hücresel veriyi sıfırlayacak, iptal edecek kadar gözü dönmüş telekomünikasyon şirketidir. vatandaşın internete erişim hakkını alenen s*kip bırakmıştır. müşteri hizmetlerini ararsınız açmazlar, hadi şansınız yaver gider de birisi açarsa ondan herhangi bir çözüm alamazsınız. çünkü konuşmasını bilmiyordur.
arada bir insanı delirten kurum. üç günün ardından internet arızamı giderdiler. modemi değiştirelim, kabloları değiştirelim, switchleri değiştirelim, splitterı değiştirelim, evdeki kullanıcıları değiştirelim derken sorunun sebebi hala bulunamasa da çözümü sağlandı.
Sorun gidermede çok başarısız bir kurum. Çalıştırdığı temsilcilerin yeterli bilgiye sahip olmadığı için çözüm üretmekte çok güçlük çekiliyor. Daha yetkili biri ile görüşmek istediğinizde yetkilinin kendisi olduğunu belirtiyor ama çözüm üretemiyor. Her konuştuğum müşteri temsilcisini şikayet ederim. Daha tam anlamıyla işini düzgün yapan temsilcisi bulunmamakta veya bana denk gelmedi :)
Saçma bir şirket. Şimdi bunlar yarın batacak olsalar 100 tane daha yan şirket kapanacak. Diğer markaların güvenerek yan kuruluşlarını bu şirkete emanet düşünmesi çok itici.
%55lik hissesi araplardan bankalara devredilen şirket. İnternette haber sitelerinden türlü şirinliklerle hisse devri yapıldı diye haberler yapılıyor. Bu hisse devri değil düpedüz hortumdur.
Adamlar 3 bankadan* kredi çekiyor bu paraları daha sonra ödemiyorlar bankalar tarafından hisseleri alınınca hem borçları bitiyor hem de batan gemiden kurtuluyorlar. Bizimkiler de aman onlara laf söyletmeyelim diye hisse devri yav diye haber yapıyor Ben böyle kaypaklık görmedim. Allah belanızı versin.
hemen hemen hiçbir yerde hakkında açıklama yapılmayan, suudi ve lübnanlı para babalarına %55'i satıldıktan sonra devlete borçlandırılarak (ve devlet de bu parayı senden benden alacak tabii) içi boşaltılmış, otaş isimli bu suudi ve lübnanlı şirketin yaklaşık 13 yıl önceki satın alma ücretini bile ödemediği şimdilerde ortaya çıkmış; satın alındığında kasasında 2 milyar dolar nakit bulunan, aradan geçen yıllarda hortumlanarak 3,5 milyar dolar net borcun içine düşürülerek devlete itelenmiş şirket.
yukarıda yazdıklarımdan hiçbir şey anlamadıysanız, genç bir ekonomistin twitter'da yazdığı bilgiseli okuyarak (flood'un türkçe'sini böyle bulmuş, güzel de olmuş) gerçekleri net bir şekilde öğrenebilirsiniz.
Edit: başa bela diye silinmiş.
Çok cici bir firmadır. cicilik yapan İnternet servis sağlayıcısıdır. Kendi fiyatlarını yukarıya çektiği yetmediği gibi bir de diğer alt yapı hizmeti verdiği firmaların internetine zam getirmiştir. Bu fiyatlarla biz diğer issler ile mücadele edemeyiz o zaman onları da yukarıya çekelim kafası çok net bir cici çocukluğudur. Türk Telekom'un yakınından geçersem şerefsizim. Ailede 2-3 kişi kalmıştı türk Telekom kullanan acilen onların da hattını değiştiriyorum. Allah belanızı versin. 2019 yılında internet bir lüks olacak.
diğer internet sağlayıcılara verdiği hizmetin fiyatını arttırarak bok yemekte olan, ülkenin iletişim altyapısına sahip, tekel firmadır. yakında memleketin bir çok yerinde diğer firmaların kendi altyapısı oluştuğunda da aynı bokları yemeye devam etmelerini umuyorum.
Diğer servis sağlayıcılara sağladığı fiyatı arttırarak ayağına sıkacak olan firmadır. Örneğin Türknet kendi altyapısında olanlara 65 değil de 75 liradan devam ederse her yere yatırım yapmaya başlar. Acaba bir bölgeye alt yapı(yapa) gelmesi için kaç abone gerekiyor
türkiye'nin en önemli firmalarından / oluşumlarından biri olmasına rağmen özelleştirme kapsamında katledilmiş bir şirkettir.
