üniversite sınavlarına hazırlanan binlerce erkeğin nefesini kesen, uykularını kaçıran, alacağı ilk teklifin hayalini defalarca kurduran sihirli cümle.
"üzülme beolm, seneye üniversiteye gidicez, orda kızlar kendi teklif ediyormuş..."
bu cümleyle yaşama, aramıza, mücadelemize geri dönen ve namussuz genç ellerle yeniden yaratılan ergenimiz sık sık "yakuşuklu oğlum" diye de sevildiği için kendine öğrenci işlerinde bir masa ayarlanıp orada kendisine ulaştırılan teklifleri değerlendireceği bir konumda hayal ederek çok çalışır. öyle büyük bir azim, öyle kararlılık ve motivasyonla çalışır ki sınavda ilk yüze girer ve çalışkanlığı dikkat çeken bu genç milli eğitim bakanlığı tarafından görmezden gelinemez, avrupa'da çok iyi bir üniversiteye gönderilir. avrupa'nın boğaziçi'si gibi düşünün. her şehrin nasıl istiklal caddesi varsa, bu da onun gibi. "sizin boğaziçi gibi değil ama bura da çok güzel, göl manzaralı" falan der fukara avrupalılar. avrupa'da kızların teklif ettiğine dair söylentiyi de ismini yazmamın uygun olmadığı bu genç arkadaşımız çıkarmıştır.