yarım saat kadar önce ikinci bir 7.7 ile kahramanmaraş'ı tekrar vuran deprem. ilk seferde hasar alan binalar dayanamamıştır. felaket katlanarak büyüyor.
türkiye'nin fay hatları bildiğiniz gibi birbirine bağlantılı, erzincan kuzey anadolu fay hattıyla doğu anadolu fay hattının kesişim noktasında. korkum şu ki erzincan'da baskı olursa kuzey anadolu fay hattı zincirleme şekilde amasya, tokat, samsun, kastamonu, kocaeli, istanbul şehirlerinde deprem yaratabilir ve batı anadolu'daki fay hatlarını da kırılabilir. türkiye beklenen felaketlerin hepsini şu kısa süre içinde yaşayabilir.
deprem bilimci değilim, uzman da değilim ama böyle bir felaket olma ihtimali de bence var; umarım en iyi şekilde atlatırız ama maalesef zannetmiyorum iyi şekilde atlatacağımızı. en kötüsüne devlet hazır olmadığı için biz hazır olmalıyız.
Pek deprem tecrübem yok ama çocukluğumdan hayal meyal hatırladığım 6.2'lik 98 adana depremi'nden daha şiddetli olduğunu hissettiğim deprem. 98 adana'nın sert olduğu belliydi ama bu kadar uzun sürmemişti. Kısa sürede yıkabileceğini yıkmıştı.
Dün gece 14. Katta bina bir o yana bir bu yana sallanırken gece uyandım, sakince telefonumu alıp ekşi'ye girdim. 6 Şubat 2023 Mersin depremi başlığını gündemde görmeyi bekliyordum, çünkü merkez üssü burası olmalıydı. Bu kadar şiddetli nasıl sallanabilirdi yoksa. Ekşi'de bugün sekmesinde Mersin'den Ankara'ya, Kayseri'den Antep'e kadar başlık açıldığını görünce küçük çaplı bir şok geçirdim. Bu arada yaklaşık 30-40 saniye geçti ve deprem hala sürüyordu. Yatakta sakin ve bir o kadar da korkuyla beklerken "yıkılcaksan yıkıl, yıkılmayacaksan da bir an önce bit" diye içimden söyleniyordum. Ama bitmiyordu. Buzdolabı kaydı, bulaşık makinesinin kapağı açıldı, sehpalar kaydı, ev yaklaşık iki dakika boyunca dalgalı bir denizde sandaldaymışçasına sallandı. O çaresizlik hissi bambaşka bir şey; "sanırım öleceğim ama en azından soğuktan donarak ölmesem", "sevdiğim insanlara seni seviyorum diye mesaj atsam mı" düşünceleri eşliğinde saniyeler geçti.
Sonunda bitti ve yataktan çıktım. Bir sigara yaktım ve birkaç dakika içinde bir artçı geldi, tekrar koşa koşa yatağa girdim. Halbuki bir sürü deprem anında yapılması gerekenler önerisi okumuştum ama panik anında yatağa girip yorganı kafama çekmek dışında bir şey gelmedi aklıma.
O sırada askere birkaç gün önce giden kardeşimin, depremden en çok etkilenen ilçelerden birinde kalan eşi telefonda ağlayarak "çıkamıyorum" diyince depremin Gaziantep'te olduğunu anladım. Ev çökmemişti, sadece duvarlar çatlamıştı ama kapı kaydığı için açılmamıştı, kilitli kalmıştı. Aynı olaya akşam üstü osmaniye'den kaçıp gelmiş bir aileyle tanışınca da şahit oldum. Onların da kapısı yerinden kaydığı için açılmamıştı. Sanırım depremlerde bu kapılar hayatla önümüzde bir bariyer de olabiliyor. Neyse, sonra kardeşimin eşi kurtarıldı ama yollar kapalı olduğu ve yer yer de çatladığı için gidemedik.
Ekşi'de biraz daha takılınca depremin maraş-antep sınırında olduğunu öğrendim. Ben bu kadar hissettiysem, onların nasıl hissettiğini aklım hayalim almıyordu.
Öğleden sonra bir daha oldu. Bu sefer merkez üssü kesin adana, Hatay filandır diyordum ama yine Maraş çıktı. O anda televizyonda canlı yayında deprem görüntüleniyordu. bu sefer evden çıktım. O saatten beri dışarıdayım. Arkadaşlarla konuştum. Kardeşi göçük altında kalanlar, kar yağışına rağmen geceyi dışarıda geçirecek olanlar, kapalı yolları bir şekilde aşarak sevdiklerine kavuşmaya çalışanlar... Konuştuğum herkesten acı ve korku hissediliyordu. Herkes için üzülüyorum ve olabileceğin en iyisini diliyorum.
Tanım: yazmama gerek yok ama Mersin'den oldukça korkutucu düzeyde hissedilmiştir.
Edit: burada yanlış bilgi vermemek adına bir düzeltme yapmam lazım. Net süresini bilmiyorum ama sanırım deprem 2 dakikadan kısa sürmüş. Ekşi'de de depremin süresi ile ilgili bu civarda entry'ler vardı ama sorun rezonanstan dolayı deprem bitse de binanın salınımının devam etmesiymiş. Sanırım yanıltan şey bu oldu.
Durum sanılandan çok daha vahim. Adana'da yıkılan binaların çoğu yüksek katlı ve vefat edenlerden daha fazlası enkaz altında. Adıyaman, Maraş, hatay'daki arkadaşlarımızdan duyduğumuza göre birçok belde dümdüz olmuş. AFAD maalesef yetişemiyor. Birçok aile enkaz başında bekliyor çünkü yapabilecek başka hiçbir şey yok.
Cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci depremi.
Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu biliyoruz. Naci görür'ün birkaç yıl önce ve 3 gün önce de bu fay hattında depremin olacağını defalarca söylemesine rağmen hiç bir önlem alınmayan depremdir. Can kaybının an itibari ile 3419 olduğu biliniyor.
Binlerce insan 10u aşkın şehirde hissedilen deprem ile dayanışma göstererek mücadele ediyor. Afad yetkililerinin söylediğine göre 25 bin görevli bölgede. Ancak Hatay'a hala afad'ın gitmediği söyleniyor. Yolların kilit olduğu söyleniyor ancak giden bir şekilde gidiyor.
Yardım etmek isteyen sendikaların, sosyalistlerin, işçi örgütlerinin, sosyalist partilerin, demokratik örgütlerin topladıkları yardımları insanlara ulaştırılmasını engellemeye çalışıyorlar. Yada yurt dışından gelen yardımlar bekletiliyor.
Duble yollar, şöyle hastaneler, böyle binalar yaptık diyip de övünmemizi isteyen iktidarın tek derdi kendi sermayesine kaynak aktarmaktı bunu biliyor ve çok da net görüyoruz. Her depremde sanki ilkmiş gibi hazırlıksız yakalanmak neden?! Çünkü hiç bir hazırlık yapmaya yanaşmıyorlar ve kıllarını kıpırdatmıyorlar. Ve insanların akıllarıyla dalga geçiyorlar. Aldıkları tek "önlem", çök kapan tutun. Trajikomik ama gerçek. Yıllardır verilen vergilerle hiçbirşey yapmadılar. Ve evet devlet şuan tüm olanaklarını seferber etmeli.
Ha son habere göre de milli savunma bakanlığı pkk'nin Tel Rıfat’tan Öncüpınar Hudut Karakolu'na saldırı yaptığını açıklamış. Ne kadar doğrudur bilemiyorum.. Insanlar öfkeli ve öfkesi iktidara karşı. deprem bölgelerinde bu öfke tek tek de olsa açığa çıkıyor. Bunu engellemek başka bir yere kanalize etmek adına provokasyon yapıyor olabilirler. Henüz belli olmadan inanılmaması gereken haberlerden biri.
Gün yardımlaşma ve dayanışma günüdür. Ayrıca hesap günüdür de. Bunun hesabı elbette sorulacaktır. Ve evet bu rejimi yarattıkları bu enkazın altında bırakmadıkça daha nice acıları yaşayacağız maalesef.
antakya, iki saat, montajsız, kesintisiz reality. youtu.be/... o caddede arkadaşımın evi var, sağ çıktılar, ama özdemir gezerken gidip misafir kaldığım yeri tanıyamadım.
ısınma ve barınma ihtiyacı devam ediyor. bunun yanında çokça çocuk iç çamaşırı ve çorap ihtiyacı oluyor.
iyi niyetli bazı arkadaşlarım çocuk oyun/kreş çadırları için atıştırmalık ufak paketler gönderebilecek üreticilere ulaşmaya çalışırken "insanlar üşüyor, kimsenin oturup çekirdek çitleyecek hali yok!" tepkisiyle karşılaşınca canları sıkılıyor ama motivasyonu düşürmüyorlar. onu söyleyen de haklı, çerez isteyen de haklı. kimse çekirdek çitleyelim demiyor zaten de işte bazı "elzem" ihtiyaçların yanında "çocuk" gibi özel durumlar için normalde arka plana atılabilecek şeyler de gerekli olabiliyor. nasıl ki depremzede çocuklar için oyuncaklar toplandı; oyun çadırları için atıştırmalık da toplanabilir pekala...
neyse.. barınma ihtiyacı demişken konteyner yardımı toplayan/yapan, bununla ilgilenenler için bildiklerimi paylaşmak isterim:
- tedarikçinize afad teknik şartnamesinde uygun mu diye sorun ve teyit edin yoksa sıkıntı çıkabilir. konteynerı kendiniz götürüp sahibine teslim edecekseniz sıkıntı yok. - Hatay Prefabrik, Güleryüz Prefabrik fimaları bölgede, üretime devam ediyorlar. - Aterko güvenilir firma, konteyner için 4 hafta termin süresi veriyor. - Yapıpan Sakarya konteyner için 10 gün termin süresi veriyor. En hızlı ve uygun fiyatlı çözüm bunu bulduk. - Karmod firması tuzla'da, prefabrik yapıyor.
3. ayına girerken unutulmaya yüz tutmuş depremdir. Ne yazık ki siyasi seçimlerin gerisinde kaldı. Orada çadıra girip insanlardan oy isteyecek siyasiler. İlgimi çekense depremle ilgili teoriler. Bir videoda depremle ilgili tüm teoriler ortaya atılmış. Konsoloslukların durumu benim baya dikkatimi çekti. Ayrıca dolunaya denk gelmesi, ABD gemsinin körfeze demir atması vs. Video
Ara ara aklıma gelip gözlerimi yaşartan olay. Gerçi duygular anlamında tam bir rollercoaster olduğum için alet yalama yaptı artık.
Arkadaşımın kardeşi öldüğü ve birçok arkadaşımın da evlerini kaybettiğini bildiğim için ayrı bir önemi var. sürekli kendisine üzülen, her şey yolundayken bile dert edinecek bir şey arayan, en kötüsünü hayal eden bünyeme ağlanacak başka bir konu olarak kalmıştır.
şubatta açıklanan 2023 tüik verilerine göre depremin en çok etkilediği illerden olan Hatay, Malatya, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Gaziantep’te toplam nüfus bir önceki seneye göre 312 bin kişi civarında azaldı. bunun bir kısmı ölümlerden bir kısmı da göçlerden dolayı meydana geldi.
bu iller dışında yine depremin etkilediği adana'da nüfus bir önceki seneye göre 3000 civarı azaldı, osmaniye'de 2000 civarı azaldı.
deprem korkusu sebebiyle istanbul'un nüfusu da aldığından fazla göç vererek 250 bin kişi civarında azaldı.
aynı dönem içinde tüm türkiye'nin nüfusu ise 92 bin arttı.