önce, emsali pek görülmemiş bir devir sözleşmesi ile çöl bedevilerine adeta peşkeş çekilmiş, ardından türk bankalarının aynı çöl bedevilerine bu şirket için 700 milyon dolar kredi açmasına ön ayak olunmuş, devamında bu çöl bedevileri hem geri ödemeleri gerçekleştirmemiş, hem de türk telekoma ait taşınmazları deli gibi satmaya başlamış, "krediler geri ödenmiyor, bari şirketin %55'ine el koyalım" diyen bankalar harekete geçtiğinde o çok sevilen çöl bedevilerinin türk telekomu tamamen soyup soğana çevirdiğini görmüşlerdi.
bu arada unutmamak gerekiyor ki o dönemlerde türk telekom'un yönetiminde bol maaşlı “Hazine temsilcileri” de vardı. Onlar da maaşları cebe atarak, olanları sadece seyretmekle yetinmişlerdi. chp milletvekilleri tarafından verilen dört ayrı Meclis araştırma önergesinden ise sadece biri gündeme alınmış, o da -malumdur ki- akp oylarıyla reddedilmiştir.
akn, bu ülkede insanlara "daha fazla nasıl fatura yazabiliriz" düşüncesinin sonuçlarından birisiydi. en önemli amaçlardan birisi, yüksek hızlı ve limitsiz internet kullanmak isteyen insanları zorla daha yüksek kotalı ve limitli paketlere yönelterek daha fazla para ödemeye mecbur bırakmaktı. belirli bir dönemde bu politikada başarılı da oldular zaten. ancak akn bir çok sebepten ötürü artık "yeteri kadar" kar getiren bir yöntem olamamakta.
şimdi içi boşaltılmış, zarar üzerine zarar etmiş, sağa sola peşkeş çekilmekten bitap düşmüş türk telekom, düşen gelirlerini arttırmak ve zararlarını kapatabilmek için "hükümet" veya "bankacılık" mantığı ile hareket etmek istemekte; yani en yüksek gelire sahip kalemlerin (veya altyapıların) fiyatını yükselterek "zike zike kullanacaksınız, o yüzden bu paraları ödeyeceksiniz" diyerek tüm zararını halktan çıkartmak istemektedir.
türk telekom bu ülkenin iletişim sahasında tekel özellerine sahip bir firmadır. en yakın rakibi türkcell'dir ki onun da destekçileri arasında ensar vakfı gibi geçmişi pislikle dolu isimler/markalar yer almaktadır; daha da önemlisi iki ismin de ardını takip edince hemen hemen aynı noktaya çıkarsınız. türk telekom gibi bir firmanın devlet elinde çıkartılarak, "kar" mantığı ile işletilerek, sağa sola peşkeş çekilerek yönetilmesi en başından beri toplumun götünde patlayacak bir saatli bombaydı. (ki o bomba çoktan patladı; ama bizim toplumun götü köseleye döndüğü için pek tınlamadı)
şu anda türk telekom'un yeni fiyat politikalarına bakarak, bu paketleri belirleyenlerin ne kadar çağ dışı, art niyetli ve topluma karşı nefretle dolu olduğunu görebilirsiniz. 4mbit hıza sahip internet paketini 59tl'ye sunmayı geçin; 4mbit hızda internet paketi sunmak, günümüz şartlarında, başlı başına facia bir karardır.
muhtemelen bu paketlere karar verenler arasında, akşamları yedikleri yemekleri hazmetmek için göbeklerini kaşırken 2 şişe sodayı üst üste gömüp "yauv o delefonlarlan ne çok oynu bu bebeler" diye hayıflanan; ancak her fırsatta sosyal medyada farklı profillerin ardına gizlenip karısını aldatma peşinde olan; zamanında maklubeyi göme göme götü göbeği büyütmüş, sonradan ise dansözlerden beter bel kıvırıp yerini sağlama almaya çalışan kişiler hat safhada fazladır.
şimdi türk telekom alt yapı kira fiyatlarını yükselterek hem rakibi hem de müşterisi olan firmaları kendi cezalandırıcı fiyat politikasına ayak uydurmaya zorlamakta. ayrıca alt yapı kiraladığı firmaların hızlarında stabil olmayan durumlar yaşanması için hatlara/sunuculara müdahale ettiğine dair de söylentiler dolanmakta. dolayısıyla türk telekom'un internet savaşını iyice bel altına indirdiği gözle görülebilir bir gerçek ve bundan geri adım atmaları imkansız; zira bu kararları alan insanlar, bel altı saldırmaktan başka bir yöntem bilmeyen insanlardır.
dns sunucusu google ve yandex gibi arama motorlarını yok sayıyor son günlerde ara ara... internet bağlantısı yok mesajı veriyor. misal, kulzos çalışıyor ama google ya da yandex yok. tesadüf mü? sanmıyorum.
o halde google dns için 8.8.8.8 ile 8.8.4.4 tavsiye ederim.
