sci-fi ve fantastik edebiyatta kullanımı haricinde bu tarz kuramsal soruların zırva olduğunu düşünüyorum, genelde tarihte önemli olaylara imza atmış karakterler veya buluşlar örnek verilerek bu sorular soruluyor fakat bu, dünyaya yaşam taşıyan asteroit çarpmasaydı ne olurdu? gibi veya telefon icat edilmeseydi ne kullanırdık tarzı sorular son derece absürt çünkü asteroit çarpmasaydı olmazdık veya telefon yerine muhtemelen benzer başka bir araç bulurduk, burda anlatmaya çalıştığım şey "x olduğu için" süregelen olaylara dikkat çekilirken aslında zaten x'in halihazırda olması için gereken niteliklerin bir sebep sonuç ilişkisiyle oluşmasının göz ardı edilmesi.
Bunu daha rahat tahayyül etmeniz için birkaç örnek verelim.
varsayalım ki biz 3 kardeşiz ve sosyal bağlantılarımızı üç kişi olacak şekilde kurmuşuz ve ben kardeşlerimden biri olmasaydı ne olurdu tarzı bir yaklaşımla kurduğumuz bu iletişimi tekrar kurguluyorum, imajiner olarak bu birşey ifade edebilir fakat gerçek dünyada karşılık bulamaz çünkü reelde iki kişi olsaydık zaten diğer üçüncü kişi hiç olmadığından biz sosyal bağlantılarımızı iki kişi olarak kullanacaktık, bu durum farklı bir perspektiften bizim 3 kardeş olarak bu sosyal bağlantıları kurmuşken 14. kardeşimiz olsaydı ne olurdu tarzı bir soru sormamız gibidir ve aslında 3 kardeşken 14. kardeşimiz olmasaydı sorusuyla paralel bir şekilde absürttür.
daha basit bir varsayımla yaklaşalım, çilekli dondurmanın hiç keşfedilmediği ve kimsenin bunu talep etmediği bir alternatif hayal edelim, bu alternatifte ben paradigmayı kırıp çilekli dondurmayı keşfediyorum bu benim istençim sonucu ortaya çıkan bir mahsul yani talep ettim ve arz bulamadığım için kendim ortaya koydum bir ürün sonuç olarak sebep-sonuç ilişkisinin bir meyvesi, bu durumda çilekli dondurmanın olmaması gerçekte bunu talep etmeyen hiçkimse için bir fark yaratmayacaktı zaten ben paradigmayı kırmasaydım daha önce çilekli dondurma olmadığından ve kimsenin bunu talep etmemesinden dolayı asla konusu dahi açılmayacaktı ki ben çilekli dondurmayı var edene kadar, var etmişsem zaten şuan vardır fakat bunu var edememişsem bunu tartışmanın yani daha önce asla çilekli dondurma görmemiş, yememiş, istememiş ve hayal dahi etmemiş bir topluluk için çilekli dondurma olmasaydı ne olurdu sorusunun bir anlamı yoktur.
dolayısıyla gerçek fiziki dünya için olmuş şeyleri olmamış gibi hayal etmek saçmalıktır, çünkü zaten toplum bunu talep ettiyse ortaya çıkmıştır ve olmasaydı dediğin alternatifte zaten olmadığı için bunu sorma gereği duymazdın dolayısıyla toplumun bu olayları gerçekleştirecek enerjisi ve birikimi varsa zaten x kişi olmazsa y kişisinin bunu yapmasına ön ayak olacaktır, fakat burda gerçek dünyanın haricinde bizi bugün bu noktaya getiren şizofreni sayesinde gerçekliği kırıp yabancıların tabiriyle "think outside of the box" ile gerçek dışı fantastik kurgusal modeller yapabiliyoruz.