"değişim"e gerçekten inanan kişi, kimseye, "az önce şunu dememiş miydin, şimdiyse, başka bir şey söylüyorsun" demiyor; kimse için, kimseye, "sen bilmiyorsun, bu adam, şu kadar zaman önce, şunları yapmış bir adam" ve türevi sözler etmiyor. kimsenin savcısı ya da yargıcı olmaya kalkmıyor. değişmesini dilediği bir şey söz konusuysa, değişimi umuyor, değişimi bekliyor. değişimi gözleyip, kimseyi rahatsız etmiyor. Değişim gerçekleşmişse ise "değişti" değil, "değişmiş" diyor.
zamanda ve insanda her an bir "değişim" olduğunu kavramamış ya da kavramak istemeyen ya da kavramak işine gelmeyen, kavrarsa kimseyi sorgulayıp, eleştirip, yargılayamayacağı için çok acı çekip, kahrolacak kişiyse "değişim"i engelliyor.
"değişim"e gerçekten inanan kişi, hiçbir "değişim" karşısında şaşırmıyor.
Para aracılığı olmaksızın, bir nesnenin dolaysız olarak bir başka nesne ile değiştirilmesi, değiş, değişme, değiş tokuş, takas, mübadele, trampa, trok.
Sanki kötü bir şeymiş gibi, sen çok değiştin, lafını belki siz de duymuşsunuzdur benim gibi. Bu bir doğa kuralıdır, doğadaki her şey değişiyor ben değilmişim, buna mı şaşırıyorsun? Hadi diyelim ki değişim kötü bir şey de değişmemek iyi bir şey midir? Tabiki değil, bir kere değişmemek en basit haliyle yerinde saymaktır. Yerinde saymanın nesi iyidir? Benim değişimden anladığım şey, iyi şeylerin kümülatif toplamından ibarettir. Her zaman yaptığınız şeyleri yaparsanız, her zaman elde ettiğiniz sonuçları elde edersiniz. Farklı sonuçlar elde etmek için mutlaka yaptığınız şeyleri değiştirmek zorundasınız. Hem unutmayın ki " müzik değişirse, dans da değişir".
insan için farkındalıkla gelen bir süreçtir. ve acı verir. çünkü değişim, güven alanından çıkmayı gereksinir. yeni bir keşfetme ve alışma süreci getirir ve sonucunda huzursuzluk doğar.
ancak daha iyiye gitmek isteniyorsa kaçınılmazdır. bu yüzden değişim geçiren kişilere büyük saygı duyuyorum. kendinin farkında olmak, yeni bir davranış örüntüsü için gereken cesareti kendinde bulmak ve kendini değiştirmek kolay bir süreç değil.