Depremden hemen sonra sistemleri çökmüş, sonraki günün sabahına kadar kendilerinden haber alınamamıştır. Yazılı bir açıklama ile cılız bir özür dilemekle yetinmişlerdir, özürü dilerken de suçun bir kısmını biz kullanıcılarına yüklemeyi ihmal etmemişlerdir. Türk Telekom tarafında bunlar yaşanırken bize ulaşamayan sevdiklerimize sesimizi duyurmak için biz ise alelacele faturasız bir vodafone hat alıp herkese sesimizi duyurabildik. Adamlar abonelerinin neler çevirdiğini fark etmiş olacak ki sabah sabah “size iki ay boyunca beşer cigabayt internet hediye ediyoruz; sizlere daha iyi hizmet verebilmek için bla bla…” adamlara bak! Rüşvet verir gibi, küçük çocuğu kandırmak için eline lolipop sıkıştırmak gibi… iyice kendilerini küçülttüler.
Depremde yaşanan iletişim aksaklığından sonra sahte, bot hesaplarla twitterda 'AdamsınTelekom' hashtagıyla reklamını yapıp götünü, itibarını kurtarmaya çalışırken iyice rezil olan kurum.
bu şirketin olayını çözdüm arkadaşlar tüm yakınlarımla da denedik oldu. aylardır çözülmeyen probleminiz mi var? sürekli aynı cevapları mı alıyorsunuz? asla sonuç alamıyor musunuz? twitter'dan, türk telekom'un ceosuna (ümit önal) çaresizliğinizi anlatan acıklı bir mesaj ya da mention atıp arkanıza yaslanıyorsunuz, sonrasında onlar sizi 1 2 saat içinde arıyor ve en geç 2 gün içinde de probleminizi çözüyorlar.
sabit hat veya ev internetiniz varsa kapatmak çetrefilli. ev telefonunuzu kapatmak için telekom müdürlüğüne gidip borcunuz çıkarsa önce onu ödüyorsunuz. bir takım caydırma söylemlerini atlatmalısınız, yok donduralım süresiz, yok bir yakınınıza devredelim numara yabancıya gitmesin falan, bu ataklardan sağ çıkarsanız bölüm sonu canavarı çeşitli imzalar alarak talebinizi sonlandırıyor.
gelelim ev internetine; daireye kadar fiberse alt yapınız(hani şu ince sarı kablo) işte o zaman yandınız. ttnetin modemini dayatırlar. taşınırsanız asla aynı modemi yeni adresinize bağlamazlar, yeni bir modem tanıtırlar eskisi elinizde bakarak kalırsınız. teslim almazlar, kuzu kuzu telekom müdürlüğüne teslim etmeniz gerekir. teslim edince basit bir evrak veriyorlar, felanca seri nolu modem teslim alınmıştır gibisine, almadan çıkmayın. taahhüt dolmadan tekrar taşındınız diyelim, döndünüz başa. her adres değişikliğinde yeni modem size, eskisi müdürlüğe.
sözleşmeniz dolmadan üç ay önce aramaya başlayıp ısrarla yenilemeye uğraşırlar, meşgulüm aramayın sürekli dersiniz, trip atıp kapatırlar. iptal dilekçeleri var web sayfalarında, orada içinde bulunulan ayın son günü hattım kapansın tiki vardır(ayın 15'inden önce başvurmak gerekiyor o seçeneği seçersek), buraya kadar güzel. 06.08.20 de başvurdum(elbette faks çekerek, başka türlüsü bu çağda düşünülemez), bu arada ptt sayfa başı 5,20 alıyor faks için, bu teknoloji için çok cüz'i bir ücret(!), mutlu olmamak elde değil. aynı gün geri evime dönene kadar hattımı kasıtlı olarak kapattılar. aradığımda eşşek kadar tik var ayın son günü kapansın yazan gözünüz kör sizin diye karşımdaki duvarı iki saat aşağıladım, hiç fayda etmedi. ayın sonuna kadar kullanabilmem için iptal talebimi geri çekmem gerekiyormuş, sabrım dolduğunda açmayın sakın gelsin cayma bedeli dedim. kapattıktan sonra bir hafta içinde modemi teslim etmek gerekiyor, iki gün içinde teslim ettim.
üç vakte kalmadan detaylarında altı günlük kullanım ücreti, cayma bedeli ve modem taksiti(174 tl) bulunan faturam geldi. almadığım ve daha önce taksitleri hiç ödenmemiş modemin son taksiti 174 tl. elbette sarıldım telefona, yahu dedim ben bu tarifeye iki yıl önce abone oldum detaylarında modemin mülkiyetinin sizde olduğu yazmakta, yani müşteriye modem verilmiyor, üstelik çoktan teslim ettim. şikayet kaydı alıp kapattılar, iki gün smsler geldi inceleme sürüyor şeklinde, akabinde bir temsilci arayıp modemi teslim edince evrak aldınız mı, aldıysanız bana mail atın dedi, mail attıktan üç gün sonra falan faturamdan modem taksitini düşüp yeniden fatura kestiler. bu yazdıklarım olan bitenler esnasındaki ruh halimi yansıtamamaktadır. ne koparırsak kar kafasında takılıyorlar. evime hat kablosu sokmamak için yemin ettirdiler, data hattı kullanıyorum, mobilde işler kolay, canınızı sıkarlarsa başka operatöre taşırsınız olur biter.
