kadıköy müftülüğü web sitesinde yer alan bilgilere göre: 1612 yılında sultan l. ahmed döneminin Babüssaade ağası olan Osman Ağa tarafından inşa edilmiştir. Ahşap yapıya sahip bu camii 1811 yılında Osmanlı padişahlarından sultan ll. mahmut tarafından yenilenmiştir. 1878 yılında Kadıköy’de çıkan büyük yangın sonucunda camii tamamen yanmış ve tekrar inşa edilmiştir. Tek minareli ve tek şerefeli olan bu caminin avlusunda bir de çeşme bulunmaktadır.
açıkçası bu kadar merkezi konumda olması çarşının keşmekeşinden sıyrılıp biraz huzura varmanıza yardımcı olmakta. iç yapısı bence çok güzel. mavi halıları, tavanının kubbe biçiminde değil de düz olması, tahta döşemeleri... ben çok seviyorum bu camiyi. buram buram tarih kokuyor.
gelgelelim benim en çok güldüğüm yere;
şimdi efenim bu caminin şadırvanında bir uyarı levhası vardır ki ben bu uyarıyı ilk okuduğumda gülmekten abdest alamamıştım. daha önce şadırvanda abdest almış olanlar bilirler, özellikle belli bir yaş üstü abilerimiz abdest alırken değişik sesler çıkarmayı çok severler. bazen ben bazısını can çekişiyor zannediyorum... ancak yerin camii avlusu olması münasebetiyle kimse kimseye pek bir şey demez genellikle. osmanağa camii şadırvanında bununla ilgili benim bir şadırvanda ilk kez rastladığım bir uyarı mevcuttur: