ilk kez 1940'lı yıllarda Haydar Tatlıyay tarafından ortaya çıkarılmıştır. 1938 yılında Arapça şarkılar yasaklanmış fakat bu müziği çalan Kahire Radyosu, Türkiye'de de çektiği ve sevilerek dinlendiği için bu yasak başarılı olmamıştır. 1960'lı yıllarda bazı şarkıcılar Araplardan alınan raks müziğini Türkçe şarkılar için kullanmışlar ve böylece Arabesk müzik ortaya çıkmıştır.
Orhan Gencebay gibi bazı şarkıcılar arabeski Anglo-Amerikan rock 'n' roll müziği ile birleştirmiştir, İbrahim Tatlıses, Esengül, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Ümit Besen, Gökhan Güney, Azer Bülbül, Emrah, Mahsun Kırmızıgül ve Hakkı Bulut gibi isimlerse arabeskin en ünlü icracıları arasına katılmıştır.
Arabesk, zamanla kendi içinde Arabesk-pop ve Arabesk-rock gibi alt başlıklara ayrılmıştır. Arabesk müziğinin en önemli ve en çok bilinen "3 baba" olarak adlandırılan temsilcileri Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses ve Orhan Gencebay'dır.
arabesk, türkiye'ye özgü, oryantal bir halk müziği türüdür. şarkı sözleri genellikle duygusal olup, umutsuz aşkları, günlük dertleri, umutsuzluğu ve başarısızlığı konu edinmektedir.
negatif şarkı konularından dolayı iç karartıcı olarak bilinir. arabesk müziğin entelektüel kaftana bürünmüş insanlar tarfafından dışlanıp, hor görülmesi ise, tamamen siyasi oyundur. çünkü arabesk müzik, tamamıyla türk müziğidir.
2000’li yıllara kadar ilgiyle dinlenen kadere isyan edip kaderin verdiği yaşamdan çıkamayan bir tarz sunan bir çeşit müziktir. İç karartsa da orkestra müthiştir, dozunu ayarlayarak dinlemek inanılmaz keyif verir.
orhan gencebay bu tarz için hep “özgün ve özgür” ifadesi kullanır. Sanırım Müslüm gürses ve ferdi Tayfur gibi babaların söz içerikleri, kullandıkları enstrümanlar tamamen karamsar ve çaresiz bir insan profili oluşturunca kendisini ayrıştırmak gayretine düşerek tarzının daha çeşitli enstrümanlar ve içerik olarak da karamsarlıktan ziyade toplumsal ahlakı içerdiğini düşünerek bu ifadeyi kullanmış diye düşünüyorum. Zaten şarkılarına baktığımızda kısmen de olsa hak vermek mümkün. O değil de özgün tamam da özgür ne oluyor, tartışmak lazım.