çok yüksek ihtimalle bu hafta açıklanacak olan fenerbahçe'nin yeni kalecisi. taraftarla bağını sadece dalgalı performansıyla değil, sözleşme imzalar imzalamaz ameliyat olmasıyla kopartmış olan altay bayındır'ın yerine alınacak. ki altay'ı beğenen bir taraftar olarak kendi iyiliği için de gitmesi gerektiğini düşünüyorum artık.
livakovic altay'ın çok çok üstünde bir kaleci mi? milli takım performansını baz alırsak evet. kulüp performansını baz alırsak hayır. nitekim bu durum avrupa'nın daha büyük kulüplerinin kendisine ilgi duymamasının temel sebebi. elbette hırvatistan liginin tuhaf yapısı ve kalitesi de buna sebep. insanın canı oynamak dahi istemez.
ben açıkçası transferin gerçekleşmesi durumunda kan uyumunun sağlanacağı düşüncesindeyim. çünkü hem fener'in böyle bir kaleciye hem de livakovic'in böyle bir sahneye çıkmaya ihtiyacı var. ikisi bir araya geldiğinde işlerin yolunda gitmesi çok yüksek ihtimal. arkasında irfan can eğribayat ile fener'in kalesini en az 4-5 yıl düşünmeye gerek kalmayacaktır.
eğer transfer gerçekleşmez ise kendisini en geç sezon sonunda galatasaray alacaktır muslera yerine. işte o zaman "ah ulan" deme ihtimali yüksek. kendisi bir muslera etkisi yaratacak mı elbette o kadar iddialı bir söylemde şu aşamada bulunmak olası değil. ama bu potansiyeli yok da diyemem.
piyasa değerinin 12m euro olduğu dışında kendisi hakkında en ufak fikrim yok açıkçası. ne demeye iki senedir peşinden koşuyoruz bu adamın anlamadım bir türlü. yaşı dışında sürekli fenerbahçe ile adı anılan keylor navas'dan ne artısı var çok merak ediyorum. dünya kupasında kosta rika'yla efsane performanslar vermiş, real madrid görmüş, hırs küpü navas'ın takıma katacağı havanın livakovic'in belirsiz performansından kat be kat önemli olduğunu düşünüyorum. ödenecek parayı düşününce umarım elde patlamaz diyorum.
kulübün resmen açıkladığı fenerin yeni 1 numarası. elbet sağlık kontrollerinde bir sıkıntı çıkmaz ise.
gördümki dünya kupası takip eden arkadaşlarımızın bile tanımadığı bir kaleciymiş liva. ben takip etmedim açıkçası. ama takip edenlere hatırlatmak için şunu söyleyebilirim. son dünya kupasında brezilya'yı penaltılarla eleyen, yarı finallerde arjantin'e elenen, fas'ı yenerek dünya üçüncüsü olan hırvatistan'ın kalecisidir livakovic. kulüp formasıyla 399 maça çıkmış ve 396 gol yemiştir. 163 maçta ise kalesini gole kapatmıştır. milli takım formasıyla ise 45 maça çıkıp 50 gol yemiş 13 maçta ise kalesini gole kapatmıştır.
özetle henüz 28 yaşında olmasına rağmen bir hayli tecrübeye sahip bir kaleci livakovic. fener iyi yaptı kötü yaptı onu da zaman gösterecek ama fener'in 1 numarası değişmek zorundaydı ve değişiyor işte.
yetenekleri, kapasitesi ve sürekliliği ile ilgili yazıp çizecek bir şeyler mutlaka bulunacaktır sonrasında. ben hala daha iyi fırsatlar olabilirdi kendisi yerine kafasındayım ama hakkını vermem gereken bir nokta var. yanılıyor da olabilirim, zaman beni haklı veya haksız çıkartacaktır kendisiyle ilgili. lakin livakoviç büyük maç kalecisiymiş; ben bunu gördüm. bir kaleci bütün kader anlarında takımını kurtaramaz elbet ama bu adamda bu oran yüksek bence. karakter olarak da taraftara kendisini kanıtladığını çok net görüyorum. performanstan bağımsız, tribünle (ve futbol ilahlarıyla) barışık bir kalecinin fenerbahçe'ye +1 yazacağını rahatlıkla söyleyebilirim. trabzonda yaşananlardan sonra, hele bir de şampiyonluk kaçarsa fenerbahçe'de kalır mı bilmiyorum ama ben devam etmesini isterim açıkçası.
Tarih kendisini fenerbahçenin en iyi yedek kalecisi olarak yazacak. İlk geldiğinde şampiyon damarı olan navas, de gea gibi isimlerin fenerbahçeye performans olarak olmasa bile kariyer - tecrübe olarak daha faydalı olacağını söylemiş, cahillikle suçlanmıştım. Yüksek motivasyonla çıktığı maçlarda iyi işler yapsa da irfandan daha fazla güven vermeyen bir profile evrildi iki senenin sonunda. seneye kendisi yerine berke, hatta altay ve emliano martinez gibi isimler geçiyor. umarım fenerbahçe bu isimleri eleyip doğru profili bulup adam gibi bir kaleci transfer etmeyi başarır bu kez. neticede yazılı olmayan kural; atanınla tutanın iyi olacak... martinez için de "dünya kupası kazandı" diyecekler olacaktır muhtemelen. kader ağlarını doğru örmüş olsa 2018 dünya kupası finalinde fransaya yenilen hırvatların kalecisi de o kupada yedekte oturan livakoviç olabilir, belki griezman'ın penaltısını kurtarıp maçın devamında kupayı hırvatların kazanmasını sağlayacak performansı gösterirdi. olmadı, fenerde irfanın yedeği oldu.
liva'nın sakatlık sonrası yedek kalmasını ve halen yedek tutulmasını dzeko varken en nesyri, tadic varken talisca'nın oynaması ile eş değer görüyorum. trafik polisi olarak saç tarafından adlandırılan tadic'in yaşına rağmen sağladığı katkı ortadayken (her ne kadar bazı maçlarda katkı veremese de) yerine talisca'nın monte edilmesi ne denli yanlışsa, dzeko'nun oyuna ve çevresine olan etkisi belirginken, en nesyri'nin kendisi gibi tek başına üretemeyen talisca ile birlikte sahada tutulması ne kadar saçmaysa, liva varken her ne kadar iyi bir yedek olsa da fener'in as kalecisi olacağını düşünmediğim irfan can'ın liva yerine tercih edilmesi de aynı yanlışın ürünüdür. belki bu yanlışlar gelecek sezonun doğrusu olabilirler. onu bilemeyiz. ama gelinen noktada bu zorunlu olmayan tercihler dereyi geçerken at değiştirmektir. özetle, benim için hala livakovic birinci kaleci olarak oynamalı. ha yerine courtais alırsın, ses etmem.