1. 'nun dinleyici ve yayıncı sayısını artırmak için yapılmış düzenli akış planı. ilk kez ne zaman başladık bunu yapmaya, hatırlamıyorum ama arşive kaydettiğim 35'e yakın haftalık plandan seçtiklerimi aşağıya ekleyeyim. benimle birlikte duygulanmak isteyenler kendilerini koyversin.

    - bulabildiğim en eski haftalık akış (8-14 haziran 2020): neredeyse 2 buçuk yıl önce, pandeminin göbeğinde haftanın her gününde yayın imkanı bulunan bir radyoydu, bu reyiz.

    - en eğlenceli akışlardan biri (27 temmuz-2 ağustos 2020): millet gene pandemi nedeniyle ne tatile gidebiliyor ne de boş zamanlarını dışarıda geçiriyordu. çarşambayı kilitleyen larden'i atıp kedi'yi "nöbetçi dj" gibi kullanmıştık uzun bir süre. pazar günkü 3'lü yayın turu, pazartesi günkü radyo tiyatrosu ve klasik müzik şöleni ile cuma gününü garip ama eğlenceli bi' şekilde kapatan şu akışı radyonun en iyi günleri olarak özetliyorum. önemli olanın nicelik değil, nitelik olduğunu anlamaya başladığımız zamanlardı galiba.

    - kule gibi yayın akışı (10-16 ağustos 2020): küçük wing'le birlikte pazartesi 3'lemesi, larden'in akışa tekrar dahil olması, tam bir "cumartesi gecesi eğlencesi" şekline dönüşen hafta sonu keyfi ve tabii ki ilk kez bu denli uzun bir kule şeklini alan akış. 2020 ağustos'u radyonun pik yaptığı zamanlar olabilir.

    - yatay kuleye girişi deneyen yayın akışı (26 ekim-1 kasın 2020): tam 2 yıl geçmiş üzerinden. aydakigüneş ve tuhaf'ın radyo için bir şeyler yapabilmek adına kendilerini paralamaya başlamalarını da gösteriyor. larden'i gene şutlamışız, keltox dedelik kontenjanını tek başına üstlenmiş. sözlüğün ve radyonun tek gerçek dj'i becool'u da haftanın 3 günü, toplamda 8 saat boyunca radyoya kilitlemişiz. yeni dj bulalım diye çırpınırken, eski djlerin de kendilerini göstermek için bütün hünerlerini sergilediğini düşünüyorum. ben bile yayınlarda bokunu çıkarıyordum alkolün, goy goyun, sikko muhabbetlerin. tamam, tamam; ağlamadan devam edelim.

    - yatay kule coşuyor (16-22 kasım 2020): hangisi olduğunu artık hatırlamadığım kayser, 4 yayıncılı, tüm gün matine olan cuma günü, sonsuza kadar sürecekmiş gibi görünen yayın sonları... şu yayın akışını fm bandındaki herhangi bir karasal yayıncı radyo yapamıyor halâ bak. akşamları tek yayın, gece belki bi' romantik yayın; o kadar. lan olm, cuma günü öğlen 12'de yayınlar başlıyor, gün içindeki 5 saatlik ara haricinde gece 1'e kadar devam ediyor. bu 5 saat de, insanların çoğunlukla yolda olduğu ya da akşam yemeği yediği saatlere denk geliyor. abi, şuna bakıp ağlamamak elde değil ama biraz daha dayanayım/dayanın. daha da ağlatabilecek olanı var.

    - "ota boka kule deme, al sana bombe" akışı (7-13 aralık 2020): yayladag'ın sayesinde haftanın 5 günü yayınlar sabah 10'da başlıyor, iski hoca pazar sabahlarında afrika tamtamları dinletiyor, haftanın 3 günü günde 4 yayın var, gene haftanın 3 günü akşam saatleri radyoda metal rüzgarı esiyor. "6 yaşımdan beri metal dinliyorum" kafasına sahip her dinleyici bu dönemki akışın kölesi olabilirdi. tam da dinleyici kitlesini genişletmek için her şeyi yaparak her yere saldırma zamanlarıydı; neredeyse hiçbir bok yapmadık, elimizde tutmaktan hoşlandığımız dondurma ayakkabımıza falan aktı. sonra da "neden aktı?" diye ağladık.

