öyle izledim kendimi. Film izler gibi. Belgelere yapıştıracak yeteri kadar fotoğraf yoktu mesela, gidip fotoğraf da çektirdik. Çok acayip. Mesela 2024 yılında evli bir adamım ve bonus olarak bir de 16 yaşında kız çocuğumuz var. İlk kez bir veli toplantısına katıldım mesela. Akşamları bazen bana ödev soran şirin bir çocuk var evde.
Utanma duygusu falan zaten gelip gidiyordu, o da bir acayip oldu. Yaratıcı drama eğitmenliği eğitimine katılıp zincirleme eğitim tamlaması yapmaya başladım. Kendi halimizde oynayıp kafa dağıtıyoruz. O kadar kadının içinde bana kadın rolü verilince kafamda peruk, kazağın altına meme yerine kullandığım iki tavşan kuklasıyla drag queen performansı sergiledim mesela. Tamam kafam biraz güzeldi ama güzel olmadığı durumda da bir acayip.
İzliyorum öyle. sona mı yaklaştım, hayattan mı sıkıldım? yoo, keyifli de gediyor. Ha, ama çılgınlar gibi eğlendiğimi de söyleyemem. Çünkü duygu yok bende. Kalmadı gibi. Hayat kolay gibi ama zor gibi de. Ne bileyim, yaşayan ben değilim gibi işte. Dışarıdan izler gibiyim. Kel bir karakter var ve hayatın akışı içerisinde debeleniyor.
Belki 2025 yılının sonunu göremem. Meh. çok da fifi.
Bir şeylerin çözüme kavuştuğu (kişisel hayatımda) bir yıldı.
Geçen sene yaz mevsiminden memleketime dönene kadarki süreçte aşırı stres ve baskı yaşadım. Okul bitecek mi, bankayla bu işi nasıl halledeceğim, mahkemem n'olacak, o kıza tekrar nasıl ulaşırım, meslek olarak napacam, nereye girecem, askerlik var daha vs vs.
Çoğunluğu çözüme kavuştu yavaş yavaş bu sene, o bakımdan geçen seneye nazaran iyi diyebilirim ama standartımız rezil olduğu için daha az ağladığım belki de donuklaştığım, biraz da psikopatlaştığım bir seneydi diyebilirim.
Yavaş yavaş bir şeyler neticelenecek elbette. Bence geçen sene Türkiye Cumhuriyeti'ndeki zeka özürlüsü olmayan herkes için bu seneye nazaran daha kötüdür. Deprem yaşadık ya bir kere, unutuldu gitti ama kolektif bir travma idi. Ormanlar yandı (hala yakıyorlar gerçi), seçimle bir umut dolar gibi olduk vs vs.
Onun dışında bu seneyi geçen seneden daha kötü yapan şeyler bariz stabil süren ülkenin boktan ekonomisi, Mozambik iktidarına çok alışmamız, artan şiddet ve vahşet olayları.
Kesinlikle bu sene şiddet olayları filmlerde görülecek seviyelere çıktı.
Işin aslı adı sanı bilinmediği için her zaman mutlaka insanlıktan tiksindiren iğrenç şeyler oluyordur ama bu sene ana akım medyaya da düşmesi ile, suçluların iyice elini kolunu sallayarak gezmesi ile geçen seneden bir tık daha vahşi bir seneydi bence.
Hayatımda gitgide paranoyamın ve güvenimin azaldığı son radde gibi bir şey ve çevreme her zaman (öğrencilerime de) insanları okumanın, önyargılı olmanın ne kadar önemli olduğunu anlatıp durduğum bir seneydi. Bilhassa kızlara çünkü kadınlar gerçekliği kabul etmezler erkekler kadar.
Geçen seneye nazaran daha vahşi olan bir sequel filmiydi diyebiliriz bence bu sene için.
Tabiki de herkes bir yıl daha yaşlandığı için daha kötü bir seneydi ama perspektif değiştirirsek de belki de bu ülkede bir sene daha survive edebildiğimiz için daha iyi bir sene de olabilir ?, bilemedim şimdi...
hakkında duygusal konuşmalar yapamayacağım bir yıl. sadece çok şey öğretti diyebilirim,
ne yazabilirim diye galerimde bir zaman tüneline gireyim dedim. size de çok malzeme çıktı bence. daha yılın ilk gününden ankara'dan kareler çekmişim, hÂl ankara'dayım, ne mutlu bana.
ocak 2024; şimdiki iş yerim, o zamandan belliymiş sanırım. iş değişikliği düşünüyorum ama umarım ocak 2025 için güzel bir işe geçtim diyebilirim. ayrıca o zamanlar daha zenginmişim ya da şimdi daha hayatsızım. kestiremiyorum. şubat 2024; meclise falan gitmişim, saadet partisinin locasında yemek yemişim. ne münasebet falan diyor hani insan bi' görünce. hayat milletvekillerine yarıyor gerçekten. ha yılın ilk kazığında şubatta yemişim bu arada, ikincisi ekim 2024'te yolda. mart 2024; dedem evlenmiş. haha. bu yıl bana şunu öğretti; bir insanın nasibinde yurtdışına çıkmak gibi basit bir hayal varsa, 7'sinde de gerçekleştirebilirsin, 70'nde de. erkeklere olan saygımı azaltan bir evlilik süreciydi ama çok şey öğretti. nisan 2024; bahar mahar dinletmedi birçok kaygıyı beraberinde getirmişti. ama güzel insanlar kattı, kıbrıs'a falan gitmeli güzel bir aydı. mayıs 2024; annemle daha çok ilgilendiğim bir ay olmuş. haziran 2024; güzel başlangıçlı ve bol vedalı bir ay, akrabalara viskili çikolata falan yedirmişim, devrimleri yıkmışım. fena sayılmaz. temmuz 2024; bi' sakarya bi' ankara arasında mekik dokuduğum bi' dönem. direkt next. ağustos 2024; ve yeniden ver elini ankara, yeni evime çıkmışım, kutu gibi bi' evde sıfırdan hayat kurmuşum, hÂl çabalıyorum gerçi ya. eylül, ekim, kasım 2024; çok anmak istemeyeceğim dönem. ellerimle inşa ettiğim hayatım anlık sarsıntıya girmişti, büyük bir çıkmaz, aileyle yüzleşme vs. kızım benim ailevi sorunlarım var'ın skandal çevirisi. ha kasım 2024, yeri bende ayrı. doğum günüm. hayallerimdeki gibi geçmişti. aralık 2024; içinde bulunduğumuz ve bana birçok ikilemi sunan ay. her şeyi aşarız diye düşünyorum.
birçok şey öğretti bana bu yıl, nil diyor ya hani; Karanlık günler olacak, Düşeceksin de, Yaralar da açılacak, O zamanlarda şunu unutma; tünel bitecek, Kalkacaksın da, kabuk da bağlayacaksın.
2023'ün sonunda hayal panosu yapmıştım, sosyal medyadan etkilenip. birçok şey hayal ettiğim gibi oldu, ankara, ev, arkadaşlar, eğlence.