ne onunla ne onsuz oluyor dedirten isp. Çıkış noktası devlet kurumu olması hasebiyle ülkedeki altyapı kendilerinindir. diğer şirketler de bu altyapıyı kullanır, interneti o altyapıdan dağıtırlar. katar'lılarla yaşanan malum hadiselerin müşteri hizmetlerine bağlanamayan müşterilerin ahı olduğuna dair rivayetler mevcuttur. şu anda katar'lıların kredi çektiği bankalar tarafından verdikleri kredi karşılığında yönettiği bir şirket halini almıştır.
ülkenin iletişiminde lokomotif firmalardan birisidir. (diğeri için (bkz: turkcell))
kendilerine mecbur kalınmaktadır. çünkü altyapı kurmak kim olursa olsun bugünde yarının işi değildir. durum barizken böyle kritik bir kurumun satılması ne kadar doğrudur tartışılır. tabii bir teknoloji kurumunun devlet mantığıyla ve maaş skalasıyla rekabet etmesi de kolay değildir. bu nedenle satımı her zaman tartışılacak kurumdur.
Bazı nedenlerden dolayı mobil internet kullanımım arttı, araştırdım baktım fiyatı diğerlerine göre birazcık daha uygun gibi paketleri vardı. Abone olayım dedim.
engel 1: abonelik sadece abone merkezlerinden yapılabiliyor. Nasıl olur len, interneti internetçiden internet üzerinden alamıyorsak kimden alacağız? Neyse ki yakınlardaki bir avm de abone merkezi varmış.
engel 2: abone merkezleri telefona bakmıyor. Atladım gittim.
engel 3:
- bana bu reklamdaki tarifenin taşınabilir modemli olanından lazım.
- modem yok, göndermiyorlar.
- Aboneliği yapsam size gönderseler?
- gelmiyor, gelse. Bir de o tarife eski kaldı, başka cihaz var elektrik prizine takılan o daha çok tutuldu.
- e tamam ondan alayım.
- bizde yok o, müdürlükler veriyor, oraya başvurmanız lazım.
- mesai saatleri içerisinde gitmek lazım öyleyse. O dediğin çok tutulan tarifenin adı ne bir bakayım ben onu nasıl gözden kaçırmışım?
- al abi reklamı var kapının önünde.
- Aa hatırladım ben bunu. E iyi de bunu herkese vermiyorlar ki, okudum bunun şartlarını. hiç bir şekilde internet alt yapısının olmadığı yerlerdeki evlere veriyorlar. Alt yapı sağlandığı an bunu geri alırız demişler.
- bilmiyorum abi, bize çok tutuluyor dediler. Müdürlükte tanıdık varsa belki..
- peki tamam o zaman elinizde modem olmayan o tarifenin modemsizinden alayım, modemi bir yerlerden ayrıca satın alırım. E artık bunu da alabilirim buradan değil mi? Sonuçta sim kart alacağım sadece.
- alırsın da abi, 100 Gb olanından alacaksan değmez o paraya.
- Niye?
- şimdi orada yazmıyor ama yeni hat açılacak ya, ilk sene devlet 40 lira vergi alıyor.
- bir kereye mahsus değil mi o, veririz canım.
- ilk yıla mahsus.
- Yani?
- Bu sene 40 lira alacak.
- Aylık mı alacak? Yani 12 defa 40 lira mı alacak?
- Evet, bu ilk hat açılışı için. (*)
engel 4: fasfakirim olm. (**)
yarın telefon hattımın salla kazan günü. bakalım bir şey çıkar belki. 12 saatliğine de olsa 1 cigabayt 1 cigabayttır. geçen sefer 1000 sms verdi çok pis sövdüm.
(*) 40 lira ilk senelik bedel değilmiş, telsiz kullanım ücretiyle birlikte o civarda oluyormuş. internetime kıyıp araştırıp öğrendim.
(**) internetime biraz daha kıyıp ülkeler arası internet fiyatları listelerine baktım. türkiye en ucuz internet konusunda bazı listelerde ilk 10, bazılarında ilk 20 içinde. yani internet pahalı değil ben fakirim.
fasfakir
famfakir
fakfakir
fak dı sistım.
o değil de, seksenli yıllarda enflasyon olayını idrak edememiş dedelere döndüm.
- ohoo 40 liraya ne kaldı dede. 4 ekmek parası.
- başımıza daş yağacak! kıyamet elameti bunlar!