    - gerçek dj'i onurlandıran akış (21-27 aralık 2020): yılbaşından hemen önceki akış bu. cumartesiyi aralıksız olarak 5 saat boyunca becool'a devretmişiz. adamın iflahı si... siliniyordu ya. albi de cumartesiden perşembe akşamına geçerek beth'le birlikte "metal gecesi perşembe olur, siktir lan!" demişlerdi bana. nastenka'nın pazar öğleden sonra yayınlarının değeri biliniyordu, onu hatırlıyorum bak. çarşamba akşamını çorba yapmışız ama; önce kendime notlar'la "kafa açmaca", ardından becool'la "kop kop", geceyi de kayser'le "kafa çorbası" içerek noktalamaca. 3 yayını da üst üste dinlediğimi hatırlayamıyorum ama bunun nedeni gerçekten de kafa kalmaması olabilir. kötü denk getirmişiz bu 3'lüyü.

    - "sadeleşip hafta sonuna ağırlık verelim" yayın akışı (28 aralık 2020- 3 ocak 2021): haftanın başını yumuşatmışız, kedi'yi çarşamba ve perşembe akşamlarına vermişiz, cuma matinesi biraz daha kısa sürmeye başlamış. nöbetçi kedi'nin bu dönemlerde arka planda hepimizi bir arada tuttuğunu çok net hatırlıyorum. akıştan birkaç ay önce çıkan keltox'un çarşamba akşamındaki yerine de geçmişti. gereksiz yere becool'un üzerine koyduğumuz yükü inanılmaz boyutlarda hafifletmişti. yılbaşı perşembe gecesine denk geliyormuş. kedi'nin yılbaşı yayınını da hatırlıyorum: tombala yayını. ulan, ne günlermiş be. şimdi ağlayabilirim/ağlayabilirsiniz işte çünkü tombalayı da ben kazanmış, elimdeki kadehi saça saça kutlamıştım =)

    - "acaba yeniden coşuyor muyuz?" akışı (4-10 ocak 2021): birkaç ay önceki yoğun akışa geri dönme çabası gibi olmuş. doğru hatırlıyorsam, değil radyoyu, sözlüğü bile kötü terk etmiş nedenyazamıyorum salı gününü erken başlatmış, arthur cuma gününden akan kana tampon yapmış, pazar günü duruşunu bozmamış. pavel'den hiç bahsetmediğimi şimdi anladım. kimse alınıp gücenmesin ama kulzos'un en birikimli yazarlarından biri olmasını radyo yayınlarına da yansıtıp deli gibi beyin yakıyordu. bi' ara kendisini dinlerken radyonun sohbetinden tartışmaya başladığımızı, 15 dakika sonra da korkunç bir entelektüel haz aldığımı halen hatırlıyorum. "radyo eksen mi olduk lan biz şimdi?" diye kendi kendime sormuştum.

    - kan kaybını durduramadığımız akışlardan sadece biri (25-31 ocak 2021): cuma günü 2 yayıncıya düşmüş, özellikle becool'un akıştan çıkmasıyla hafta sonu akşamları "metal gecesi" hüviyetine bürünmeye başlamış. bu dönemin, sözlüğün de deli gibi kan kaybettiği zamanlara denk geldiğini çoğu eski yazar hatırlar. sözlük ile radyonun tek damardan beslendiğine önce kızdığımı, sonra da üzüldüğümü hatırlıyorum. gene de çoğu fm bandı radyosunun götüne tekme atan bi' akış olmayı sürdürüyorduk.

    - desteklerle tampon yapmaya devam edilen akışlardan biri (1-7 şubat 2021): krupp ve jupiter'in ısınma turları attığı akıştı bu, hatırlıyorum. antik oğlan'ı cumartesi gecesine nasıl kaydetmişiz acaba ya? marophat'la birlikte pazar gününe de sirayet eden kan kaybını "bütün gece metal" sloganıyla bastırmaya çalışıyorduk. crystalink'in de ısınma turlarında olduğunu unutmayayım. masalların ve destanların aslında nelerden bahsettiği üzerinde bi' röportaj yapmıştık kendisiyle. radyoyu ayağa kaldırma çabasını takdir ettiğim yazarlar arasında o da var.

