1. Yüzemeyen bir hayvan olduğunun farkında olan akrep, bir gün nehrin öte yanına geçmek zorunda kalır. Ne yapacağını düşünürken kıyıda pinekleyen kurbağayı görür.

    Akrebin kendisine yanaştığını fark eden kurbağa korkudan suya atlayıp uzaklaşmaya başlar. Akrep yalvaran bir ses tonuyla sorar:

    “Kurbağa kardeş; karşıya geçmem gerek. Beni sırtında taşır mısın?”

    Kurbağa büyüyen gözleriyle cevap verir.

    “Daha neler? Beni sokup öldürürsün!”

    “Olur mu?” der akrep. “O zaman ben de suya batar, boğulur, ölürüm”.

    Kurbağa biraz düşünür ve akrebe hak verir. Kıyıya çıkar, onu sırtına alır ve karşı yakaya doğru yüzmeye başlar. Yolun yarısında ensesinde bir sızı hisseder. Vücudu hızla soğumaktadır. Kolları, ayakları hissizleşir. Beraber dibini boylayacakları suya batarken son nefesinde sorar:

    “Hani sokmayacaktın akrep kardeş?”

    Akrep mahsun, mahcup, çaresiz cevap verir:

    “Ne yaparsın kurbağa kardeş; ben akrebim, huyum bu.”
    #284727 migfer tokmakel | 2 yıl önce
    0hikaye 
  2. canlının doğasını değiştiremeyeceğini vurgulamak için sık sık kullanılan hikaye. ancak baştan aşağıya yalandır. akrep kendi yaşamının bir diğer yaşama bağlı olduğunu anladığı an hareketini değiştirecektir zira binlerce yıldır kendi hayatı başkalarının elinde olduğunda ihanet eden akreplerin hepsi ölmüştür zaten. ihanet kazanabilen bir strateji değildir. kazanacak olan strateji "karşılıklı mütekabiliyet"tir. detaylı okuma için sapolsky'nin behave adlı eserine bakabilirsiniz.
    #284819 uia | 2 yıl önce
    0hikaye