1. ile ilişkilendirilen kavram çünkü aynı isimli bir kitabı vardır. Reich'ı uzun uzun anlatmayacağım o yüzden freudo-marksizm, genital ütopya, orgazmın fonksiyonu ve cinsel devrim gibi kavramların sadece adını anıp geçiyorum.

    Mevzumuza gelirsek, "sex-pol" aslında kafayı "orgazm olmamamak mileti hep faşist yapıyor" diye diye kırmış bir adamın sosyal devrim ile cinsellik arasında kurduğu bağı anlatan bir kitap. Olayını esasen iki ana başlığa ayırabiliriz:

    1. Burjuvanın cinsel seksli ahlak sistemi ve bunu kapitalist bir çerçeveye oturtma çabasından doğan "doğal cinsel arzunun tatmin edilmemesi" durumuyla birlikte ortaya çıkan sorunlar

    2. Marksist bir sistemde milletin negzel sevişebileceği ama stalin'in puştluğu


    Reich'ın tamamen haksız olduğunu söyleyemem yani paternal aile sisteminin ve devletin veya dinin, özellikle ilk çocukluk döneminde, bireylerin cinselliğini bastırmasına sebebiyet vermesi büyük sıkıntılar doğurabiliyor ama cinsel devrim de görüyoruz ki bunun çözümü olmadı çünkü bu kavramı hep "abi o zaman herkes önune gelenle şey mi yapacak yani?" Şeklinde anlıyoruz. Cinsel devrim kavramının özü "kafa yapısını değiştirmek ve baskıcı judeo-hristiyan ahlakın baskıcılığını bir miktar azaltmak" olarak tanımlanıyor kitapta.

    Reich'a göre burjuva toplumu gençlerden daha cin olmadan adam çarpmasını istemektedir. Gençlerin cinsel olgunluğa ulaşmasını istemektedir ama hem bu çocuklara hep cinselliğini baskılatırsan ve sonra da "hadi hadi biliyorsun sen yap şunu hemen!" Dersen belli bir yaştan sonra, doğal olarak o çocuk kafayı yer ve kafayı yiyip orgazm olmada sorunlar yaşadığı için libidosunu baskılayıp ortaya çıkan "orgastik enerjiyi" başka alanlara kaydıracaktır ve bunlar da hep "heil hitler!" Denmesine sebep verecektir.

    Marksistlerde cinsel devrim ve sosyal devrim bir arada yaşayacağı için bir sorun yaşanmayacak ve herkes neyse o olmaya ve bundan dolayı baskı görmemeye başlayacaktır reich dedeye göre ama işte o domuz stalin yok mu o domuz stalin hep karşı çıkıp marks'ın ne yapmaya çalıştığını anlamadan hareket ediyor(muş).

    Öncelikle şunu belirteyim ki bu tür olaylar batı merkezli olmasından mütevellit bizim açımızdan çok da kullanışlı değil gibi geliyor. Yani sonuçta doğu toplumlarında normal-anormal herhangi bir cinsel eylemin dini baskılar dışında baskılandığını pek görmeyiz ki onlara rağmen bile üst sınıfın (doğunun zenginlerinin yani) çok da dini baskılarla şekillenmiş ahlakı taktığını söyleyemeyiz.

    Kısacası sevelim, sevilelim bu dünya kimseye kalmaz.

    Not: Ayrıca bu başlık, görenlerde bir başlığı etkisi yaratabilir ama yanıltma için kusura bakmayın. Bu zamana kadar yazmaması onun ayıbıdır, ben çok bekledim.
    #288309 kayser sose | 2 yıl önce
    0kitap