    - troll'lü akış ama kan kaybı engellenmiyor tabii (15-21 şubat 2021): nastenka'yı ve keltox'u geri döndürmüşüz, krupp'u da listeye dahil etmişiz. sürekli bi' sirkülasyon olduğunu görüyorum şimdi. sabit djlerin sayısı genelin yüksek yüzdesini oluşturuyor gene ama değişimlerin sıklığı da çok açık. sanırım bu zamanlar benim "radyo hiçbir zaman o şaşaalı dönemlerine geri dönemeyecek, bunu kabul etmek lazım" düşüncesi içinde boğulduğum günleri gösteriyor. eh, en azından kabul etmek de bi' şey ya, di' mi? inkarı devam ettirerek gerçeği görmemek daha kötü olabilirdi.

    bak, şimdiki de bu =) "gene de iyi" falan diye düşünecek pollyannalar sinirimi bozmasın şimdiden, peşin peşin uyarayım. lan olm, yukarıdaki görsellerde sıklıkla gördüğünüz larden'e bile radyodaki haftalık akış yerine koyduramadım bunu ben.

    haftalık akışı henüz denemediğimiz dönemlerdeki korsan yayınlar da çoktu. şimdilerin radyonun en kötü hali olduğunu beynime kazımam lazım. 3-5 yazar hariç, moderasyonunun bile siklemediği bi' radyoya dönüştü. zamanında o moderasyon ekibinden 2 kişiyi haftalarca düzenli akışta tutan bir radyo olduğunu da unutmuyorum. hoş, suçu onlara atıp "oh" da diyemiyorum ki. kan kaybının nedenlerini de, nasıllarını da biliyorum. tek tük fahiş hataları hariç, radyo ile de ilgilenen sözlük moderasyonu elinden geleni yaptı. suçun büyük kısmını yetersiz reklamda ve sıkılan djleri motive edememede buluyorum. ben de birkaç noktada hem çok etkisiz kaldım hem de biraz daha ortalığı toplamak için hareket etmeliydim.

    radyonun nerelerden nerelere geldiği ise, her zaman beni üzmemeli. biraz da siz üzülün.

    peşin not: yukarıdaki akışlarda adı olmayan, açıklamalarda anmadığım, tek hafta bile olsa radyoya destek vermiş, korsan yayınlara aylarca devam etmiş bütün yazarlara kendi adıma teşekkür ederim. yaptığınız iş, benim gözümde çok büyüktü. adınız geçmedi diye üzülmeyin, hepinizi hatırlıyor ve öpüyorum. radyo topallaya topallaya da olsa, artık alıştığı kaplumbağa adımlarıyla ilerliyor da olsa halen ayakta. bunda hepinizin payı var.
    #281114 lake of the hell | 2 yıl önce
    1kulzos ile ilgili 
  2. neredeyse son 1 aydır bir düzeni olmayan, ve ben hariç kimsenin düzenli yayın yapmadığı akış. gerçek dj'in de yılbaşından sonra kendi sosyal düzeni bozulup buralara daha seyrek uğrayacağını düşünüyorum.

    "korsan yayın" olarak adlandırdığım düzensiz yayınlar da durdu gibi. kulzos'a ilgisi biten bütün yazarların 'ya da ilgisinin bittiğini görmek sinir bozucu. dj olmuş, düzenli akışta da yer almış çoğu yazar için radyonun bir heves olduğunu ve geçip gittiğini düşünüyorum artık. tek dişi kalmış canavar gibi oldum ben de; kimse yoksa bile perşembe günleri radyoda kös kös bekleyip kendime anons yapıyorum falan.

    bu günlerin de geçeceğini düşünmek ile hiçbir zaman geçmeyeceğini düşünmek arasında kalmak da kötü. umut bu yüzden zehir ya zaten; 'ndan son çıkanın kendisi olmasına şaşmamalı.

    kulzos radyo'ya destek verin. yoksa sağ üstteki nota simgesinden ulaştığınız bir radyo da kalmayacak ortada.
    #282033 lake of the hell | 2 yıl önce
    5kulzos ile ilgili